MESKÛN MAHAL MUHAREBESİ VE GAZZE – STRATEJİ VE TAKTİKLER
Gazze’ye yönelik olası harekat bölge enkaza çevrilse bile tünellere yeterince etki edilemediği sürece oldukça tehlikeli bir muharebe olacaktır.
3 haftada 45 bine yakın hava mühimmatı ve 50 binden fazla topçu mühimmatının ardından Gazzeli gruplar hala roket atışlarına devam edebiliyor. Sınır hattında ATGM atışları ve uzun süreli doğrudan çatışmalara girebiliyor.
Bunun anlamı en basit şekliyle ana tünellerin sağlam olduğu ve ikincil tünellerle roket tünelleri ve çatışma tünellerinin de önemli kısmının hala işlevsel halde kalabildiğidir.
Gazze’ye 90’lardan 2014’e kadar yapılan daha ufak çaplı operasyonlarda yetersiz tünel ağına ve bombardımana rağmen İsrail kentteki harabelere zırhlı araçlar ve özel kuvvetlerle girdiğinde hep sıkışıp kaldı ve operasyon başarılı oldu deyip çekildi.
2014’te düzenlenen operasyon tünellerin geliştiği ve gelişmiş tanksavar silahları ile EYP tekniklerinin yaygınlaştığı bir dönemde İsrail için harabelerde yapılan bir başka sonuçsuz muharebe olarak sonuçlanmıştı.
2014’ten beri de İsrail böyle bir mücadeleye girmekten hep imtina etti.
İran’ın bölgeyi devraldığını ve İran Devrim Muhafızlarının Gazzeli grupları kapsamlı şekilde baştan aşağıya eğittiğini ve kapsamlı bir meskun mahal muharebesi teknikleri, taktikleri ve ekipmanları ile donattığını biliyordu.
16 gün önceki taarruzla birlikte Gazze’nin neredeyse 2 katı kadar bir alanı hızla kaybeden İsrail Ordusu bunun intikamını alabilmek istiyor.
Gazze içlerine girerek bayrak dalgalandırmak ve intikamın alındığı hissini doğrudan karada yaşamak istiyorlar.
Ağır bombardımanın sahada kontrol için yetersiz olduğunu ve Gazzeli grupların hep bir yerlerden çıkacağını da ordu az çok biliyor ve bilmeye de devam edecek.
Öncelikle şu konuya gelmek gerek İsrail yukarıdan bombalıyor kayıplar verdiriyor sivilleri göçe zorluyor ve en az kaybı yaşayıp en çok etkiyi elde edip kara harekatı için uygun ortamı hazırlamak istiyor.
Teorik olarak bu doğru ancak pratikte işler biraz karışabiliyor.
Musul 2.5 yıl Rakka 3 yıl kesintisiz olarak her gün bombalandı. Terör örgütü IŞİD tünel ağı inşa etmek için hiç zamanı olmadığı halde bu süreçte tüneller kazdı ve karadan saldırılar başladığında da bu tünelleri saklanmak, hareket etmek ve ana ikmal ile sahra hastanesi olarak kullanmak gibi temel meseleleri sağlamayı başardı. Bugün o tünellerin pek çoğu hala bulunamadı ve iki mücadelenin sonunda da militanların bir kısmı tünellerden kırsala gidip çöl veya şehir hücrelerine dağıldılar.
Musul’un ele geçirilmesi 9 ay, Rakka’nın ele geçirilmesi 5 ay sürmüştü.
Son 10 yılda dünya üzerindeki tüm askeri yapılara meskun mahal muharebesi, kuşatma ve aşırı devasa bir saldıran gücüne karşı çok küçük hareketli bir gücün tüneller EYP’ler ve tanksavar silahlarla ortaya koyabileceği savaşın ne kadar uzun ne kadar kanlı ve tehlikeli olabileceğini gösteren en önemli mücadeleler olmuştur ve muhtemelen de tarihteki sayılı vakalardandır.
