ERDOĞAN – ŞİMŞEK GÖRÜŞMESİ VE “ÜLKENİN SONU”
Alâaddin Bâki AYTEMİZ
Mehmet Şimşek’in seçimlerden sonra AKP iktidarda kalırsa, Erdoğan tarafından görevlendirileceği hakkında çıkan haberi sizlere aktarmıştık.
İlgili haberin linki:
https://adimlardergisi.com/2023/03/18/mehmet-simsek-akpye-donecekmis/
Bu haberin sıcağı sıcağına, bugün Mehmet Şimşek’in (saat 20 sularında) Erdoğan’la görüşmek üzere AKP Genel Merkezi’ne geldiği basına yansıdı.
Bu satırları, Ömer Çelik bu görüşmeyle ilgili TV’de açıklama yaparken yazıya dökerken, Çelik görüşmeyele ilgili olarak, Mehmet Şimşek’ten sitayiş ve geçmiş icraatlarından övgüyle bahsettikten sonra, “kendisinin AKP genel merkezine gelmesi olağanüstü değil. Kendisiyle zaten görüşüyorduk. Olağanüstü bir gündem değil. Mehmet Şimşek aktif siyaseti düşünmüyor. Her türlü katkıyı vereceğini bir kere daha ifade etmiş.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Anlaşılıyor ki, şayet AKP yeniden iktidara gelirse İngiliz Mehmet bakan olarak değil de daha çok danışman vs gibi bir pozisyonda görev alacak; perde gerisinden sufleyi veren olacak.
Mehmet Şimşek niye önemli?
Şimşek, uluslarası piyasalarda İngiliz emperyalizmine verdiği hizmetle bilinen bir figür ve Türkiye’deki pozisyonu da bu çerçevede. Emperyalistlerin, “Türkiye’ye doğrudan müdahale etmemiz artık gerek yok zira Türkiye’yi bizim adımıza bizim değerlerimize uygun yönetecek kadrolar yetişti” dedikleri soydan…
Adı Mehmet; gayet yerli vemillî bir adı var ama liberal çapulcu çetenin has adamı…
Mehmet Şimşek Erdoğan’la görüşürken, ben de “acaba geçmişte Şimşek’le ilgili neler yazmışız” diye arşivde arama yaparken, karşıma ilginç bir yazı çıktı. 2014 tarihli bu yazının başlığı “ÜLKEMİZİN SONU GELDİ”…
Merak edenler için mezkur yazının linki aşağıda ama o yazının giriş kısmını ve yazının son cümlesini burada paylaşıyorum, merak edenler yazının tamamını linkten okuyabilir:
“ÜLKEMİZİN SONU GELDİ”
Dört beş yaşındaki oğlum kendince bir tekerleme tutturmuş gidiyor. Kelimeler ağzında yuvarlandığından pek bir şey anlamıyorum önce. Dikkat de etmiyorum… Bir ara bilgisayardan başımı kaldırdığımda “ülke” gibi bir kelime dikkatimi çekiyor. Dinlemeye başlıyorum, “ülkemizin sonu geldi!” gibi bir şey. Hayret, nereden çıktı şimdi bu? Biziim evde “ülke” kelimesi pek kullanılan bir şey de değil üstelik. Doğru mu anlıyorum acaba? “Oğlum, hadi gel buraya, bana da söylesene o tekerlemeyi!” Yanıma geliyor ve doğru duyduğumu tasdik edercesine, neşeli bir şekilde tekerlemesini tekrarlıyor:
“Ülkemizin sonu geldi, ülkemizin sonu geldi!”
Allah, Allah!
Bu çocuk nerden, kimden öğrendi? Kimlerden duydu da “ülkemizin sonu geldi!” diye tutturmuş bir tekerleme de gidiyor? Bizim ağzımızdan böyle bir ifade çıkmadığına göre, daha beş yaşındaki bir çocuk nasıl oluyor da böyle bir cümle kurabiliyor?
Gaiplerden sıcağı sıcağına bir haber olmasın sakın?
Malûm, “çocuktan al haberi!” demişler.
(…)
Sonunuz geldi, “ÇOCUK” öyle diyor.