MODERN İSLÂMÎ SANATIN GELİŞİMİ

SELİM GÜRSELGİL

İslâmî kesimden çok fazla ressam/karikatürist çıkmadı bugüne kadar. Mimar, ressam, müzisyen, “komple sanatçı” ve Salih Mirzabeyoğlu’nun gençliğinde kendisiyle sıkı bir dostluk kurduğu ve İbda Fikriyatı’nın başlıca ilham kaynaklarından olan Cevat Ülger, sanırım bu işin pîridir.

Bir zamanlar, özellikle Milli Nizâm Partisi döneminde, İslâmî kesimin yakından tanıdığı biriydi. Onun yaptığı ve kendisine “çağdaş Sinan” lâkabını kazandıran camiler, kendine has üslûbuyla çizdiği karikatürler hâlen bilinmektedir.

Ondan sonra 4 isim çıktı ki, dördünü de tanıma imkânım oldu. Birincisi, rahmetli Yalçın Turgut Balaban’dır. O da ilhamını doğrudan doğruya Cevat Ülger’den almış, Salih Mirzabeyoğlu’nun gençlik arkadaşı ve İbda Hareketinin şahitlerindendir. Yıllarca Akit gazetesi çevresinde karikatürleriyle temayüz etmiştir. Onunla uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz oldu. İslâmcı çizgi sanatının geleceğinde onun çalışmalarının belirleyici bir rol oynayacağı kanaatindeyim.

Hasan Aycın, yine karikatürde İslâmî kesimin ağabeylerinden biri oldu. Onunla İz Yayıncılık’ta tanışmıştım. Kısa bir muhabbetimiz oldu. Belki hatırlamaz bile…

Resimde ise iki ismi özellikle belirtmek gerekir: İlhami Atalay ve Cemal Toy. Cemal Toy’u yakından tanıma imkânım oldu. Bana sorarsanız, İslâmî resmin geleceği konusunda önemli ölçüde yol gösterici olacaktır. Çalışmaları bugün Türkiye’den ziyade Almanya’da vs ilgi görüyor ama Türkiye’de de değerini bilen bir kesim olması, ümit verici.

Onun hocası İlhami Atalay’a gelince… Eşimin anlattığına göre, 2005-6 yıllarında, onun vasıtasıyla tanışmışız. Birbirimize gıcıklık yaptığımız için muhabbetimiz pek gelişmemiş. Ben hiç hatırlamıyorum, zira içeriden yeni çıkmışız zaten, psikolojim bozuk, 1 saatlik yolda 3 ayrı kişiyle takışabilen bir durumdaydım. Fakat tabiî ki, sanatını uzaktan uzağa takip ediyorum. Hatta geçen hafta AKM’deki sergisine gittim. İlhami Atalay ve onun sanatı üstüne çok şey konuşmamız gerektiğini biliyorum. Çalışmalarından bir örnek:

Bir başka örnek:

Ve bir başkası:

İlhami Atalay’ı, modern İslâmî resimdeki öncülüğü yanında, belki yönetmen Mesut Uçakan ile birlikte ele almak gerekir. 70’lerde Gölge dergisiyle (Salih Mirzabeyoğlu ile) başlayan “Mutlak Fikir Estetiği” akımından etkilenen iki isim olarak İslâmcı mücadeleye çok şey katabilir, dâvânın hödükler elinde kalmasına başlıbaşına mani olabilirlerdi. Ancak fikrî gelişimi (Salih Mirzabeyoğlu’nu) takip etmediler, fikirden sadece birer esinti aldılar ve sanatları fikre (İbda’ya) paralel gelişecek yerde fikirden ayrı bir yolda seyretti. Bana sorarsanız, sanat değerleri 10 olabilecekken 1’de, 2’de kaldı.

Fikir, sanatın temel gıdasıdır. Fikrî olgunlukları tam olmayanlar, sanat keyfiyetinde yarım kalırlar. Fakat ümitvarız: Bu isimler, modern İslamî sanatın yolunu açtılar, İbda’nın çocukları bu yolu eşsiz eserlerle donatacaklardır.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et