NETENYAHU TESLİM OLACAK MI?

“Netanyahu’nun hangi rotayı seçeceği belli değil. Fakat önümüzdeki günlerde ve haftalarda ne olursa olsun, İsrail pek çok açıdan savaşı kaybetmiş durumda. Bunu bir sindirin.”

Çevirmenin notu: Hamas’ın silahlı kolu El Kassam Tugayları, bu sabah itibariyle İsrail’e karşı “Aksa Tufanı” adını verdiği bir operasyon başlattığını ve ilk aşamada işgal altındaki topraklara 5 bin roket ve havan fırlattıklarını açıkladı. Devamında Gazze sınır hattındaki yerleşimlere sızmaların olduğu yönünde haberler gelmeye başladı; İsrail, “savaş durumu alarmı” verdi.

Yakın zamandaki gelişmelere değinmek faydalı olabilir; geçen haftalarda Suriye’nin Arap Birliği’ne resmen dönüşü sağlandı. Yıllar sonra Suudiler ve İran, Çin’in arabuluculuğuyla aralarındaki minyatür Soğuk Savaş’a son verdiler. Bunun tarihi bir hadise olduğuna şüphe yok. Nitekim bu gelişmenin başta Suriye ve Yemen olmak üzere vekalet savaşlarının yaşandığı coğrafyalarda uzun vadeli etkileri olacak. Söz konusu gelişmelerin, belki de Biden’ın deyimiyle “ABD’nin en büyük yatırımı” olan İsrail’in tarih sahnesinden çekilmesiyle sona ereceğini düşünmek hüsnükuruntu mudur bilemiyorum ama koşullar olgunlaşmaya başlıyor gibi görünüyor. (Emre KÖSE)


Gazze savaşı kaybedildi: Netanyahu teslim olacak mı?

Ramzy Baroud

CounterPunch

10 Ekim 2023

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sık sık ordusunun İsrail’in “güvenliğine” yönelik tüm tehditlerle başa çıkmaya ve bunları bertaraf etmeye hazır olmasıyla övünürdü.

İsrail ordusu da Tel Aviv’in Gazze’den Batı Şeria’ya, Lübnan’a ve Suriye’ye kadar tüm cephelerde çeşitli tehditlerle yüzleşebileceği yönündeki İsrail propagandasına katkıda bulundu.

Ancak Hamas’ın 7 Ekim Cumartesi günü Filistin saatiyle sabah 6.00’da çok sayıda İsrail hedefine düzenlediği saldırı, Netanyahu’nun tamamen ve aşağılayıcı bir şekilde yanıldığını ispat etti. Ne Netanyahu ne de ordusu, tek başına hareket eden ve kuşatma altındaki tek bir Filistinli grupla yüzleşebildi.

Tüm bunların İsrailli liderler, askerî erkan, basın ve toplum arasında kabul görmesi zaman alacaktır. Fakat şimdilik Netanyahu, İsrail’in güçlü bir ülke ve sık sık dile getirdiği “yenilmez” bir orduya sahip olma statüsünü hak eden bölgesel bir güç olduğunu sergileme konusunda umutsuz.

Ancak tüm alternatifleri de neredeyse imkânsız.

Hamas’ın ve daha sonra İslami Cihad’ın mümkün olduğunca çok sayıda İsrailliyi —hem askerleri hem de yerleşimcileri— esir almaya hevesli olduğu aşikârdı.

Bunu yapmak, İsrail’in askeri tepkisini sınırlayacak ve nihayetinde müzakereye zorlayacak yeni bir savunma hattı oluşturmak anlamına geliyor.

Fakat Filistin direnişinin Netanyahu’dan istediği şey, zor durumdaki başbakanın ödeyemeyeceği kadar yüksek bir bedel.

