BLİNKEN’DAN HAKAN FİDAN’A İLK TEMASTA İLK TALİMAT: İSVEÇ’İ BİR ÂN ÖNCE NATO’YA KABUL EDİN
ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken ile Fidan görüşmesinde, İsveç’in bir ân önce NATO’ya katılması gerektiği mesajının vurgulandığını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı görevini bu hafta Mevlüt Çavuşoğlu’ndan devralan Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefonda görüştü.
Dışişleri Bakanlığı, görüşmede, İsveç’in NATO üyeliği, Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan normalleşme süreçleri, F-16 satın alımı ve modernizasyonu ile Ukrayna tahıl anlaşması konularının ele alındığını bildirdi.
Blinken’ın görüşmede ayrıca eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Fidan’ı yeni görevi dolayısıyla tebrik ettiği de kaydedildi.
Tabire dikkat: Ele alınma… Kim neyi nasıl ele aldı ve ele aldığı meselede sana ne dediler, nasıl tavır takındılar?
Bizimkiler görüşmeyi, “ele alındı” diye yuvarlak lâflarla geçiştirirken bakalım Amerikalılar ne demiş?
“NATO’nun birliği” ve İsveç vurgusu
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan da telefon görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada, iki bakanın bölgesel konuları ve uzun süredir devam eden savunma işbirliği dahil ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin önemini ele aldıkları belirtildi.
Açıklamada, “İkili ayrıca NATO birliğinin öneminin altını çizdi. Bakan Blinken İsveç’in bir an önce ittifaka katılması gerektiğini vurguladı” denildi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Türkiye’nin desteklediği Karadeniz Tahıl Girişimi’nin önemini yinelediği de belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Hakan Fidan’ı Twitter adresinden de kutlamıştı.
Blinken Twitter’dan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı kutluyorum. Değerli NATO müttefikleri ve ortakları olarak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile çalışmaya devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” diye yazmıştı.
VOA’nın haberi böyle bitiyor…
Peki…
Bizim dışişleri, Amerika’nın, “İsveç’in NATO’ya alınmasını vurguladık” sözlerini yalanlamadığına göre…
Biz, Amerika’ya, şu ibnelikten ve ibneliği desteklemekten vaz geç diye bir vurgulama yapabilmiş miyiz?
Şu NATO denilen cinayet şebekesine artık son vermenin zamanı geldi diye bir vurgulamamız söz konusu mu?
Tebrik etmişler, NATO’ya bağlı kal demişler, İsveç’i de onayla demişler, tahıl vs verdiğin destekten memnunuz demişler. Yani meseleler ele alınmış olmuş, öyle mi?