TEMSİL, LİYAKAT İSTER
Egemen Bağış Prag’a Büyükelçi yapılmış.
Egemen Bağış kimdir, hangi zihniyeti temsil etmektedir ve onun temsil ettiği bu zihniyet beni, daha doğrusu bizi, yani Türk milletini temsil edebilir mi?
Büyükelçi dediğin adam, milletini temsil edecek adam demek olduğuna göre temsilen gönderileceği ülkede kendisini gönderen devlet ve milletin şan ve şerefini temsil edebilmesi beklenir.
Bizde temsil liyakati, “Pembe İncili Kaftan” hikâyesiyle tablolaştırılmıştır. Devleti ve milleti için gerektiğinde malını ve hatta canını verebilecek kişilerdir “Pembe İncili Kaftan”ın kahramanları; o derece yüksek ahlâk ve erdem sahibidirler kısacası.
Peki, Egemen Bağış kimdir?
Şöhretini, Amerika’ya Türkiye’den giden heyetlere, Amerikan gece hayatına iştiraklerinde kılavuzluk yaparak sağlamıştır. Gündüzleri diplomatik ve ticari görüşmelerden canı sıkılan devletluları, ticaret erbabını gecelere akıtmış, onlara, bir takım hanelerin ve striptiz barların yolunu, yordamını öğreterek mesleğini icra ederek şöhret bulmuştur.
Erdoğan’ın Amerika ziyaretinde Erdoğan’ın gözüne girmeyi başarmış ve iş bitirici ve adam bağlamacı karakteri ile Erdoğan’ın gözdelerinden oluvermiştir.
Sonrasında Erdoğan’ın arzusu ile milletvekilliği ve bakanlık yılları derken yolsuzluk hikâyeleri, Yüce Divan’ın kapısından dönüş, istifa vs… Hani şu Rıza Sarraf denilen adamın, “Fahişe ile memurun rüşvetini peşin vereceksin!” diye devlet kademelerinde dağıttığı milyonları konu edinen tapelerinin meşhur olduğu dönemler…
Sonrasında bir başka skandal: “Şu Bakara güzel makara!”… Allah’ın ayetlerini nasıl hafife aldıklarını ve milleti ayet ve hadisle nasıl kandırdıklarını ortaya koyan bu skandalda, Bağış, adı gerekmez bir gazeteciyle telefonda konuşurken, gogılda herhangi bir konu ile ilgili ayet araması yaptıktan sonra, o ayeti, sanki Allah’ın ayetini hiç terlemeden, hayâ etmeden, utanmadan paylaştığını anlatmaktaydı. Sonra da ekliyor: “Bakara güzel makara!”
Erdoğan’ın, kendi işine yarayacak diye AKP’den milletvekili yaptığı ve oy aldığı tabana şirin gözükmek adına ayet ve hadis paylaşırken, ayet ve hadisler hakkındaki gerçek hissiyatını ifade eden küfür dolu sözler…
Şimdi bu yürüyen takım elbise, gâvur illerine gidecek ve orada bizi temsil edecek öyle mi?
Bizim bu bildiklerimizi bunun gönderildiği ülke bilmiyor mu? Gelen adama göre muamele etmeyecekler mi?
Hani devletin itibarı? Hani itibar için paraya bakılmazdı? İtibar için ahlâk ölçü değil ama para ölçü öyle mi? Egemen Bağış ile nasıl bir itibar elde etmeyi düşünüyor Sayın Cumhurbaşkanımız acaba?
Yoksa, “böyle başa böyle tarak” mı demek gerekiyor?
Ahmet ÖLÇÜLÜ