El Kassam Tugayları’nın en üst düzey komutanı Muhammed Deyf’ten başlayarak Hamas’ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye’nin ve daha sonra İslami Cihad’dan Ziyad el-Nahale’nin açıklamaları, Filistinlilerin taleplerinin hem net hem de kesin olduğunu gösterdi:

Tüm mahkumların serbest bırakılması; Kudüs’teki Filistinlilere ait kutsal mekanların kutsallığına saygı gösterilmesi, Gazze’ye yönelik kuşatmanın sona erdirilmesi ve daha fazlası.

Ya da başka bir şey.

Bu talepler her ne kadar makul kabul edilse de Netanyahu ve aşırı sağcı hükümetinin karşılaması neredeyse imkânsız. Eğer kabul ederse, hükümeti hızla çökecek ve İsrail siyaseti bir kez daha yeni bir dönemece girecektir.

Her iki durumda da bu çöküş yakın görünüyor.

Aşırılıkçı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir siyaset sahnesinden neredeyse tamamen çekildi. Bu önemli bir gelişme.

Gazze’deki direnişin başarılarından biri, hakikaten de Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da ve hatta İsrail’in pek çok hapishanesinde silahsız Filistinli sivillere karşı cezasızlıkla hareket eden bu tür kötü şöhretli karakterleri marjinalleştirmesi.

Ancak İsrail’de kurulacak yeni bir koalisyon Netanyahu’nun işini daha da zorlaştıracaktır. Kabine halihazırda savaş hali ilan etmiş durumda ve potansiyel yeni bakanlar Netanyahu’nun bu savaş ilanını Hamas’ı bitirmeye bağlaması gerektiğini taahhüt etmesini istiyor. Sonsuza dek.

Bunun ilk gerçek Gazze savaşı olduğunu söylüyorlar. Ayrıca bunun son olmasını istiyorlar.

Ancak Netanyahu ve diğer İsrailli liderlerin daha önceki askeri operasyonlarda yaptığı gibi, hava saldırıları ve bombardıman yoluyla Gazze’deki sivilleri öldürülmeye devam ederse ne Hamas ne de başka bir grup ortadan kalkacaktır.

Filistin direnişi kendilerini İsrail savaş uçakları, insansız hava araçları ve keskin nişancıları için kolay hedefler olarak göstermemeye son derece dikkat ediyor. Operasyonları neredeyse tamamen yeraltında yürütülüyor.

Bu durumda direnişi yok etmek için büyük bir kara istilası gerekecektir.

Direniş, kara harekâtı da dâhil olmak üzere tüm senaryoları öngörmekle kalmadı, Gazze’nin işgali, on binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesi bir yana, kesinlikle binlerce İsraillinin ölümüne yol açacaktır.

Dahası, İsrail askeri bir kara savaşında yetersiz olduğunu kanıtlamıştır. Hamas bunu son günlerde gösterdi, tıpkı Lübnan’daki Hizbullah’ın 2000 ve 2006’da gösterdiği gibi.

Fakat İsrail’in böyle bir işgali gerçekleştirebileceğini varsaysak bile, Gazze’yi ele geçirdikten sonra ne yapacağı meçhul.

2005 yılında İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki yoğun direniş nedeniyle bölgeden kaçmıştı. Kuvvetlerini tahliye etmiş ve hızla yeniden konuşlanarak Gazze’yi her yönden dolaşmış, böylece bugünkü meşhur abluka başlamıştı.

O zamanlar direniş şimdikinden çok daha zayıf, daha az örgütlü ve çok daha az silahlıydı.

İsrail Gazze’nin kontrolünü tekrar ele geçirirse, aynı Filistin direnişi ile her gün ve muhtemelen yıllarca savaşmak zorunda kalacaktır.

Netanyahu’nun hangi rotayı seçeceği belli değil. Fakat her iki durumda da önümüzdeki günlerde ve haftalarda ne olursa olsun, İsrail pek çok açıdan savaşı kaybetmiş durumda.

Bunu bir sindirin.

Kaynak: https://emrekose.substack.com/p/netanyahu-teslim-olacak-m

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d