FİLİSTİN’İ DESTEKLEYEN HERKESE SELÂM
Selim GÜRSELGİL
Filistin halkını haklı ve şanlı mücadelesinde sonuna kadar destekliyoruz. Gayrımeşrû İsrail devleti Ortadoğu’dan sürülünceye kadar bu mücadele devam edecektir. Bu haklı davaya katkı sunan, başta İran olmak üzere, tüm görüşlerden tüm insanlara da sevgilerimizi gönderiyoruz.
Bizim durumumuzsa ne yazık ki epey karışık. İncirlik’le, Pirinçlik’le, Kürecik’le bağımsız olamazsın, bağımsız hareket edemezsin. Hadi İncirlik ve Pirinçlik eskiden kaldı. Ya Kürecik getirilirken İslâmcılar tepki gösterdi mi?. Bu, kumandası sende olmayan, İsrail’i İran’a karşı korumak için senin içine yerleştirilen bir nesne olmasına rağmen Müslümanların gıkı çıktı mı? Türkiye Müslümanlarının günâhı çoktur. Şimdi Kemalistler İsrail’i tutuyor diye kızıyorlar. Kemalistler kendi tıynetlerinin gereğini yapıyor. Peki sen müslüman olarak kendi tıynetinin gereğini yapıyor musun?
Bir Müslümanın en temel görevi Emr-i maruf ve Nehy-i münkerdir; dilimize çevirirsek, iyiliği desteklemek ve kötülüğe karşı gelmek… Hâlbuki Müslümanlar bu dönemde iyi-kötü demeden her yapılanı destekledi. Paralı troller ne derse onu tekrarladı. Şimdi uzaktan iki slogan atınca İsrail’e karşı Müslümanlık görevi yerine mi gelmiş olacak?
Elbette bir gün gayrımeşrû devlet, tüm destekçileriyle birlikte, Ortadoğu haritasından silinecektir. Fakat bunda Türkiye’nin payı olacak mı, olmayacak mı? Türkiye İsrail’in varlığını korumak mı, yoksa Filistin’in aslî toprakları üstünde bağımsızlığını mı istiyor?
Buna büyük ölçüde Türkiye Müslümanları karar verecektir. Eğer İslâmcıların siyasî iradesi yok olur, Halife Ömer’in karşısına çıkan sahabiler gibi “yanlış yaparsan seni kılıçlarımızla düzeltiriz” deme hassasını kaybederlerse bu işin sonu bizim için pek iyi bitmeyecektir.
İsrail ordusu artık yok olma sürecine girmiştir. Bunu en güzel şekilde Mavi Marmara olayında gördük. Ele geçince küçük kızlar gibi ağlıyorlar. Gram askerlik şerefleri yok, erkeklik onurları yok. Zaten postmodern eğilimler içine girmiş bir gençlikten savaşçı yetişmez. İsrail ordusunda da “ya yine mi savaş çıktı, iki dakika diskoda eğlenemeyecek miyiz?” havası hâkim durumda. ABD istediği kadar modern silâhlarla donatsın, uçak gemileriyle yardım etsin, bu savaşı daha uzun bir süre devam ettiremezler.
Fakat Filistinli örgütler de destek İran’dan geldiği için İran’ın politikalarını benimsiyorlar. Türkiye Davos dönemindeki popülaritesini korumuyor. Güvenilmez bulunuyor. Ortadoğu’nun kalbinin dışında kalıyor.
Ek: Bakanlığımız taraflara itidal çağrısı yapmış, her iki tarafı da sükûneti muhafaza etmeye davet etmiş… Trollere yeni kahramanlık destanları çıkar mı buradan? Sanmam. Onlar bile çok zorlanacaklardır bu tabloyu zafer gibi göstermek için.
*
Böyle herhalde Irak’a saldırmadan önce “zalim Saddam” kampanyası yaptıkları gibi, şimdi de “Şiî İran” edebiyatı yapıyorlar.
Tabiî ben bunun farkında değildim. Sadece İran’ı Hamas Harekatına katkısı için alkışlamak istedim. Birden dört koldan saldırıya geçtiler. İran rejimi İslâmî değilmiş bilmem ne. Konumuz bu mu yani? İsrail rejimi çok mu İslâmî yani? ABD uçak gemileri hilâfeti mi temsil ediyor?
Bakın bu tür goygoylarla diğer İslâmcıları manipüle edebilirsiniz ama biz Salih Mirzabeyoğlu talebeleri bunu yemeyiz. Daha doğrusu ben yeni nesilleri pek tanımıyorum, işin neresindeler tam bilmiyorum ama eski tanıdığım, bildiğim hiçbir Mirzabeyoğlu talebesi yemez. O zaman -İran dahil- herkes zalim Saddam edebiyatı yapıp emperyalizme tribün desteği sağlarken, Kumandan çıkıp şöyle haykırmıştı:
– Mesele Saddam rejimini sevmek bakımından değil de Amerikan emperyalizminden nefret bakımından ortaya gelirse kimse şaşırmasın. Öyle ya, Amerika’nın Ortadogu’da ne işi var?
Burada kimse gelip bana Kumandan üzerinden ders vermeye kalkmasın. Ben sizin hayatınız kadar Kumandan’i okumuşum. Bir çok meseleyi bizzat O’na sormuşum. Siz gidin de kendi görevlilerimize ders verin.
Evet, mesele bu kadar basit. Eğer olay İran rejimini sevmek bakımından değil de emperyalizm ve Siyonizmden nefret bakımından ortaya gelirse, bundan sadece memnun oluruz.
Şimdi dikkat edin: Sen burada insanları “mehmetçik gazzeye” diye bağırtıp gaz alıyorsun falan ama ülke olarak oradaki pozisyonumuzu “tarafsızlık” olarak deklare ettik. Tarafları itidale davet ettik, fevri davranışlardan kaçınmaya çağırdık. Hatta tarafsızlığı da biraz bozup Hamas’ın harekatını kınadık. Sen mehmetçik gazzeye diye kimi kandırıyorsun? Millet de gerçekten böyle bir şey olabilir, gerçekten de orada Hamas’ın yanındayız sanıyor.
Palavra sıkmaya gerek yok. Hamas’ın yanında kimin durup kimin sıvıştığını bütün dünya biliyor. Zaten cepheleşme de bu seyirde yaşanıyor: Ya Hamas’ın yanındasındır ya İsrail’in!
Onun için gelip burada hiç İran miran yavesi yapmayın. Mirzabeyoğlu’nun has evladının bir tekini manipüle edemezsiniz. Onlar dostunu düşmanını bilir. Allah’ın dostunu da tanır, düşmanını da.
Ek: 99 başları. Ben daha içeri girmemiştim. Ziyarette sordum: Efendim solcular beni seminer gibi bir ortama davet ediyorlar. Onlara ne dememi istersiniz?
Bana şöyle dedi: Emperyalizm karşıtlığı, Siyonizm karşıtlığı, bir de kapitalizm karşıtlığı. Biz bu üç ilkeden taviz vermeyiz.