Newsweek: Ensarullah’ın yarattığı tehdit olağanüstü

Amerikan Newsweek dergisi, Husilerin en yenilikçi yollarla tarih yazdığını belirterek, Husilerin eşi benzeri görülmemiş operasyonlarını genişletebilecek kapasiteye sahip olduklarını kaydetti.

Amerikan Newsweek dergisi, Yemen Ensarullah hareketinin gemileri hedef alma kabiliyetinin geniş olduğunu belirtti.

Newsweek, hareketin deniz filosuna sahip olmadığını ancak dünyanın en önemli nakliye yollarından birini fiilen kontrol edebilecek hale geldiğini ifade etti.

Sana hükümeti güçlerinin son beş ay içinde Kızıldeniz ve Arap Denizi ile Aden Körfezi’ndeki düzinelerce gemiye neredeyse her gün füze ve insansız hava aracı saldırısı düzenlediğini vurguladı.

Dergi, Husiler olarak bilinen Ensarullah Hareketi’nin, İsrail’in Gazze’deki savaşa son vermesini talep ettiğini bildirdi.

Ayrıca, Ensarullah’ın bu çerçevede saldırılarını Hint Okyanusu’nun derinliklerine doğru genişletmek istediği kaydedildi.

“Ensarullah’ın yarattığı tehdit olağanüstüdür” ifadesini kullanan dergi, Sana güçlerinin deniz operasyonlarının Kızıldeniz, Arap Denizi ve Hint Okyanusu’ndaki İsrail ticari gemilerine vurduğu acı darbelere atıfta bulundu.

Newsweek, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşını durdurma amacı ile korsanların Somali’nin kuzeyindeki operasyonlarının maddi amaçları arasındaki farka göndermede bulundu.

Dergi, önde gelen deniz güvenliği uzmanı Ian Ralby’nin Ensarullah hakkındaki “Onlar gemilere saldıran diğer herkesten farklıdır” sözlerini aktardı.

Söz konusu haber şöyle devam etti:

“Ensarullah’ı ticari gemilere, yani İsrail’le bağlantılı gemilere saldırma istek ve kabiliyetine sahip diğer aktörlerden ayıran şeylerden biri de bölgesel ve küresel güçlere meydan okuma konusunda en az on yıl öncesine dayanan istikrarlı bir zaferler silsilesidir.

Ensarullah başarıdan başka bir şey elde etmedi. Taliban gibi değiller, El-Kaide gibi değiller, küresel olarak genişlemek istiyorlar. Şu anda tüm tarihlerindeki en başarılı dönemi yaşıyorlar.”

YDH’den aktardığımız yukarıdaki habere ilâve olarak:

Biz Türkler, donanmaya gerek kalmadan dar geçiş alanlarını kontrol etme stratejisine aslında aşinayız.

Çanakkale bunun en son örneği olarak tarih yazdığımız bir nokta. Buna ilâve olarak, Fatih’in İstanbul’un fethinde, İstanbul’a kuzeyden gelebilecek deniz yardımını kesmek üzere inşa ettiği Rumeli Hisarı’nı örnek verebiliriz.

Bugün Husiler, dünyanın en büyük donanmalarına karşı “Çanakkale Geçilmez” destanını bir kez daha yazıyorlar. Yalnız şunu da ekleyelim ki, Husiler’in bugün sadece kontrol ettiği alan Babül Mendep boğazı ile sınırlı değil. Ellerindeki füze teknolojisi ile anakaradan binlerce kilometre ötede seyreden gemileri de hedef alabiliyorlar. İlk zamanlar sadece Kızıldeniz girişini kapatan Husiler, bu yolun kapanması üzerine Ümit Burnu’na yönelen -İsrail, ABD ve diğer düşman unsurlarla bağlantılı- gemileri bu yol üzerinde vurarak kontrol alanlarının gayet geniş olduğunu gösterdiler. Ve yine ilk zamanlarda gemileri sadece yaralamakla yetinirlerken zamanla batırabileceklerini de gösterdiler. Hatta sadece ticaret gemilerini değil, savaş gemilerini de hedef alabiliyorlar.