IŞİD ÖCÜ PKK CİCİ Mİ? / Gökçe FIRAT

IŞİD ÖCÜ PKK CİCİ Mİ? / Gökçe FIRAT

Anadolu topraklarına mensub olup da, inandığı değerlere samimiyetle bağlı kalırken şuurlu-şuursuz zihnini işgalci Batı Gücü’ne ve onun propagandasına satmamış az insan var… Bu çerçevede Gökçe Fırat Çulhaoğlu, temsil ettiği kesimin samimi ismi olarak takip ettiğimiz ve değerlendirmelerini dikkate aldığımız ender isimlerden.

Aşağıda, geçtiğimiz hafta İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen saldırı vesilesiyle Sayın Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun Türk Solu perspektifinden bölgemizde yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini farklı bir bakış açısı olarak dikkatinize sunmak, böylece meseleye zenginlik kazandırıp ve katkı sağlayabilmek için aynen iktibas ediyoruz.

ADIMLAR Dergisi

IŞİD ÖCÜ PKK CİCİ Mİ?
Gökçe FIRAT

Olağan şüpheli: IŞİD
İstanbul Atatürk Havalimanı’na düzenlenen canlı bomba saldırısında 42 kişi yaşamını yitirdi.
Daha öncesinde de benzeri canlı bomba eylemleri yapılmıştı.
20 Temmuz 2015’te Suruç’ta, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda, 12 Ocak 2016’da Sultanahmet’te, 17 Şubat 2016’da Ankara Kızılay’da, 19 Mart 2016’da İstanbul Taksim’de, 27 Nisan 2016’da Bursa’da, 1 Mayıs 2016’da Antep’te, 7 Haziran 2016’da ise İstanbul Vezneciler’de canlı bombalı eylemler düzenlenmiş ve yüzlerce insan yaşamını yitirmişti.
Tüm bu saldırıların olağan şüphelisi ise IŞİD.
Ama garip bir durum var ortada: IŞİD, bu saldırıların hiç birini resmen üstlenmedi.
Oysa IŞİD, kimseden çekincesi ve korkusu olmayan bir örgüt. Pek çok insanın canilik olarak gördüğü her tür eylemi de açıkça savunuyorlar.
O zaman Türkiye’deki bu 10 eylemi neden üstlenmediler?
Hadi üstlenmemelerini geçtik, neden biz yapmadık demediler?
Bu ayrıntı son derece önemli çünkü bu ayrıntıda IŞİD ile AKP arasındaki, daha doğrusu IŞİD ile Saray ve MİT arasındaki ilişki gizli olabilir.
IŞİD muamması
IŞİD, birdenbire ortaya çıkmış ve henüz ne için ortaya çıktığı, kimler tarafından yönetildiği belli olmayan bir örgüt.
Örgütün eylem tarzını tüm dünya biliyor ve de dehşetle izliyor.
Ama bu örgütün kimler tarafından nasıl yönetildiği hâlâ muamma.
Bu örgüt ile Türkiye arasındaki ilişki de hep sorgulandı. Ünlü MİT tırlarının bir ucunda da IŞİD vardı denildiğine göre.
IŞİD’in Türkiye’den de savaşçı topladığı, bunların sayısının binlere ulaştığı da yazılıp çizildi ama bu konuda da kesin bir belge yok.
IŞİD’in Suriyeli ve Iraklı binlerce silahlı militanının Türkiye’de olduğu, bunların gizli hücrelerde örgütlendiği de iddialar arasında.
Evet, IŞİD gerçekten karanlık bir örgüt, ne olduğunu bilemiyoruz.
PKK’nın cicileştirilmesi operasyonu
Ama IŞİD meselesinin dünya kamuoyuna gelişi bizi daha fazla ilgilendiriyor.
IŞİD, 2012-2014 yılları arasında Suriye’de ve Irak’ta 2 yıl boyunca güçlendi. Öyle ki Suriye ve Irak devletlerinden bile daha fazla toprağı denetler hale geldi.
Bu iki yıl boyunca bizler IŞİD’i pek bilmiyorduk, IŞİD o dönemlerde pek cani de değildi!
Ne zaman ki IŞİD, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyine yöneldi, Suriye’de PKK uzantısı PYD’yi, Irak’ta ise Barzani’yi tehdit etmeye başladı, işte o zamandan itibaren IŞİD tüm dünyanın baş düşmanı haline geliverdi!
İşin püf noktası da bu olmalı: IŞİD, Irak’ta ve Suriye’de mevcut ve olası Kürt devletçiklerini ve bu şekilde Büyük Kürdistan planlarını hedef almıştı ve öcü olarak dünya kamuoyuna lanse edilmesi de bundan sonra oldu.
Hatta öyle bir kampanya oldu ki, PKK’nın uzantısı YPG terör örgütü cici direnişçi oluverdi.
İnsan ister istemez soruyor kendi kendine: IŞİD acaba PKK’nın cicileştirilmesi, Suriye’de Kürt devletinin kurulması ve Büyük Kürdistan’ın önünün açılması için kullanılan bir proje miydi diye…
Her canlı bombadaPKK propagandası
IŞİD’in yaptığı söylenen her canlı bomba eyleminden sonra Türkiye’de bir kampanya başlıyor, bu kampanyayı da PKK yandaşları yönetiyor.
Kampanya IŞİD’i kötülemek üzerine kurulmuş ama bu kötüleme kampanyasının altında başka bir kampanya gizli: IŞİD ile savaşan PKK’dır!
Dikkat edin:
IŞİD Kobane’de PKK’lıları öldürürken, aynı propaganda merkezi IŞİD’in Kürtleri katlettiğini söylüyor ama iş IŞİD’le kimin savaştığına gelince PKK ön plana çıkartılıyor.
Önce, IŞİD’in savaştığı PKK’lıları masum Kürt sivile dönüştürüp bu sivil algısı üzerinden bir PKK yandaşlığı oluşturursunuz, sonra da IŞİD öcüsü üzerinden PKK’yı sivil direniş gücü gibi algılatırsınız.
Her IŞİD canlı bombasından sonra aynı propaganda döngüsü yeniden tekrarlanır, her seferinde IŞİD biraz daha fazla öcüleştirilirken PKK biraz daha aklanır ve cicileştirilir.
Bizce canlı bombaların en büyük ve de uzun vadeli sonucu bu. Her canlı bomba ile PKK propagandasının yapılıyor olması.
PKK, IŞİD’den daha canive vahşi
Oysa PKK kullandığı yöntemler açısından IŞİD’den farklı bir örgüt değil.
En basitinden IŞİD’in kullandığı canlı bomba yöntemi PKK terör örgütü tarafından da benimseniyor. PKK canlı bombaları eylem yapınca onlar direnişçi oluyor, fedai oluyor ve arkalarından da kitlesel cenazeler tertipleniyor.
Yani iş canlı bomba eylemi ise, PKK ile IŞİD arasında bir fark yok.
Kaldı ki canilikte PKK IŞİD’den hiç de aşağı kalır değil.
Apo için söylenen bebek katili sıfatı bir yakıştırma veya bir abartı değil.
Çünkü PKK gerçekten bebek katili bir örgüt. PKK’nın henüz 40’ı çıkmamış bebekleri bile kurşuna dizdiğini biliyoruz, PKK da bunu her zaman kabul etti.
Üstelik bu bebekler Kürt bebekleriydi.
Çünkü PKK’nın ilk hedefi Türk askeri değil, Kürtlerdi. Köyleri basıp, evleri yakıp, insanları diri diri öldüren, çoluk-çocuk demeden, yaşlı-kadın demeden öldüren bir örgüttü PKK.
Hatta Apo bu eylemleri bizzat kabul etmiş, “tavuklarını bile öldürün” emri vermişti.
Bunları unutmadık elbette.