Musul ve Rakka aşırı derecede bombalandı. Musul’da o kadar zorlanıldı ki ABD Ordusu pkklı teröristlerin rahat ilerlemesi için her açık arazinin belirli aralıklarla işaretlendiği, her binanın ve sokağın işaretli olduğu özel bir uygulama geliştirdi sürekli güncellenen uygulamada pkklılar sadece hedef binaya haritadan bakıp o numarayı arıyor ve hava saldırısı yapılıyordu.
Benzer ama daha gelişmiş bir tekniği İsrail’in Gazze’deki yakın hava destek sürecinde kullanması olası görünüyor.
ABD iki muharebede de İsrail’in Gazze muharebelerinde olduğu gibi şöyle bir kriz yaşamıştı.
Binaları yerle bir etsen de harabeler yolları kapıyor zırhlı araçların geçişine izin vermiyor lakin militanlar harabelere konuşlanıp tünellerden çıkıp etrafı EYP’ler ve mayınlarla doldurup bu tehlikeli ilerlemeye çalışan zırhlıları bekleyip birer birer imha ediyordu.
Yollar çukurlar ve enkazlarla dolduğu için yolu açmaya buldozerler yollanır buldozerler vurulur ve onlar da savunma hattının bir parçasına döner onları çıkartmak için zırhlı kurtarma araçları yollanır onlar da enkaza dönerdi. Zırhlı araçlarla piyadeler gitmeye çalıştığında harabelerin içinde araçların ve mermilerin tozu dumanıyla nereden geldiği belli olmayan yoğun ateşin hedefi olur ve çekilmek zorunda kalırdı.
Harabelerdeki militanlar belirli rotalardan yaklaşan askerleri görür ateş eder EYP’leri havan toplarını drone desteğiyle de uygun anlarda kullanır ve gerektiğinde ileri çıkar baskınlar yapardı ancak saldıran taraf bunu yapamazdı.
Elinde harita olsa da tepede drone olsa da arazi öyle bir yere dönüşmüştür ki sadece onun içinde yaşayan onun bir parçası olan tarafa ait hale gelmiştir hızlı özel kuvvetler saldırısında tıkanırsın mekanize hücumda tıkanırsın müşterek harp saldırılarında tıkarsın ama militanlar çok düşük bir kuvvetle kendilerinden onlarca kat fazla personeli olduğu yerde tutar sürekli yer değiştirir baskı ateşini yoğunlaştırır kaçar döner tünellerden çıkar geriye sarkar ve tekrarlardı.
Karşılık ise daha fazla bombardıman daha fazla ve daha kalabalık hücumlarla gelir bunun sonucu da daha fazla enkaz daha çetin bir mücadele olurdu.
Rusya bunu Grozni’de yaşamıştı, ABD Irak İşgali boyunca Felluce, Ramadi, Musul, Bağdat, Basra, Necef ve Tikrit’te yaşamıştı.
Nihayetinde başarının yolu ikmali kesmek sürekli bombardıman sürecinin devamıyla sadece az sayıda zırhlı aracın ve olabildiğince çok piyadenin ileri sürüldüğü oda oda ev ev meskun mahal muharebesine girişmek olmuştu.
Ufak bir parça ele geçiriliyor oradaki mevzi sağlamlaştırılıyor takviyeler geliyor bir sonraki hedefe geçiliyor. Zırhlı araçlar ve tanklar küçük muharebe faaliyetleri yürüten çok sayıda timin doğrudan kontrolünde baskı ve koruma ateşi sağlıyordu. Topçu ve hava desteği de genel bombardımanı sürdürürken her bir ekibe de anlık olarak çağırabilecekleri ateş destek vasıtaları verilerek parça parça ilerleme kolaylaştırılıyordu.
Musul’da Eski Musul önlerine Irak Ordusu bahar aylarına doğru gelmiş ancak tamamen temizlemesi ağustos ayını bulmuştu. Klasik pek çok taktiği deneyip deneyip ağır kayıplarla başa dönüyorlardı. Nihayetinde bu bahsettiğim taktiğe geçildi kimi bölgeler o kadar harap haldeydi ki adeta kum ve taş yığınlarından ibaretti piyadeler özel kuvvetler desteğinde gırtlak gırtlağa muharebeye girdi.
EYP’ler mayınlar keskin nişancılar, harabelerle bütünleşen ve harabelerin içine kısa sürede yeni tüneller kazan militanların ansızın belirebilmesi derken devasa kayıplara rağmen kontrolü aylar süren çatışmalarla sağlayabilmişlerdi. Ana yollar çevresinde bu şekilde ilerleme sağlayıp ardından buldozerleri ve zırhlıları yollayıp alan açmak ve daha fazla birlik sevk edip bunu daha ufak parçalar halinde tekrarlamakla kesin başarı sağlanmıştı.
Musul 20’ye 20 km Irak’ın en büyük ikinci şehriydi ancak Irak Ordusu’nun yaşadığı 10 binden fazla can kaybının çoğu 6’ya 2 km olan sıkışık ve karmaşık yerleşimlere sahip Eski Musul’da yaşandı. 3 taraftan sarılı bu bölgeyi kuzeyden sarmaları 2 ve tamamen ele geçirmeleri bir 3 ay daha gerektirmişti.
IŞİD’in SVBIED’leri devasa kayıplara yol açsa da IŞİD bunları daha çok Musul’un doğu yakasının dağınık mahalleleri ile kırsalda ve batı yakasının daha geniş yollarında kullanmıştı. Eski Musul aşırı karmaşık yapısı ve ağır bombardımandan dolayı oluşan enkaz nedeniyle bunun en az kullanıldığı yerdi.
Bunları anlatmamın sebebi duruma en benzer olabilecek ve tarihe geçen ölçüde şiddetli ve uzun muharebelerin yaşandığı tarafların birbirinden aşırı derecede nefret edip çok daha ufak bir gücün aşırı büyük bir askeri güce daha doğrusu güçler topluluğuna karşı nasıl direndiği ve rakiplerinin de ona karşı nasıl mücadele ettiğini size hatırlatmaktır ki o zamanlar takip edenler gün gün anlık haberler ve detaylı yazılarla ne kadar kapsamlı anlattığımı ve ne kadar şiddetli mücadelelerin yaşandığını hatırlayacaktır.
Gazze 40’a 8 km bir yer harita üzerinde küçük ancak kolay yutulamayacak kadar da büyük bir lokma.
Musul’dan 2 kat uzun ancak yarı yarıya kısa bir kısmının dışında çoğunun Eski Musul karmaşasında olduğu fakat tünel ağlarının aşırı derecede gelişmiş olduğu militanların Sina tünelleri üzerinden geniş bir ikmal akışına sahip olduğu ve bu olmasa bile en az birkaç yıllık mücadele için stoklarının hazır olduğu bir bölgedir.
Gazzeli grupların 50 bin asıl 50 bin de yedek militanı var. bölgeyi uzun süre korumak ve rakip güce ağır kayıplar verdirmek için inanılmaz bir oran ki IŞİD’in kırsal da dahil olmak üzere 6 bin militanla Musul’da nasıl dehşet verici bir meskun mahal ve hareketli çöl muharebesi verdiğini drone kullanımıyla, kamikaze İHA’larla, el yapımı roketler ve havanlarla yol açtığı kayıpları da düşünürsek iyi organize olan ve tünel ağları sağlam kalan iyi bir planlama ve direniş sürecini yürüten Gazzeli grupların çok daha gelişmiş drone, İHA, tanksavar roket, MANPADS ve mevcut diğer askeri hazırlıklarla çok daha kapsamlısını yapabilmeleri mümkündür.
İsrail eğer kendine bir felaket hazırlamak istemiyorsa bölük tabur seviyesindeki özel kuvvetler ağırlıklı hızlı birliklerle kuvvetle keşif taktiklerini deneyip Gazzeli grupları savunma için açığa çıkartmayı ve bu esnada belirlenen tünel bölgelerini şiddetli şekilde bombalayarak imhayı açıkta kalan militanları da hava unsurlarıyla iyice bombalayıp ardından kara unsurları ile imhadan emin olmaya yönlendirecek hızlı ve bir ileri bir geri manevralarla Gazze’nin dışındaki savunmayı zayıflatmaya çalışacaktır.
Gazzeli grupların buna tepkisi EYP ve mayınlarla doldurulan harabeler ve tuzak bölgesine girilmeden açığa çıkılmayacağı belirlenmiş olan tünellerden saldırmaktır. Yaklaşan birlikler şüphe çekmemek için standart makineli tüfek, keskin nişancı ve tanksavar atışlarına maruz kalır. Öncü EYP’ler ve mayınlar infilak eder. Hava desteğiyle bu birlikler susturulacağı için ilk saldırılarla eş zamanlı pek çoğu tünellere geri döner ve hedef susturulduğu düşüncesiyle birlikler ileri gider gittiğinde ise EYP’ler patlatılır ve özellikle harabelere yan ve çapraz şekilde yerleştirilen antitank mayınları ve roketli mayınlar içeri girmeye çalışan zırhlıları yanlardan vurarak imha etmeye çalışır.
İsrail Ordusu için burada iki seçenek vardır ya hızla geri çekilip pusu bölgesinden çıkmalılar ya da kalıp takviyelerle birlikte oldukça yakınlarında olan ancak bir türlü tam olarak bulup görüp imha edemedikleri militanlarla çatışmaya girmek olur.
Savunma iyice yıpranana kadar saldır çekil bombala ve tekrarla döngüsünü uygulamaları muhtemel ardından en yoğun şekilde bombalanıp adeta kum haline getirilen bölgelere yönelip buldozerlerle zırhlı araçlarla geniş savaş otobanları açmaya başlayacaklardır esas mücadele tam olarak burada patlak verecektir.
İsrail kuvvetle keşif taktikleri uygulayıp dış savunmayı yeterince yıpratıp saldırı tünellerini imha ettiklerini düşündüğünde savaş otobanlarını açmak üzere harekete geçtiğinde bu ölüm kalım noktasına gidecek andır.
Başta bahsetmedim ancak tam yeri geldiği için bahsedeceğim şey Suriye Ordusu’nun Şam’daki kuşatma taktikleridir. Her biri ayrı birer ufak Gazze ve Eski Musul sayılabilecek hele de Doğu Guta gibi bir kısmı geniş bir Gazze sahası geri kalan kısmı tarlalar ve dağınık yerleşim birimlerinden oluşan muhalif kaleleriyle mücadelesinde kesin zafer için uyguladığı taktik bu olmuştu.
2013 sonlarında Şam’da cephe hatları netleştiğinde enkazlar, karmaşık yerleşim yerleri, EYP’ler ve mayınlarla dolu dış savunma çehreleri ile taraflar birbirlerini kuşatmıştı. Suriye Ordusu sürekli bombardıman yapsa da rastgele ve düzensizdi sivil kayıpları yüksekti.
Kuşatılan Muhalif bölgeleri tüneller ile Şam merkezinden ve çöle açılan tünellerle Ürdün’den gelen ikmal malzemelerini temin ederdi.
2012 sonları 2013 ortalarına kadar kısa bir süre Ürdün ile ikmal açık kalmış devasa tünel kazma makineleri bile getirilmişti. Yakıt krizine ve kuşatmaya rağmen tünellerle ikmal sağlayan Muhalifler yüzlerce kilometrelik tünelleri savaşırken ağır bombardıman altındayken kazmayı başarmış hatta bir kısmını 2015 sonrasında Rusya sığınak delicilerle bölgeyi vurduğunda bile olabildiğince derinlere inerek devam ettirebilmişti.
Öyle ki 2018 baharında Muhalifler İdlib’e tahliye edildiğinde Suriye Ordusu içinden tırların tankların geçebildiği devasa tünel ağlarını bulmuştu ve bunları yıkma süreci bile yıllar almıştı.
Gazze’de Sina’ya bağlanan ve 30 yılda yavaş yavaş gelişen ancak son 10 yılda İran’ın sayesinde daha da derine inen daha da karmaşık ve çok katmanlı hale getiren korunaklı tüneller geliştirildi.
Yarı bağımsız savunma birliklerinin ve rokete ile havan bataryalarının üretim hattı bile özerk haldeki tünel ağlarından ikincil bağlantı ve destek tünellerine roket ve saldırı tünellerinden keşif tünellerine kadar çok karmaşık bir yapı inşa edildi.
Ana tüneller 100 metreden de derine inebiliyor ki bu gerçekten nükleer olmayan sığınaklarla erişilmesi güç yerlerdir. İsrail bu yüzden düzenli olarak bombardıman yaparak sürekli olarak büyük basınç dalgalarının tünel ağlarını zayıflatmasını yahut da en azından çoğu personeli artan doku hasarlarıyla nihayetinde savaşdışı bırakmayı istemektedir.
Muhtemelen bombardıman altında Gazzeli gruplar sürekli yeni tüneller kazmaya devam ediyorlar. Basıncı emen özel malzemeler tünellerde kullanılıyor ve sık sık basınca ve ısıya dayanıklı kimyasal gaz riskine karşı korunaklı çelik kapılarla da bu korunma seviyesi arttırılıyor.
Suriye Ordusu bir noktada tünel meselesine çözüm bulamayacağını anlamış ve sürekli ikmal alıp kendi kendine gelişen adeta kendi başına devletleşen bu yerlere karşı pek çok kez ağır kayıpların yaşandığı ağır bombardımanlarla birlikte zırhlı araçları ve piyadeleri kullanarak buldozerler eşliğinde aşama aşama en zayıf hattan aşama aşama bölgeyi dümdüz ederek adeta otoban gibi geniş ve güvenli hatlar oluşturan bir yöntemle ilerlemişti. 2016’da Meliha Çiftliklerinden ilerleyişle Guta’nın güney yarısını kuzeyde Tel Kürdi hattını sonraki senelerde de doğrudan doğruya Guta’yı aşama aşama yok eden operasyonları benzer şekilde yapmışlardı. 2018’de de Harasta çevresinde yarma harekatıyla bölgeyi 3 parçaya ayrılıp kesin zaferi sağlamışlardı.
İsrail Ordusu aceleci olmazsa bölük seviyesine kadar çıkan kuvvetle keşiflerle ve ağır bombardıman ile dış savunmayı zayıflatacaktır. Ardından tıpkı Suriye Ordusu’nun Şam’da uyguladığı gibi ana yollar geniş açıklık araziler tarım alanları ve vadiler üzerinden bölgeyi kuşatılmış ceplere ayıracak savaş otobanı inşası sürecine girişecektir.
Kuzeyde Gazze ve çevresi büyük bir yerleşim birimi, güneyde Bureyc ve Nuseyrat Kampı Deyr el Beleh, Han Yunus ve Refah diye gidiyor.
Bunların aralarında Gazze’nin gıda ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan tarlalar, bostanlar ve meralar var.
İsrail bu yerleşim birimlerinin asıl tehlikeli savunma hisarları olduğunu biliyor ve yüzeyden hepsini birbirinden koparmaya çalışacaktır.
Gazze hem en kuzeyde hem de tüm Gazze Şeridinin en büyük meskun mahal alanı olarak en büyük çetin ceviz en kalabalık yer olarak ilk hedef haline getirilen yer oldu.
İsrail’in Gazze Vadisinin kuzeyine bir sınır çekip kuzeydeki 1 milyon kişiyi güneye yollama çabası da bu yüzdendir.
Bugün çatışma yaşanan el Maghazi hattı Nuseyrat Kampı ve Bureyc hattına çok yakın ve Gazze’nin en az yerleşim yerei olan en açık bölgelerinden biridir.
İsrail Ordusu eğer böl parçala ve imha et daha doğrusu tahliye et taktikleri ile harekete etmeye özen gösterecektir.
Gazze’yi kuzeyden ve doğudan baskı altına alıp dış kısımlarındaki ufak ve dağınık yerleşim birimlerini ele geçirme süreciyle birlikte veya daha evvel Gazze Vadisine yönelir ve denize ulaşırsa ardından da tahkimatlar kurarak kuvvetle keşif ve savaş otobanı süreçlerinde yapılan tünellerin bulunması özel kuvvetlerin bazılarının içine yollanması veya girişlerinin havaya uçurulmasından daha kapsamlılarını deneyerek doğrudan doğruya bölgeyi de kazarak kuzey güney ana tünel bağlantısını kesip Gazze’yi kesin olarak yok oluşa sürüklemeye çalışacaktır.
İsrail’in bu süreci eş zamanlı veya sırayla yapabileceği pek çok nokta bulunmaktadır.
Deyr el Beleh ile Han Yunus’un kuzeyi Kafr el Abadla hattının ortaısnda kalan el Maani ve Vadi es Selka hattı Gazze Vadisine aşırı derecede benzerlik gösteren bir coğrafi yapıya ve dağınık yerleşim yapısıyla mekanize operasyona daha uygundur. Kısmen Gazze ile Cebeliye arasında da böyle bir ihtimal mevcuttur ancak en güneyde olacağı gibi aşırı risklidir.
Güneyde son büyük olası yarma yeri ise Han Yunus ile Refah arasındadır ki moraller düşmediği organizasyonel yapı ve ikmal durumunun gücünü koruduğu bir ihtimal halinde en tehlikeli olası yarmayı burada deneyebilirler.
İki büyük yerleşim biriminden gelecek yoğun ateş nedeniyle bu en tehlikelisi ve tahliye olmadıysa da sivil kayıpları açısından daha beter bir süreç olacaktır.
İsrail Ordusu kendini kaybetmediği Netanyahu’nun mantığıyla birkaç kolorduyla ne pahasına olursa olsun Gazze’de bayrak dikme sürecine atılmadığı bir senaryoda sistematik bombardıman küçük birlik muharebelerine dayanan kuvvetle keşif ve ardından savaş otobanı taktikleriyle şeridi parçalara ayırıp kuşatıp tünelleri tüm bu süreçte küçükten büyüğe doğru imha ederek Gazzeli grupların savaş kapasitesini de haliyle bitirerek Gazze meselesini belki de yüz binlerce sivil kaybı pahasına bitirip bir şekilde ateşkes olsa bile Gazze’nin çetin ceviz kabuğunu kırıp en kritik bazı geçiş hatlarını ele geçirip belki de bazı büyük yerleşimleri ele geçirip geri kalanları Mısır sınırına yığacağı bir süreci ortaya koymak için var gücüyle uğraşacaktır.
Bu süreçte çok ağır kayıplar yaşayabileceklerini aylar belki de yıllar boyu muharebe olabileceğini bildikleri için daha fazla ikmal akışı, daha fazla mühimmat ve askeri ekipman ile olası yeni cepheler için koruma sağlaması için daha fazla ABD askeri istemeleri de oldukça doğaldır.
Taraflar tüm kozlarını en makul şekilde ileri sürerse ve buna uygun bir meskun mahal savaşına ölüm kalım mücadelesine girerse devasa askeri kayıpların yaşanması kaçınılmazdır.
Gazzeli grupların bu savaş otobanına karşı tepkisi aşırı derecede mayınlanan bir açık arazi ağı ile uzun menzilli roketlerin de İran’ın Husiler ile denediği yakın roket desteği mantığıyla Demir Kubbe önlemesi ihtimali olmadan yüksek kalibre roketlerin de kısa menzilli ufak roketlerin de bu büyük yol açma ve gediği genişletme sürecine karşı kullanmaya çalışacaklardır.
Buralarda bazı daha radikal grupların SVBIED saldırıları deneme ihtimali de mevcuttur ancak bu konuda bir anlaşma sağlanmış mıdır yahut gruplar bireysel mi karar alırlar meçhul.
Harabelerin tünellerin ayakta kısmen de olsa kalabilen binaların ve bahçelerin hepsi EYP’lerle dolu ve her bir köşesinden militanlar çıkan yakın şehir mücadeleleri için öldürücü keskin nişancı silahları hafif silahlar ve ATGM’ler ile diğer tanksavar roketlerle sonuna kadar savaşmayı planlayan onlarca yıldır bugüne hazırlanan Gazze savunma yapısıyla ona karşı yıkıcı bir güçle sürekli bilenen İsrail arasındaki mücadele oldukça çetin olacaktır.
Aşamalı sistematik bir yarma, kuşatma ve tekrarlama süreci olursa ki en makul olan yöntem budur diğer türlü aşırı hızlı ve kapsamlı büyük saldırılar konvansiyonel ordular için büyük bir tuzak olacaktır yaşayacağımız mücadelenin en yakın örneği Suriye’de Şam’da 7 yıl boyunca yaşanan muharebeler olacaktır.
Gazze’nin yaşam ve savunma yapısı için oradaki Muhalif bölgelere ve İsrail Ordusu’nun taktikleri için de Suriye Ordusu’na bakmak gerekecektir.
Aslında bir çeşit yeni ve daha farklı gibi görünen benzer bir muharebe sürecine tanık olacağız. Gazze’deki süreci anlamak isteyen orada 7 yıl boyunca yaşananlara bakmalıdır.
Savaşta bir yığın cephe ve dış faktör olmasa Suriye Ordusu belki de birkaç yıl bile olmadan bölgeyi ağır kayıplar pahasına ele geçirebilirdi ancak ne kadar çok cephe o kadar çok mücadele bu meseleyi daha yavaş ve zahmetli kıldı.
Gazze’nin dayanması da bir noktada buna bağlanıyor.
Hizbullah’ın Husilerin, Irak ve Suriye’deki şii milislerin belki de Suriye Ordusu’nun hatta İran’ın da doğrudan katılımını içerecek çok geniş kapsamlı çok cepheli bir mücadelenin en sembolik en stratejik ve en ağır yükü çeken odak noktası olarak dayanırken diğerlerinin giderek daha büyük bir kuvvetle güçlenerek İsrail’i muhtemelen ABD’yi belki de NATO’yu yenebilmesine bağlı bir ölüm kalım savaşının sonucuna bağlı olacaktır.
Gazze geleceği için son savaşa ilerliyor Filistin de Hizbullah da ve ötesi de buradaki bir başarısızlık sırayla çığ gibi büyüyerek hepsini 40 yıldır ortaya koydukları her şeyi mahvetmeye itecektir. İsrail için de 75 yıldır ortaya konan her şeyin sonuna gidebilecek bir tehlike süreci oluşmuştur. Bir mucize olmazsa önce burada sonra da tüm bölgede daha önce eşi benzerine rastlanmamış çok cepheli büyük bir savaş görülmemiş bir fırtına her şeyi yerle bir edecektir.
Kaynak: Telegram Enformasyon