AKP’NİN FİLİSTİNCİLİĞİ

Ahmet ÖLÇÜLÜ

AKP iktidarı İsrail vatandaşı da olan TC vatandaşlarının İsrail ordusu saflarında katliam yapmak için İsrail’e gitmesine neden göz yumuyor? Hadi gidişleri engellenemedi, peki bu katil ve canilerin geri dönerek aramızda dolaşmalarına neden müsaade ediliyor? Peki ya Filistin’e sahip çıktığını söyleyen medya, bu konuda neden iktidarı sıkıştırmıyor? Mesele Filistin mi yoksa AKP iktidarının devamı için Filsitincilik oynamak gerektiği mi? İsrail’i Ululsrarası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak iddiasıyla ortaya çıkarak sözde iş yapıyor görünümek gibi olmayacak işlerden önce, elinizden geleni yapın, buradan gidip cinayet işleyen, cinayet işleyenlere destek olanlara mani olun, onları hedef alın. Türkiye’ye dönüşlerinde onları siz yargılayın… Tabiî bunu yapabilmek için öncelikle İsrail’e destek olmayı AKP kendisi kesecek, yani İsrail’e akaryakıt, yiyecek vs satışını kesecek… Kürecik’le, İncirlik’le, NATO üyeliği ile katilleri korumayı kesecek.

NATO Genel Sekreteri İran’ı tehdit ediyor. Türkiye NATO üyesi olarak, bu tehdidi onaylıyor mu? Niye itiraz etmediler? Bu savaşla NATO’nun ne alâkası var? NATO haklı olanı savunacaksa, niye İsrail’i tehdit etmiyor? AKP, NATO’da kalmaya devam etmekle, Filistin ve Filistin’e destek olanlara karşı tehdit edici rolde iken mi Filistin’e sahip çıkacak? Değilse, itiraz edip sustursunlar NATO Genel Sekreteri’ni ve açıklama yaptırsınlar, “NATO’nun dahli olamaz!” dedirtsinler… Sadece bu da değil, katillere yiyecek ve akaryakıt da veriyorlar. İslâm dünyası birlik olmalıymış… Lafa ve işlerine gelince de “sağına ve soluna bakınmadan ben varım” edebiyatı… İslâm Dünyası birlik olsun da, şimdi “sağına ve soluna bakınmadan ben varım” deme zamanı, hani oy isterken rahat koltuklarda bu lafları ediyordunuz ya, hadi gereğini yapınsana.

İslâm Dünyası’na birliği sağlayacak bir lider lâzım. O da Türkiye’den bekleniyor. Dolayısıyla, Türkiye’de bu lider öyle veya böyle çıkacak. Herkesin gözü, şimdiye kadar kendini bu rol için vehmettiren AKP liderliği üzerinde… Yıllar boyu sahte kabadayılığın ekmeğini yiyen Keşanlı Ali misâl, bu sahtelik üzerine kurulu menfaat dümeninin devamı icabı meydan okumaya karşılık vermek zaruret olabilir. Ahlâkî değil, pragmatik zaruret. Ahlâkî bir kaygı olsa şimdiye harekte geçmiş olurlardı zaten.

Mekri İlâhî… AKP, sahtesini oynarken, gerçeği yaşamak ile karşı karşıya kaldı.

Her zaman olduğu gibi yine kaçıyor. Ama yine her zaman olduğu gibi, kaçarken de, mücadele ediyor gözükmeye çabalıyor. Atlantikçilerin iktidara getirdiği ve kalması için de desteklediği AKP, Atlantikçilere boynu bükükken, iktidarda kalabilmek için, “millî iradeye dayanıyor, millî irade istiyor da iktidarda kalıyor, milleti temsil ediyor” oyununu devam ettirebilmek için milleti manipüle etmeye mecburlar. Koltuğu sağlama almaları buna bağlı.

Millî irade, İncirlik’in önünde kendisini gösterdi. İncirlik, AKP ve diğer sözde Filistincilik oynayanlara Anadolu’nun ültimatomuydu. Bu ültimatomu alanlar, korkularından meydanı boşaltmak zorunda kaldı. Anadolu şahlanmak istiyor. AKP iktidarı ise şimdiye kadar yaptıklarıyla bu şahlanış heyecanını pörsütücü olmaya çalıştı ve çalışmaya da devam etmekte. İşi diplomasiyle çözeceklermiş. Olmazsa başka yollar da varmış. Yine bir gece ansızın geliriz salvoları… Onbinlerce insan öldü, hâlâ bir gece ansızın… O gece hangi geceyse artık… Bade harabül Basra…