“TİN”

Ayhan SÖNMEZ

Hegel’in “ruh” (geist) kavramı için sebebi hikmeti neyse, Türkçe’de “tin” gibi saçma sapan bir karşılık kullanılıyor.

Bu, güya entellektüel olan çevrenin kelimeler üzerindeki suistimalidir. Kendi sınıfının hayatiyeti için avamın cehaleti temsil etmesi lüzumuna binaen.

Yahu işte ruh, bu kelimenin Türkçe karşılığı ruh…

Hegel, ilâhiyat çıkışlı bir filozof ve Hıristiyanlığın temel kavramlarını şeklini bozmadan aynen alıp sekülerizmin eksikliği ve ihtiyacı hâlinde metafiziği yeniden tarif ediyor.

Ruh, benlik ve bizlik şuurunun ortaklaştığı toplum ve tarihe dair subjektif ne varsa hepsini ihtiva eden bir üst küme. Ruhun Fenomenolojisi’nde şöyle tanımlıyor: “Bir ben olarak biz ve bir biz olarak ben”.

Sınıf, aile, dostluk, ilişki, müessese, örgüt, devlet, okul, tarikat, sanat, bunlar külliyen ruh.

Hegel, ruh kavramıyla ferdiyetçi metafiziği eleştiriyor. Tüm felsefesinde benlik şuurunun, özünde bir senlik şuuru olduğunu iddia ediyor. Sadece karşımdaki bir şeyde kendimi tanıyarak bir “ben” olmayı teşhis edebilirim. Aksi takdirde benlik, muhtevasız bir kabuktan ibaret kalır. Kendi benliğime müşahhas bir varlık katan şey, etrafımdaki “senlerin” beni benlik sahibi bir “sen” olarak muhatap almasıdır. Sayılmak, sevilmek, itibar vs benlik duygusunun özüdür. Her benin altında örtülü bir biz vardır.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d