CARTHAGO DELANDE EST! (*)

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Polisimizin, adaletimizin elinden uçan da kaçan da kurtulamıyor maşallah.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay’ın Kanarya Mahallesi’ndeki seçim çalışması sırasında düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin 12 şüphelinin gözaltına alındığını bildirdi

Peki Kumandan’ın katilleri nerede?

Ünsal’ın katilleri nerede?

Bu ülkenin, bu milletin, varlığımızın baş düşmanları; Ünsal ve Kumandan’ı katledenler, Telegram cihazını kullanan ve bombayı yerleştirenler ortaya çıkarıldığında hesap verebilir ancak. Yani, bir yerde varolmamız buna bağlı. Bir toplumu var edenler, topluma ruh verenler remz şahsiyetlerdir ki, onlar yok edildiğinde toplum, kuru bir kalabalık olmaktan öteye gidemez, varolamaz. Varlığımıza kastedenler ortalıkta ellerini kollarını sallayarak gezebiliyorsa, istediklerini istedikleri zaman hedef alabiliyorsa ve bunlara hesap sorulamıyorsa, o zaman onlar -düşmanlar- hüküm sürüyor demektir. Bu da mevcut halimizi, kölelik prangaları altında emperyalizmanın ayakçılığına devam ediyor oluşumuzu izâha yeter…

Telegram gibi bir silâhla istenilen kişi iz bırakmadan yok edilebilirken…

Emperyalizma, Telegram cihazını bu ülkede kullanmak üzere kime teslim etti, bu cihaz kimin elinde, Kumandan’ı kim katletti?

Telegram, işbirlikçiliği reddedenleri, teslim olmayanları, “pazarlıksız Allah ve Resûlü” diyenleri yok etmek üzere, emperyalizmin işbirlikçilerine verildi… Evet, herkes Allah ve Resûlü diyor da, kimi istismar, kimi şu, kimi bu için derken, pazarlıksız olanlar emperyalizmin esas hedefi oldu, oluyor… Diğerleri emperyalizma ile bir şekilde anlaşıp koltuklarda oturmaya devam etmenin yolunu buluyor…

Saldırıdan muaf kalanlar, işbirlikçiler… Bizzat cihazı kullanan, emperyalizmaya hizmet ederek makamlarını koruyanlar… Allah ve Resûlü davasını, kendi makam ve mevkileri için pazarlık unsuru olarak kullananlar…

Perinçek’in şu sözünü hiç unutmayalım:

“Hukuk siyasetin köpeğidir!”

Demek ki adaletin tecellisi hukukla olmayacak!

Siyasetle olacak, yani “güç”le…

O halde tekrarlayalım:

– CARTHAGO DELANDE EST! (Kartaca yıkılmalı!)

“Kim pazarlıksız Allah ve Resûlü diyorsa, biz ondan, o da bizdendir!” (Salih Mirzabeyoğlu)

Pazarlıksızlığın nasıl olduğunu da Kumandan dik durarak ve dikleşerek gösterdi. O malûm, yüzü gözü yara bere içindeki meşhur fotoğrafı ve bizzat şehadeti de buna delildir. Dik, durmak, dikleşmek demektir. Ben dik duruyorum derken, karşıdaki heyt dediğinde, dikleşmeye gerek yok demek, kolpacılıktır.

Yıkılması gereken Kartaca’nın bariz vasfı: Samimiyetsizlik ve bundan mütevellit sahte kahramanlık! Emperyalizmanın en sofistike silâhı Telegram… Emperyalizmaya baş kaldıran ve gerçek bir tehdit arzedene karşı Telegram yok edici bir imkân… Dolayısıyla muhayyel devlere karşı hayali bir anti emperyalist mücadele hikâyeleri, ancak sahte kahramanların, işbirlikçiliklerini perdelemek isteyenlerin işidir. Anti emperyalist mücadele müşahhas hedeflere doğru olur. Aksiyon-mücadelede açık olmak ilkesi bunu gerektirir. Düşmanın silâhı orada dursun ama sen bu silâhı imha ya da tahrip etmeden, silâha dokunmadan düşmanı yeniyor havası ver… Bu mücadele öyle havada, fikri, kültürel bilmem ne mücadelesi değildir ki. Kanlı canlıdır…

Gazze’de niye katliam yapıyorlar?

Çünkü Gazze düşmana toptan direniyor, iktidarda işbirlikçiler yok.

Burada ise toplumun geneli zaten işbirlikçiler vasıtasıyla kontrol altına alınmış; direnenleri, teslim olmayan liderleri hedef alsan kafi. Adam bizi topyekûn niye hedef alsın, biz zaten işbirlikçi liderlerin sayesinde, emperyalzimin açık pazarı kılınmış ülkede, emperyalizmanın üretim ve tüketim çarklarına hizmet eden birer köleyiz… Köleleri öldürürsen, kim hizmet edecek? Karnımızı onların verdiği parayla doyuruyoruz. Ülkenin güney sahillerini açık genelev haline getirdik ki karnımız doyabilsin. Sanayideki üretim anlayışımız da turizm mantığından pek farklı değil: tedarik zincirinin bir halkası olmak… Yani yine onlara hizmet; onun yaptığı makinanın kimi parçalarını biz üreteceğiz veya montajını yapacağız vs… Ve böylece de güya zengin olacak, İlk 10’a gireceğiz yalanları ile avutulmak kaderimiz… Ekonomisi ilk 10, hatta ilk 20’deki ülkeler yıllar boyu hiç büyümese ve biz her sene yüzde 5 büyüsek yine onları yakalayamayacak durumdayız. Yalanlarla emperyalizmaya köleliğe mahkûm kılınıyoruz ve buna hayır diyenler de yok ediliyor. Bunu kabul edip yalanlarla bu düzeni sürdürecekler de makamlara getiriliyor. Hayır diyenleri yok edenler de, makamlardakiler; ki, hayır diyenler foyalarını meydana çıkarmasın. İşbirlikçisi oldukları, kendilerini makam sahibi yapan emperyalist siteme halel gelmesin.

(*) Roma İmparatorluğu senatörü Cato, her konuşmasını -konuyla ilgili veya ilgisiz-, “CARTHAGO DELANDE EST! – Kartaca yıkılmalı!” diyerek bitirirmiş; Kartaca o zaman Roma’nın baş düşmanı…

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et