FUTBOL VE STARETİ

FUTBOL VE STARETİ

Birkaç yıl Türkiye’de oynayan Norveçli topçu bu akşamki maçtan önce şöyle demiş:

-Türkler taktik nedir bilmez.

Bizimkiler çok kızdılar buna. Maçtan sonra “gördün mü biz adamı böyle yaparız” diye coştular. Oysa ne dediğini bile anlamamışlardı.

Gerçi 40 yıldır Türk fubolunu izlerim. Eskiden dört gözle izlerdim, şimdi gözucuyla. İlk defa bu gece ince hücum organizasyonları gördüm. İlk golde ve ikinci golde çok zekice organizasyonlar yaptılar. Misal, basit bir tacı müthiş bir gole çevirdiler.

Halbuki dış politikada bu tarz ince organizasyon zekaları bir türlü göremiyoruz. Belki 40 yıldır dış politika izlerim, şu birkaç yıl önceki Libya çıkarması dışında bugüne kadar bir taktiği bırak, bir strateji bile görmedim. Ya teslimiyetçi veya son dönemde hamasi; ama hepsi rastgele, günübirlik, iki adım sonrasından habersiz…

Son zamanlarda bir kavram moda oldu: Oyun kurmak… Hamasi dizilerden mi çıktı, oraya mı yansıdı bilmiyorum. Hariciyemizde de sık sık geçiyor: “Biz artık oyun kuruyoruz, onlar bize kuramıyor, biz onlara kuruyoruz” falan… Bu kavramdan ne anladığımızı çok merak ediyorum şahsen: Oyunu tam olarak nasıl kuruyorsunuz mesela. Oyun kuruyoruz oyun kuruyoruz diye ilan ettikten sonra üstüne limon da sıkıyor musunuz, yoksa kendi suyuyla mı asitleniyor?

Neyse… Norveçli topçu Viking kafasıyla bizi 2 yılda çözemez. Bizim sorunumuz taktik, oyun falan değil. Önce bir davamız olmalı, bir stratejimiz olmalı. Ne yapmak, nereye varmak istediğimizi bilmeliyiz. Oyundur, taktiktir, onlar sonraki işler. Önce bir yolumuz olmalı. Bu yolda kararla, istikrarla, inatla, ama bağırıp çağırmadan, suspus da olmadan, gülümseyerek, bilerek yürüyebilmeliyiz.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: