“AHLAKSIZ BATI MİZAHLA SALDIRIYOR”MUŞ!

“AHLAKSIZ BATI MİZAHLA SALDIRIYOR”MUŞ!

“Mizah çok ciddi bir sanattır” der Bernard Shaw… Nükte de, bilindiği üzere temiz dilimizde mizahı da içinde barındıran ve aslıyla ruha hitab eden hikmet ve espri mânâsına bir incelik.

Her siyasî hadise, aynı zamanda sosyal bir hadisedir” hikmeti çerçevesinde ele alınınca siyasi mizah, iktidar veya muhalefet tarafından yığınları etkilemek için kullanılan tesirli bir telkin âleti-silâhtır. Bu noktada gerçekten Hâk ve Hakikat kaygısı gütmeyen mizahı, en azından mevzuuyla kayıtlı bir sanat sahası olarak “kaliteli” ve “kalitesiz” olarak ele almak mümkündür.

Yoksa, Nasreddin Hoca’dan Charlie Chaplin’e uzanan, Doğu ve Batı’daki hikmetli ve incelikli espri geleneğinin bugünkü vasatta devam ettirilebildiğini kim söyleyebilir.

Bugün gerek uluslararası siyasetin gerekse ülkemizde yaşanan gelişmelerin elbette mizah sahasında da bir karşılığı oldu… Kaba mizahı da içine alan böyle bir bakış açısıyla günümüzde bazen bir şiirle, bazen bir karikatür veya bir fıkra ile yapılan mizah, küçük bir espri veya uzun bir film ile de karşımıza çıkmakta. Bu çerçevede siyasi anlamda mizahın bir “protesto” âleti olarak kullanılması ve eleştiride, aşağılamada sınır tanımaması dikkat çekici.

Mâlum olduğu üzere Almanya başta olmak üzere, Hollanda, İngiltere derken Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde şiirler, şarkılar, kısa film ve belgesellerle başlayan ve en son “şiir yarışması”na kadar uzanarak gündemimizi işgal eden, hatta “Mülteci meselesi”ni bile geride bırakan bir mizah patlaması yaşanıyor Tayyip Erdoğan ile ilgili.

Tam bu noktada, daha Avrupa’da bu gelişmeler yaşanmadan 01 Aralık 2015 tarihli Adımlar Dergisi’nde yayımlanan bir makalenin başlığına ve içinde değinilen bir karikatüre çok kısa değinmek istiyorum.

Makale’nin başlığı aynen şöyle:

“3 Milyar Avro Karşılığında, İşgalci Batıyı Mültecilerden Kurtarmak”

Hatırlanacağı gibi AB ile yapılan “üyelik müzakereleri” sırasında, AKP iktidarının Avrupa ülkelerini sarsan mülteci akınından AB’yi kurtaracağını vaad etmesi karşılığında 3 milyar avro için verdiği mutluluk beyanatları karşısında, Avrupa’da Erdoğan’ı “3 milyar avroluk kemik peşinde bir hayvan” olarak tasvir eden karikatürler çizilmişti. Söz konusu yazıdan:

“Erdoğan’ın şahsında Türkiye’yi -köpek kulübesi- olarak gösteren karikatür, Batı’daki “Türk” imajının Erdoğan-AKP iktidarı tarafından nasıl temsil edildiğini de gösterir nitelikte.”

Geçmişte bugüne Erdoğan ve partisinin politikaları hakkında Batı coğrafyasında yapılan aşağılamalara bakıp “Erdoğan üzerinden İslam’a, Türkiye’ye saldırılıyor” gibi bir gevezelikle Erdoğan’a ve Hükümete sahip çıkma kampanyası yapmaya çalışanlar, yüzyıllar boyunca gerçekleştirdiği taarruzlarla Batı tarihini şekillendiren Haçlı-Yahudi düşmanı Ehl-i Sünnet İslâm-Türk imajı karşısında, Erdoğan’ın, Haçlı-Yahudi dostu Mezhepsiz “Türk” imajının hesabını görmelidirler önce…

Neticede, bu mevzuda Batı’nın ne mâl olduğunu Avrupa’da yaşayan Türkler az-çok bilir ki, Batı, başta kendi liderleri olarak mizahı fütursuzca kullanan bir geleneğe sahip. Batı demokrasisi içerisinde bu gelenek ikiyüzelli yıllık karikatür tarihi boyunca, başta kendi liderlerini hedef alarak devam etmiştir. Hele, Batı’ya muhtaç olduğunu açıklayan bir “lider” karşısında Batılı’nın bu tavrında şaşırtıcı ne vardır?

Meselâ, bugün gazetelerde “meyveli yoğurt ürünleri” ile ilgili açıklamaları dolayısıyla dahi Almanya Şansölyesi Merkel’i kıyasıya aşağılayan karikatürler yayınlandı. Benzer karikatürleri hemen her gün görebilirsiniz. Hatırlanır mı bilmem ama 2003 Irak İşgali sırasında İngiliz gazeteleri Başbakan Tony Blair’i “Amerika’nın Fino Köpeği” olarak resmeden Karikatürlerle donatılırdı…

İdealize ettiğiniz ve ahlâksız Hayat Tarzıyla İslâm topraklarına aşıladığınız Batı Demokrasisi bu… “İşinize gelirse”… diye bitireceğim ama, hatırlatmak isterim ki, bu usulü (her yoluyla kaba mizah) ve uslûbu (aşağılama ve itibarsızlaştırma) size karşı muhalefet eden her isim, kurum ve kuruluş hakkında siz ve çevreleriniz yıllardır uygulamakta.

Tarihimizde Abdülhamid Han ve Kurtuluş Savaşı’nda yer alan liderlere karşı Batılı karikatüristlerin aşağılayıcı tavırlarını söz konusu ederek, onları Erdoğan ile eşitlemeye çalışan AKP çevreleri, Batı’ya karşı söylemde esip gürleyen, pratikte ise her türlü işbirliğini yapabilen Erdoğan’a nisbetle; Osmanlı’nın son döneminde en zor şartlarında dahi “muhtaç”lık hissini Batılı’ya vermeyen (Abdülhamîd Hân’ın Siyonist-Yahudi Teodor Herlz’i def etmesi) Türk onur ve şerefini koruyan tutumu yanında, yedi cephede savaş verdikten sonra işgalci Avrupalıya vatanı dar eden Kurtuluş Savaşçılarıyla nasıl bir benzerlik kuruyorlar, izah etmeliler.

Sözü fazla uzatmadan;

Batıda normal karşılanan bu tür yayınlar, Batı politikaları açısından gerçek bir düşmanlık alâmeti değil…

Batı’nın gerçekten düşmanlaştırdığı Adamlar karşısında neler yaptığı ortada!

Saddam, Kaddafi, Arafat ve benzerleri…

Sizin Amerikancı İslâmcı ve Amerikancı Liberal medyanızın işgâlci Batı’ya ve İsrail’e karşı gerçekten direnen Ehl-i Sünnet Lider Saddam’ın iç çamaşırlı fotoğraflarını yayınlarken kullandığınız mizah kılıklı aşağılık üslûbunuz;

Dünyanın gözü önünde 2 yıl boyunca abluka altında tutulduktan sonra, geri adım atmama ahlâkını gösterirken “şehâdet, şehâdet, şehâdet!” diyerek haykıran Arafat hakkında “Arafat’ın serveti” başlıklı yalan ve alaycı haberleriniz;

İktidarınızın yanardöner tavrıyla NATO’nun işgâl üssünü İzmir’e taşıyarak saldırdığınız Libya’nın Lideri hakkında yaptığınız “Kaddafi’nin Haremi” yayınlarınızı bir kenara koyun ve sonra şikâyet edin, Batı’nın kendi içerisinde tutarlı olan ahlâksızlığından.

Allah’a ve Resûlü’ne en aşağılık usullerle saldıran Charlie Hebdo’ya hakettiğini veren Batı Düşmanı Mücahidler karşısında, Allah’a ve Resûlü’ne hakaret etme özgürlüğü yürüyüşüne katılmanız, sizin “ifâde özgürlüğü” anlayışınızın özüdür.

İkiyüzlüler sizi…

Nihan ÖZTÜRK / ADIMLAR Almanya

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: