TÜRKİYE’DE 6 AYDA YAŞANAN SİLÂHLI ŞİDDET TABLOSU DEHŞET VERİCİ

Umut Vakfı’nın Türkiye’de bireysel silahlanma konulu raporuna göre 2023 yılının ilk 6 ayında Türkiye genelinde bin 938 silahlı şiddet olayı basına yansıdı.

Bunlar tamamen basına yansıyan rakamlar, basına yansımayanlar dahil değil. Ve, bu rakamlara göre ayda 300’den fazla silâhlı saldırı yaşanıyor demektir. Yani günde en az 10 saldırı meydana gelmekte.

Bireysel silahlanma - Sputnik Türkiye, 1920, 08.08.2023

2023‘ün ilk 211 gününde bireysel silahlanma sonucu yaşanan şiddet olaylarında bin 200 kişi hayatını kaybederken bin 960 kişi de yaralandı.

Yaşanan silahlı şiddet olaylarının bin 653’ünde silahlar kullanıldı. Silah türlerine göre, 397’sinde uzun namlulu silahlar dahil tüfeklerbin 187’sinde tabancalar60’ında beylik silahlar ve 285’inde ise çoğunluğu bıçaklar olmak üzere kesici aletler kullanıldı.

2022 yılında ise 3 bin 984 silahlı şiddet olayı medyaya yansıdı. Ülke genelinde yaşanan silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi hayatını kaybetti ve 4 bin 231 kişi de yaralandı.

Silahlı şiddetin en çok yaşandığı bölgeler sıralamasında nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu ve en çok göç alan bölge olan Marmara Bölgesi olduğu kayıtlara geçti.

Marmara’da Bin 136 silahlı şiddetin ardından 560 kişinin hayatını kaybettiği, bin 218 kişinin de yaralandığı belirlendi.

Hazırlayan: Kerimcan Malaz

Bireysel silahlanma II - Sputnik Türkiye, 1920, 08.08.2023

Adımlar olarak şunu hemen belirtelim ki Umut Vakfı, bireysel silâhlanmaya karşı gelmekte. Biz ise buna karşı değiliz ama insanların belinde silâhı var diye birbirlerini hedef almaları da kabul edilemez. Silâh, ordu-millet ruhunu tezahür ettirmenin vasıtası olduğunda meşrudur, nefsanî hesaplaşmanın aleti kılındığında ise ruhuna ihanet edilen ordu-millet davasının mühimliğine binaen en ağır şekilde cezalandırılması gereken… Yani bireysel silâhlanma şiddetin kaynağı değil; şiddetin kaynağı ferdî ve içtimaî olarak ruhî bir nizâm tesis edemeyişimiz. Mesele aletlerde değil, aletleri kullanan insanlar ve insanların yaşadığı toplum düzeninde. Burada siyasî iradenin rolü ve fonksiyonu belirleyici. İktidara geldiği günden bu yana insanımıza yeni bir ruh ve anlayış verebilmekten uzak olan İmânsız İslâmcılık rejimi, tevarüs ettiği pisliği devam ettiriyor sadece. Hukukun tesis edilemediği, insanların kanunlara güveninin kalmadığı, mafyaların başının alıp gittiği bir vasatta, herkes kendi hesabını kendi görmeye bakıyor. Bu durum, hak ve halk düşmanı nizâmların temel karakteristiklerinden biridir…

Ya yaşanmaya değer hayatı kurarız, ya da namluları birbirimize doğrultarak ölüp öldürmeye devam ederiz… Tepemize çöreklenenlerin istedikleri de bu ikincisi…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: