LİDERE TAPINMA KÜLTÜ

LİDERE TAPINMA KÜLTÜ

İslamın en büyük devlet ve adalet timsaliHazret-i Ömer; ve onun döneminden fikir tabloları… Bunlar Üstad NecipFazıl’da da geçer, Salih Mirzabeyoğlu’nun eserlerinde de…

Aklıma ilk gelen biri: Bizans murahhası ileHazret-i Ömer’in murahhası karşılaşıyor. Bizanslı diyor, bizim hükümdarımız,hükümdarlar hükümdarıdır. Müslüman diyor: Bizimki sıradan bir adamdır; birimizebile tahakküm etmeye kalksa onu indirir, başkasını çıkarırız.

Üstad, “lidere tapınma” ile“adalete tabi olma” arasındaki farkın bir Batı – Doğu farkı olduğunu,Batı’da 18. yy’a kadar “lidere tapınma” geleneğinin devam ettiğinisöylüyor. (O tarihten sonra bunu onlar bırakmış, biz almışız; cahiliye bizdeyaşıyor.)

Ben bir kaç sene önce bir yazıda yazmıştım:İmam-ı Azam fıkhının “haksız yönetime karşı isyan haktır” şeklindekifetvası, Batı’da ancak Fransız İhtilâli anayasasında (O’ndan bin yıl sonra)kendine yer bulabildi; ama birkaç ay sonra yine anayasadan bu madde çıkarıldı.Daha sonra Amerika’da bir adam çıkarak, sıradan bir vatandaşın “haksızyönetime karşı mücadele hakkı”nı medeniyete armağan etti. Tabii bizegelmedi!

Hâlbuki Hazret-i Ömer’in halk arasında“Vefd” adını verdiği teşekküller oluşturduğunu, bunların yönetimekarşı halkın haklarını aradığını ve savunduğunu, tarihte STK’ların ilkörnekleri olduğunu bilirsiniz.

“Sosyal devlet” ve “sosyalgüvenlik” anlayışını keza Hazret-i Ömer abideleştirmiştir, Batı’da ondan1200-1300 sene sonra bu düşünce olgunlaşmıştır; bizde ise varkenkaybedilmiştir.

Bize Cumhuriyet döneminde hiç “sıradanlider” gelmedi. Hepsi seçilmiş, kutsal, dokunulmaz, yarı ilah, yoktan varedici, karanlıktan kurtarıcı, öyle böyle değil.

Bunda Kemalist de muhafazakâr da ortak. Tuhafolan şu ki, Osmanlı döneminde padişahlar bile halk arasında son dönemliderlerimiz kadar “ulu” kişiler değildi. Padişah kararlarıtartışılır, padişaha isyan edilir. (sırf onlarca yeniçeri isyanınıkastetmiyorum, pek bilinmeyen öyle çok halk isyanları vardır ki…) Yani dememo ki, güya mutlakiyetten kurtulup cumhuriyete geçtik ama, kararlarısorgulanabilen padişahlar yerine mutlaktan daha mutlak liderler eline düştük.

Böyle bir şey Batı’da doğal olarak yok. Bizim mazimizde de olmadığını belirtiyoruz. Nerede Afrika’da, Latin Amerika’da, Asya’nın Ortasında ve Uzağında, yani kısaca özetleyecek olursak, “Geri Kalan Ülkeler”de… Zaten medeni bir ülkede “lidere tapınma” diye bir şey olamaz; lider ilkelere bağlı olduğu sürece ona uyulur, ilkelerden ayrılırsa liderliği alınır.

Selim GÜRSELGİL

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: