MEKTUBAT, İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ VE İBDA DİYALEKTİĞİ

Mektubat-ı Rabbanî her Müslüman gencin okuması gereken bir eserdir. Okumak da demeyelim; daimi başvuru kaynağı… İtikad, şeriat ve tasavvuf arasındaki irtibat noktalarını, Yusuf Hoca’nın tabiriyle bir “yol haritası” olarak önümüze kor. Bize gerçek bir İslâm tefekkürünün ruhunu verir. Bu yüzden İmam-ı Rabbanî Hazretleri’ne “İkinci Binin Yenileyicisi” denir.

Mektubat’ta sonra, Büyük Doğu İdeolocyası (İdeolocya Örgüsü) gelir. 20. Yüzyıl’ın keşmekeşinde yolunu kaybeden Müslümanlar için, Yusuf Hoca’nın enfes tabiriyle gerçek yol haritasıdır.

Üstad hakkında çok spekülasyon yapılır. Şu olmuş, bu olmuş. Bunlar boş laflardır. Üstad’ı Büyük Doğu İdeolocyası ile tanımak gerekir. Bu eser gerçekten de çağın Müslüman gençliğinin bir nevi pusulasıdır.

1970’lerin başında ilk defa “İslâmcı siyaset” için ortaya atılan MNP kurucuları, “bir parti tüzüğü yazmaya bile gerek yok. Bize Büyük Doğu İdeolocyası yeter” diyorlardı. Afgan Cihadı başladığı yıllarda Üstad’a mücahitler gelip “bize ne tavsiye dersiniz?” dediklerinde, “Büyük Doğu İdeolocyasını dilinize tercüme edin” cevabını aldılar.

Müslümanların gerçek hareket noktası, aksiyon tezgâhı durumundadır.

Üçüncü olarak da İbda Diyalektiği’ni zikredelim. İbda Diyalektiği bir özdür; itikat, şeriat, tasavvuf, tarih muhasebesi, zaman ölçüsü, hareket, inkılâp, çeşitli ilimler ve fenlere imân merkezinde sarkış ve el atış, güzel sanatlara İslâmcı bakış, kendinden zuhur, düşünüş, kavrayış ve oluş, kısacası İslâmî mücadele bahsinde gereken her şeyin ipuçları, çözüm yolları ve tek kelimeyle “İslâmî zihin yapısı”nın dayanağı.

Bu üç eseri bir arada kavrayan, yolunu kaybetmez diye inanırız.

Yusuf Hocadan Allah razı olsun. O, hem vicdan noktasında (Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük kampanyası), hem de gençliğin karanlıklar içinde yolunu kaybetmemesi noktasında, gençlere taş çıkartan bir dinamizmle çalışıyor, diyebiliriz ki, ayakta kalan “son akıncı”… Öyle yazıları vardır ki, kaynak belirterek onlara kitaplarımda yer vermekten kendimi alamıyorum. Mesela yıllar önce yazdığı “İslam ve Demokrasi”… Vesaire.

Ben de buraya son 500 yılımızı, Asr-ı Saadet’e bitiştiren ve gelecek yüzyıllara yönlendiren (geçmişi toplayarak geleceğe yürüyen) üç büyük pusulasından söz ederek küçük bir katkıda bulunmuş olayım:

1. Mektubat-ı Rabbanî

2. Büyük Doğu İdeolocyası

3. İbda Diyalektiği.

Allah izin verir mi, ömür verir mi, bilmiyorum. Yapmayı en çok istediğim şeylerden biri, Mektubat-ı Rabbanî’nin Batı tefekkürü ile karşılaştırılması, onun diliyle ifadesi. Hapiste başlamıştım, yarım kaldı. Bu hiç yapılmadı şimdiye kadar. Olursa herkes çok şaşıracak.

Selim Gürselgil

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: