NETEKİM “DEVLET İÇİN EVET”
Türk Solu kadrosundan Onur Erkan harika bir gazetecilik örneği sergiledi ve şu günlerde MHP ve AKP’lilerin dilinden düşürmediği “Devlet İçin Evet” sloganının ilk mucidini, fikir babasını açıkladı. Bugüne kadar bunun nasıl fark edilememiş olduğuna şaşırmamalı. Çünkü büyük medyanın durumu, bu sloganın ilk çıktığı şartlarla tıpatıp aynıdır. Suya sabuna dokunur bir bilgi ve belgenin kenarından bile geçemezler. Sonra da, “sosyal medya basının yerini” aldı diye ağlamaları yok mu?
Bu slogan, Kenan Evren’in 1982 Anayasası için yapılan referandum öncesi kullandığı, kullandırdığı sloganın tıpatıp kendisidir. Sadece üç kelimeyi yan yana getirmekten ibaret değildir bu ayniyet. Dayattıkları anayasayı topluma dikte etme yöntemlerinin de nasıl benzerlik gösterdiğine hayretle şahitlik edeceksiniz. Jandarmalar tarafından vatandaşlara “Devlet İçin Evet” ve –sıkı durun- “Demokrasi İçin Evet” dövizlerinin yazılı olduğu pankartlar dağıtılır ve onlar eşliğinde “huzur ve güven ortamı için evet demenin önemi” anlatılır. Kenan Evren’in “hayır” diyecekleri terörle korkutması ve o cepheyi terör cephesi olarak işaretlemesiyle, Erdoğan’ın bugün benzer yaklaşımı göstermesi arasındaki tek fark, Cunta Başının bunu daha üsturuplu söylemesidir. Yüzlerini görmeden ve seslerini duymadan, sadece konuşma metinlerine bakarak karar versek, hangisi Darbeci Paşa, hangisi sivil siyaset içinden gelme; ayırt etmek zor olur.
Bir gün bir araştırmacı çıkar ve bizim geçen yazımızda üstünde durduğumuz Aziz Yıldırım ile Erdoğan’ın benzerlikleri tarzında bir yazıyı, Erdoğan ile Evren arasında kurgular ise çok ilginç bilgilerle karşılaşabiliriz. Edadan tavır ve söyleme kadar… Buna da şaşırmamak gerekir. Erdoğan’ın hayattaki en büyük övünç kaynağı seçimlerde aldığı oylardır. Oy alma konusunda, bir kişi hariç herkesi gerilerde bırakmış, rekorları alt üst etmiştir. Kıramadığı tek rekor ise Kenan Evren’e aittir ve “hayır” diyenlerin teröre destek vermekle suçlandığı, aksi propagandaya izin verilmediği, “hayır” diyecek hiç kimsenin kararını açıkça dile getiremediği, bütünüyle tek taraflı bir oy isteme çalışmasının yürütüldüğü 1982 Anayasa Referandumudur.
Başarı kriteri oy almak olan bir siyasetçinin, Kenan Evren’i kıskanmasını ve ona gizli bir hayranlık duymasını anlarım. “Evet” cephesinin lideri Kenan Evren, %91.37 oyla Türk Seçim Tarihinin en başarılısıdır netekim. Erdoğan’ın Kenan Evren’le muhabbet dolu fotoğraflarını internet ortamında silmekle bitiremezsiniz. Bunun temelinde, 07 Kasım 1982 seçim sonuçlarında duyduğu gizli hayranlık ve onu içten içe kemiren kıskançlık olduğunu düşünüyorum. “Yüzde doksan bir nokta otuz yedi ne demek Paşam; bu oy nasıl ve hangi yöntemlerle alınır; senin rekorunu kırmadan bana rahat yok, gözüm açık gider.” Psikoloji bu olmalı ki, aynı metotlarla ve hatta aynı sözlerle seçim faaliyeti yürütülüyor. Onur Erkan’ın bulup belgelediği “Devlet İçin Evet” sloganının 12 Eylül yıllarına ait olması, basit bir hırsızlık değil, temelinde böylesine bir kompleks ve rekabet barındıran psikiyatrik bir vakadır. Türkiye’de hür, bağımsız bir Gazeteciler Cemiyeti olsaydı, sırf bu haber dolayısıyla Onur Erkan’a yılın habercisi ödülü verilirdi.
MHP VE BBP ÇEVRESİNİN TEPKİSİ NE OLUR?
AKP kitlesinin ekseriyeti Kenan Evren ve onun sözlerinden rahatsız olmayacaktır. Fakat MHP’lilerin bu dövizi nasıl benimseyeceği merak konusu…
Bozkurt’a it denilmesine “evet” dediler.
Milliyetçiliğin ayaklar altında çiğnenmesine “evet” dediler.
Kıbrıs’ın satılmasına “evet” dediler.
Ermenistan’dan özür dilenmesine “evet” dediler.
Doğu Türkistan ve Uygur Türklerinin Çin’e, Çeçenlerin ve Kırım’ın Rusya’ya satılmasına “evet” dediler.
Mesut Barzani ve Kürt Devletine “evet” dediler.
Atatürk Hava Limanına ve Başbakanlık Konutuna Kürdistan bayrağı denilen bez parçasının asılmasına “evet” dediler.
Şimdi Kenan Evren dönemine ait “devlet için evet” sözünü benimseyerek…
Mustafa Pehlivanoğlu’nun, Halil Esendağ’ın, Selçuk Duracık’ın, Ali Bülent Orkan’ın ve şu an adı aklıma gelmeyen diğerlerinin de idamına “evet” mi diyecekler?
12 Eylül ve Mamak’a… C-5 denilen hücrede yapılan işkencelere… Nurettin Soyer isimli meşhur savcıya… Kıyılan canlara, zindanlarda çürütülenlere, kaybedilenlere, sakat bırakılanlara “evet” mi diyecekler?
Ne ilgisi var demeyin? Kenan Evren’in referandum sloganıyla miting yapmak ve onun mantığı ile karşı cepheyi hedef almak, zihinlerde Kenan Evren’i meşrulaştırma ihanetidir. Bunun bir adım ötesi, Öcalan’ın sözleriyle seçim propagandası yapmaktır.
Bahçeli’nin 1982 Anayasasına da “evet” dediğine inandığım için, onun Evren artığı sözleri büyük bir hazla sindireceğine eminim. Ama Evren’in silindir gibi üstünden geçtiği o günün genç, bugünün olgun Ülkücüleri muhakkak bir tepki verecektir. Vermelidir.
Gökhan YAMANGÜL – 23 Mart 2017
ADIMLAR Dergisi