SAKARYA – KOCAALİ’DE AĞAÇ KATLİAMI! TEK SEVDİKLERİ YEŞİL “DOLAR YEŞİLİ”
İstiklâl Savaşı’nın nihâî ve stratejik muharebelerinden birinin verildiği, Üstad Necip Fazıl’ın tarihi şiirine ilham kaynağı olan Sakarya’nın yemyeşil Kocaali ilçesinde ağaçlarımız “yol genişletme” bahanesiyle kesiliyor.
Sakarya Büyükşehir ve Kocaali İlçe Belediyelerinin ortaklaşa gerçekleştirdikleri bu katliam, Kocaali’nin ana girişindeki 40 yıllık Kaylan ağaçlarını hedef aldı.
Bugüne kadar bir ağaç dikmemiş olanların İstanbul başta olmak üzere, Anadolu’nun tamamında “imar” adı altında yol, köprü, inşaat ve sair bahanelerle gerçekleştirdikleri ağaç katliamlarını hiçbir şekilde kanıksamamak adına Kocaali’deki bu saldırının da kayıtlara geçmesi şart.
Allah Resûlü’nün “Kıyamet kopmaya başladığında birinizin elinde bir ağaç fidanı bulunsa, kıyamet kopmadan onu dikmeye gücü yeterse hemen diksin” emri karşısında, değil ağaç dikmek, mevcut ağaçlarımızı da keserek mahallelerimizde, ilçe ve şehirlerimizde kıyamet tablosu sahnelenmekteler.
Tıpkı İstanbul’un tarihî siluetini beton çivilerle çirkinleştirenler; “kentsel dönüşüm” adı altında heryeri yağmalayanlar; Bursa örneğinde olduğu gibi isminin önüne “yeşil” sıfatı eklenen bütün şehirlerin göbeğine ucube TOKİ “ev”lerini inşâ edenler; “üçüncü köprü”, “üçüncü havalimanı” sevdâsına Sarıyer ve Beykoz’dan bir ucu Tekirdağ’a, diğer uzu Şile’ye kadar uzanan yolda milyonlarca ağaç kesenler; yandaş mütahitleri için Fatih Ormanları’nı “at çifliği” hâline getirip imara açanlar; heryeri ama her yeşilliği “rant sahası” olarak görüp betondan ehramlar inşâ etmek isteyenler elbet bunun hesabını şehir şehir, mahalle mahalle ve sokak sokak verecekler.
“Ağaç Sorunu”nu Kökten Çözen Zihniyet
“Yol genişletme” bahanesiyle kesilen ağaçlar tam da okul ve kaymakamlık caddesine açılan yolun kavşağı. Değil trafiğin hızlandırılması, bilakis belli bir akıcılıkta yavaşlatılması gereken bir yer. Hızlı trafiğin büyük tehlikeler doğuracağını değil biz Kocaalililer, benzer tecrübeleri yaşayan bütün Anadolu insanı bilir. Birkaç uyarıcı levha, kasis veya farklı bir çalışmayla ulaşılabilecek çözümleri gözardı eden Belediyeler, ağaçları “sorun” görüp, sorunu kökten hâllediverdiler.
“Kocaali Büyükşehir Belediyesi, milletin atasından dedesinden kalan yerleri kırpıp kuşa çevireceğine, memlekete bir iş sahası açısın da, milletin çocuğu boş gezmekten kurtulup evine bir ekmek getirsin” diyeceğiz ama, bu yüzsüz, pişkin ve arsız zihniyet, ağaç kesme cinayetini de “iş sahası açmak” olarak savunmaktan geri durmayacaktır.
Kestikleri ağaçlar üzerine ayağa kalkan Sakaryalılara “fidan dağıtmak”tan bu pişkinlik karşısında tepkiler daha da arttı.
Gezi hâdiseleri boyunca korkudan konuşamayanların, hadiseler durulur durulmaz türlü yalan ve aşağılık fantezileriyle birlikte “üç beş ağaç” edebiyatı yapıp AĞAÇ’ı ciddiye alanları alaya almaları sonrasında aynı ciddiyetsizlikte devam edenler şüphesiz İslâm-Vatan ve Millet düşmanıdırlar aynı zamanda.
Değil bir ağaç, “ormanlarımdan bir yaş dal kesenin kafasını keserim” diyen Fatih Sultan Mehmed Hân’ın hükmettiği toprakları “bâkir alan” görüp, iğfal etme yarışına giren azgınlarla, Allah’ın yeşiline düşman olup Amerikan dolarının yeşiline âşık olanlarla hesaplaşacağız mutlaka.
Fatih TANK – ADIMLAR Kocaali/Sakarya