FRANSA ADALET BAKANI’NIN İSTİFASI ÜZERİNE

FRANSA ADALET BAKANI’NIN İSTİFASI ÜZERİNE

İslâm dünyasına dönük olarak “demokrasi(!) getirme” bahanesiyle başlayan ve hâlen ardı arkası kesilmeden devam eden Haçlı seferlerinde, ABD’nin kuyruğuna takılarak her türlü işgal ve katliama destek veren, asker gönderen, bu askerî saldırganlığı yetmez gibi, bir yandan Allah Resûlü’ne küfür eden “karikatür” dergilerini himaye ederek, nefretini manevi plâna da taşıyan ve bu aşağılık tutumu sebebiyle dünyanın dört bir bucağında İslâm coğrafyasının özgürlüğü için savaşan Müslümanların açık hedefi durumuna gelen Fransa’da, “anayasa reformu” adı altında hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı ve uğruna savaştıklarını iddia ettikleri “demokratik değerleri(!)” ayaklar altına alıcı tasarı paketi, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.

Fransa Adalet Bakanı Christiane Taubira, yeni tasarıda olağanüstü hâlin üç ay daha uzatılması ve terör suçundan mahkûm olanların vatandaşlıktan çıkarılmasını öngören maddeler nedeniyle istifa etti ve bu istifasını şahsi twiter hesabından; “direnmek bazen kalmak, bazen de gitmektir” ifâdeleriyle duyurdu.

Eğer hâlâ öyle bir sınıf kaldıysa, Batı aydınını yeni ve büyük bir imtihan bekliyor. Kendi iç çelişkilerini dengelemek için uğrunda birbirlerini boğazlayarak, kan dökerek getirdikleri demokrasiyi ne kadar sahiplenebilecekler? Bu bizden çok onların kendi geleceği adına merak ettiğimiz bir noktadır ve bekleyip göreceğiz. Onlara tavsiyemiz şu soruyu sormaları:

“-Kendi rejimlerini korumak için aldıkları tedbirler sebebiyle diktatör diye vasıflandırıp, ülkelerini işgal gerekçesi yaptığımız insanların tutum ve davranışlarıyla; bizim kendimizi korumak için sergilediğimiz şu yaklaşımın arasındaki fark nedir?”

Onlar bunu sormaya başladığında bizim de ayrıca söyleyeceklerimiz olacaktır. Batı aydını namus testinden geçiyor. Bu çerçevede, istifa eden Fransa Adalet Bakanı, en azından şu son tavrıyla sınavı geçenlerdendir.

“Kişisel hak ve hürriyetleri” çoğaltmak maskesi ile İslâm coğrafyasına yönelik işgal faaliyetlerinde ABD’nin kuyrukçusu olarak kan dökmekten çekinmeyen emperyalist Fransa’ya, baştan sona anti-demokratik olan bu yeni anayasa maddelerini gerekçe gösterip, dünyanın çeşitli bölgelerinden “demokrasi” götürmek isteyenler olursa hiç şaşırmasınlar! Siz Bağdat’a, Libya’ya, Afganistan’a hangi metotlarla “demokrasi” götürüyorsanız, imkânlar nispetinde benzer yöntemlerle…

Nihayetinde, etme bulma dünyası…

Gökhan YAMANGÜL

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: