A. BAKİ AYTEMİZ: KUMANDAN’IN FEDAİSİ ÜNSAL ZOR

25 Mart 2015 Saldırısı ve Ünsal ZOR’un Şehâdeti Vesilesiyle” gerçekleştirilen programa mücbir sebeplerle katılamayan gönüldaşımız A. Baki AYTEMİZ’in, Halis TURAN gönüldaşımız tarafından okunan konuşmasının metnini alâkalarınıza sunuyoruz.

ADIMLAR

 

Tüm gönüldaşları şehidlik şuurunun mânâsına erme duasıyla selâmlarım.

Aranıza katılamadım, kayınvalidem kanser olmuş, çok agresif bir türmüş ve bütün karaciğeri sarıvermiş. Rabbim bütün hastalarımıza da şifa versin inşallah.

“Ünsal niçin şehid oldu?” diye kendi kendime sorar ve yaşadıklarımızı bir kez daha gözden geçirirken; tabi Müslüman olduğu için şehid oldu da, şu kadar müslüman dururken, bu kadar kahraman varken, o kadar dünyaya kafa tutan, dünya liderleri cirit atarken, İslâm düşmanları niçin Adımlar’ı hedef aldı?

Ünsal şahıs olarak hedef alınmadı, İslâm düşmanlarının hedefi Adımlar’dı. Adımlar’ın Müslümanların menfaatini gözetici ve İslâm düşmanlarının hesaplarını ortaya çıkarıcı, İslâm düşmanlarına karşı her kesimden, partiden, siyasetten kişileri birleştirip, ortak bir hareket, ortak bir mücadele örgütleyici tavrı, karar ve iradesi, düşmanı harekete geçemeye sevk etti. Adımlar, İslâm, vatan ve millet düşmanlarının kovanına çomak soktu, İsrail ve Amerika’nın tekerine çomak soktu, onlar da Adımlar’a saldırdı. Ünsal da, İslâm’a ve müslümanlara karşı yapılan bu saldırıda, Adımlar’ın, İslâm ve Müslümanlık adına verdiği kurbanın adıdır elhamdülillah.

O günleri bir hatırlarsak,

Arap direniş unsurları Ayn-el Arap’a girmiş, hani şu Etnik Kürtçü işbirlikçilerin Kobani dediği… Onların Ayn-el Arap’a girmesi ne demek? İşte bugün beka sorunu dediğimiz, Etnik Kürtçü yapılanmanın Irak’tan Hatay’a kadar kesintisiz bir kuşak halinde güneyimize hâkim olamaması… Ayn-el Arab’a Arap direniş unsurları girmiş ve bu Etnik Kürtçü kuşağı parçalamışlar. Bunun üzerine buradaki etnik Kürtçüler, o meşhur 6-7 Ekim 2014 olaylarının tezgâhlamışlar, Türkiye genelinde bir iç isyan görüntüsü doğmuş, AKP iktidarı da bunların bu gösterisine boyun eğmiş… Ülkemizden binlerce peşmergenin geçmesine izin vermişler. Türkiye topraklarından geçen binlerce peşmergeyi yedirip içirip, Araplara karşı savaşsın ve devletlerini kurabilsinler diye Ayn-el Arap’a AKP gönderdi. Yetmedi, binlerce tır dolusu yardım da gönderdiler. Bizzat Erdoğan kendisi söyledi o zaman bu Etnik Kürtçülere binlerce tır dolusu yardım gönderdiklerini, övünerek söyledi.

Şimdi malum, bu Etnik Kürtçü devlet İsrail’in güvenliği için aynı zamanda. İşte, Adımlar bu oyunu bozmak üzere harekete geçti. Adımlar’ın bu oyunu bozmak üzere yaptığı toplantılar, attığı adımlar, bütün dünyada ses getirdi.

Bir tarafta Etnik Kürtçüler ve beraberindeki bütün işbirlikçiler, medyada, sosyal medyada Adımlar’ı hedef alan bir linç kampanyası başlattılar.

Diğer yandan dünyanın dört bir tarafından gazeteciler gelip, Ali Osman Zor’la röportaj yaptılar. Yani, dünyanın bütün istihbarat örgütleri gözlerini Adımlar üzerine dikmişler. Adımlar’ın İslâm adına, vatan ve millet adına, İslâm düşmanlarının hesaplarını bozan tavrı karşısında düşman panikledi. Türkiye’den böyle bir çıkış beklemiyorlardı.