Ve Güneydoğu’da görev yapan yüzlerce sivil öğretmenin de PKK tarafından öldürüldüğünü, doktorların, hemşirelerin, mühendislerin kurşuna dizildiğini de unutmadık.
Bölgede yol yapımında çalışan işçilerin bile öldürüldüğünü de unutmadık.
PKK’nın bölgedeki diğer Kürt örgütlerinin militanlarını öldürdüğünü de, sol örgütlerin tümünü öldürerek temizleyip yok ettiğini de unutmadık.
IŞİD’e nerede karşı çıkmalı nerede çıkmamalı?
Şunu söylemekten hiç çekinmememiz gerekiyor: Bizim için en büyük düşman ve en kanlı ve de en cani terör örgütü IŞİD değil PKK’dır.
Biz elbette IŞİD’in de Türkiye’de düzenlediği ve düzenleyeceği her türlü terör örgütünün karşısına dikiliriz.
Ama biz, IŞİD’in karşısına dikileceğiz diye asla ve asla PKK’nın yanında saf tutmayız.
Şimdi kimileri diyorlar ki, Türk Solu da dahil olmak üzere pek çok ulusalcı veya başka görüşten insan Kobane’de PKK’ya karşı IŞİD’i destekledi, bu da insanlık suçudur, vb…
Kusura bakmayın ama bizce asıl insanlık suçu PKK’lı olmaktır, PKK’yı savunmaktır.
IŞİD, Türkiye’de terör örgütüdür, burada ona elbette karşı çıkarız.
Ama Suriye’de PKK ile savaşan IŞİD’e neden karşı çıkalım ki?
Türk devletinin ve Türk milletinin düşmanı olan PKK’lı teröristleri öldürüyor diye IŞİD’e neden karşı çıkalım?
Sivil başka PKK başka!
Türkiye’de, ister Türk ister Kürt, ister solcu ister sağcı hedef alınsın, IŞİD’in düzenlediği veya düzenleyeceği her eyleme karşı çıkarız.
Bizler sivillere yönelik her türlü eylemin karşısında durmayı insani bir vazife kabul ederiz.
O nedenle Suruç’ta da, Ankara Garı’nda da düzenlenen saldırıların karşısında durduk.
Ama bizler, eli silahlı PKK’lı teröristlerle, sınırlarımız dışında savaşan IŞİD’e karşı çıkmayız.
Çünkü biz PKK’lı değiliz.
IŞİD ve PKK eylemleri Başkanlığa hizmet ediyor!
IŞİD’in saldırılarının Türkiye için asıl önemli yanı ise bambaşka.
IŞİD’in yaptığı söylenen canlı bomba eylemleri, “Ya Başkanlık Ya Kaos” stratejisini güçlendiriyor.
Korkuyu yayıyor, otoriteye ihtiyaç yaratıyor, demokratik hakları önemsizleştiriyor.
Peki sadece IŞİD’in eylemleri mi?
Hayır.
IŞİD’in eylemlerinden daha fazla, PKK’nın eylemleri de aynı şeye hizmet ediyor.
PKK’nın terör eylemleri de, her şehit cenazesi de, tıpkı canlı bomba ile ölen sivillerin cenazesi kadar, aynı şeye hizmet ediyor.
Yani IŞİD’in eylemleri ile PKK’nın eylemleri aynı noktada buluşuyor: Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık planı.
PKK ile Oslo’da masaya oturan, Güneydoğu’da PKK’nın tonlarca patlayıcı yerleştirmesine izin ve imkan veren Saray, bir yandan da IŞİD’e silah göndermiş, IŞİD militanlarını Türkiye’ye sokmuşsa…
PKK ile IŞİD, Saray’ın yanında ve aynı saftadırlar…

Gökçe Fırat / 4 Temmuz 2016

Kaynak: TurkSolu.com.tr

 

Not: İktibas etmeye değer bulduğumuz yazıdaki fikirler yazara ait olup, Adımlar’ın ideolojik ve siyasi anlayışına zıt görüşler sitemizi bağlamaz. -Adımlar-

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: