DİNDE NEFSANÎ YORUM – DOĞRUNUN YANLIŞTA KULLANIMI -DİN PEZEVENKLERİ-

“Katıldığı bir televizyon programında Mehmet Metiner’e, kendisi gibi AKP’li milletvekillerinin, AKP’li bakanların yakınlarının torpille devlet kadrolarına atanması soruldu. Mehmet Metiner bu soruyu ‘Her hafta Cuma namazına gittiğimizde hutbede akrabalarını koru kolla diyen ayet okunur’ diyerek cevapladı. Sunucunun ‘O zaman sizin yaptığınız bu oluyor, öyle mi’ sorusuna Mehmet Metiner, ‘Vallahi sen Allah’ın ayetine bile karşı geliyorsan ben sana ne diyeyim’ cevabını verdi.”

Allah, “akrabalarını koru, kolla!” derken, “devlet malını onlara peşkeş çek, kamu malını onların istifadesine sun” demiyor. Akrabalarını kendi kesenden koruyup-kollayacaksın. Başkasının sırtından ulufe dağıtmayacaksın.

Milletin kesesinden akrabalarını koruyup kollamanın adı başkadır. Dolayısıyla, Allah’ın emirlerine karşı gelen biri varsa o da Metiner gibilerdir.

Allah’ın ayetlerini nefslerine göre değiştiren, keyiflerine göre tefsir edenler, Allah’a yalan söyletenler, kendi hırsızlıkların, yolsuzluklarına Allah’ı ortak etmeye kalkan ve Allah’a iftira edenler…

Neymiş?

Allah, akrabalarını koru demekle, kamu mallarını akrabalarınıza isteğiniz gibi peşkeş çekebilirsiniz demişmiş…

Haşa!

Makamlar, Allah’ın emanetleridir ve ehillerine teslim edilmelidir.

Emanetlerin ehillere teslim edilmeyişi de zulümlerin en büyüklerinden birisidir.

Metiner gibiler de din pazarlayıcısı, dini kendi nefslerine alet etmekle dünyanın en büyük cinayetini işlemektedirler.

Güya Allah adına hareket ettiklerini söylüyorlar ama Allah’a savaş açmış durumdalar.

Kâfir de Allah’a savaş açar ama bunu açıktan yapar. Bunlarsa Allah’a savaşı içeriden açıyorlar. Dini içten yıkmaya çalışıyorlar. Dini içten yıkmaya çalışan gizli kâfirin hükmü, dıştan yıkmaya çalışan açık kâfirden daha ağırdır.

İmânsız İslamcılık, Müslümanların başına açılmış belâların en büyüğü olsa gerek. “İnsanlık yaratıldı yaratılalı hiçbir devir bu kadar alçalmadı” hükmünün tafsili olarak karşımıza çıkan İslam düşmanlığının en çetrefillisi “Ilımlı İslâm-İmânsız İslâmcılık” belâsı başımıza sarılıyor.

Küfrün bu türlüsü, yani dini içten yıkmaya memur olanının baş vurduğu aletlerden biri de “doğruyu yanlışta kullanma” davasıdır. Allah’ın bir emrini alır, onu nefsine göre yorumlar. Zahirde doğru gibi gözüken bir şeyin içini boşaltır ve mânânın tamamen zıddı olacak şekilde nefsine payanda kılar.

Allah, akrabalarınıza sahip çıkın derken, insanları nefslerinden fedakârlığa teşvik ediyor. Para-pul, nefse hoş gelen şeylerden akrabalarınız için harcayın diyor. Milletin emanetini akrabalarınızın emrine sunun da etrafa karşı kibriniz artsın demiyor.

Bilakis, Allah, kendi ayetlerini nefslerine göre yorumlayanlara da şiddetli bir azapla müjde veriyor.

A. Bâki AYTEMİZ