Düşünsenize, solun neredeyse tamamını PKK üzerinden devşirmişler, Müslümanları da AKP üzerinden…

Ama, birileri çıkmış, ve hiç de hesapta yokken, böyle bir tavır koyuyor.

Hem de bu birileri tanıdık birileri. Tıpkı 1991’de “Saddam sen oradan, biz buradan!” pankartının açılarak emperyalizmin hesaplarının bozulması gibi bir tavırla ortaya çıkıyorlar ve evet, bunlar yine onlar; bunlar, “Saddam sen oradan, biz buradan!” pankartını açanlar.

O günlere dair bir başka tablo da Kumandan’ın tahliye oluşu, ardından “Adalet Mutlak’a” konferansı ve Adımlar’ın burada almış olduğu rol.

Adımlar’ı içeriden ve dışarıdan tasfiye etmek isteyenlerin hesapları ve yaydıkları propaganda, “Kumandan çıktıktan sonra bunlara tekmeyi basacak!” şeklindeydi. Kumandan çıktı ve konferans muhteşem oldu. Kumandan’ın yanında Adımlar daha bir parladı. Dolayısıyla Kumandan’ın Adımlar’ı tasfiye etmesi ile Adımlar’ın tesirsiz kılınacağı hesapları da alt üst oldu. Dışarıda işbirliği yaptıkları güçlere bu sözleri verenlerin, Kumandan adına yalan söyledikleri bir kez daha ortaya çıktı.

Emperyalizmin karşısında şöyle bir tablo oluştu: Bir tarafta kendi plânları, Etnik Kürtçüleri devletleştirmek istemeleri, diğer yandaysa bu plânları bozma güç ve iradesinde olan bir yapı. Ki, bu yapı, daha önce de emperyalizmin plânlarını bozmuş ve bozacak güç ve imkâna sahip olduğunu ispatlamış.

Ve, Telegram’la teslim alamadıkları Kumandan da artık dışarıda… Konferansla büyük bir gövde gösterisi de yapmış ki, o tablo da ortaya çıkmışken, Kumandan’ın fedaisi Adımlar’ın durdurulması şart artık.

İşte, Adımlar’a saldırı bu tablo içerisinde meydana geldi.

Kumandan’ın Adımlar’a yapılan saldırıyı, MTTB’ye yapılan saldırıya benzetti. O çerçevede bazı şeyleri kurcalarken, MTTB’ye yapılan saldırıda İsrail parmağının olduğuna dair bir şeye rastladım geçen hafta. Adımlar’ın da İsrail için olan Etnik Kürtçülük karşısındaki tavrıyla birleşince yerine oturdu.

İslâm düşmanları, İslâm adına kendisini ortaya koyanlara saldırdı.

İslâm adına, vatan ve millet adına kendini ortaya koyan fedailerden bir fedai, Kumandan’ın fedaisi Ünsal Zor da bu saldırıda şehit oldu.

Düşmanın hesabı bütün Adımlar kadrosunu ortadan kaldırmaktı ama demek ki Allah’ın bu kadroya biçtiği misyon ve görev bitmemiş ki, içlerinden sadece Ünsal şehid oldu. Adımlar’ın İslâm ve vatan için olduğu mânâsını tescillemek için. Bu tescil de bizzat Kumandan’ın ağzından yapıldı. Ve mesela, yine Kumandan, geçtiğimiz sene Harun Ağabey’in vefatı dolayısıyla etrafının tenhalaştığından bahsederken, Harun Ağabey, Ünsal ve Nuray’ın isimlerini zikrediyordu “etraf” olarak.

Savaş devam ediyor.

Bu işin şakası yok, biz de düşman da oyun oynamıyor.

Vatanımız ve dünyamız, bir varoluş berzahından geçiyor.

Emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı dünyanın dört bir tarafında İslâm temelli kurtuluş mücadelesi veriliyor.

Adımlar da bu savaşta,  İBDA ve KUMANDAN adına tuttuğu mevzii sonuna kadar bırakmayacaktır inşallah.

Bütün engel ve engelcilere rağmen şehidlerimizin izinde yürümeye devam edeceğiz. Şehidlerin izi, “doğru yol”u işaret ediyor.

Sizlerin her birini birer şehidlik adayı olarak selamlayarak bitiriyorum.

Allah’a emanet olunuz.

24 Mart 2019