ÖLÜM ODASI -B YEDİ- 319 / SİSTEM (HAYALE DİZGİN) / SALİH MİRZABEYOĞLU

ÖLÜM ODASI -B YEDİ- 319 / SİSTEM (HAYALE DİZGİN) / SALİH MİRZABEYOĞLU

SİSTEM
(HAYALE DİZGİN)

LEVHA: 17 Haziran 2016… Kardeşim Hüseyin yanıma gelip, “Yeniçiftlikteki villalar hazır, ufak tefek eksiklikleri kaldı, onlar bitince oraya geçeriz!” diyor. O villalar, kayınpederim Sadeddin Bey’in, benim ve kardeşimin imiş. Başbakan veya Cumhurbaşkanı’nı kasden, “O da Yeniçiftlikte, o döndükten sonra!”… Eşim Hacer’e, Kayınpederim’i soruyorum. Kumandan’ın bulunduğu yerde imiş; “ona orada 500 at satın alıp, buraya gelecek!” diyor… Ben eşime, at alınışının sebebini sorunca, “Mehdî’nin atları bitmiş, Mehdî atsız olmaz!” cevabını veriyor. Ben o arada, “Kumandan’ın hiç atı var mıydı?” diye düşünüyorum. (Hasan Düzenli)

*

Çek dilinde, KUN-At: 156: YKUM-İbranice, “Kâinat”… Arnavutça, Afiv-Af: 156: NESEME-Nefs. İnsanın ve her nesnenin başlangıcı. (Süryanice, Gazyuno Qeso-Ölüm Odası: 1149= 150: Hayal Dizgin… Af: 150: Mümkin-Olabilir veya olmayabilir. “Hayâl maddesinden yapılan”… Amelî-Amele müteallik. Fiili olarak. Pratik. Tecrübeli: 150: Müsemma-İsimlendirilen. İsimlendirme. Muayyen zaman… Hayal, “olabilir, olur, olmaz, olmayabilirlerin”, yâni topyekün varlık ve mefhumları ihata eden, herşeyin kendisiyle yapıldığı maddedir. Kâinat, amelî olarak bir insanın takvaya ermesi şartlarında, herşeyin zıddıyla kaim olduğu ve özünde İslâm olandır; “müsbet hayal kabiliyeti”nin zekânın özü olması, hayâli yönlendiren “dizgin, gem”in, ne olması gerektiğini de göstericidir!)… ALEM-İ CİHAN: 154: HELMONOYO-Rüyâ gibi… Süryanice, SAFLİN-Hazine: 2154: BÜTÜN FİKRİN GEREKLİLİĞİ- Amelî… Boşnak dilinde, OKOLICA-Etraf. Çevre. Kuşatan: 156: SMİMO-Süryanice, “Zehirli”. (İnsanın, beden ve ruhî olarak dışarıdan aldığı herşey, –gıda–, zehirlidir; onu faydalı kılan, dozudur… Hadîs: “Allah, Adem’e bütün isimleri öğretti!”… Hayl:At. At sürüsü. Düşünmek. Hıfzetmek… Hayle: Düşünmek, zannetmek… İnsan, idrakinin vasıtası olan dille, çevresindeki varlıklara bir isim koyarak tasarrufunu sağlamıştır; “Herşeyden önce kelâm vardı ve ilk dil, ilk Peygamber’le başlamıştır!”… Yaradılışa âit bu hususiyet, onun kutsal kitablardan çevreye yansıttığı kelimelerden de görülür ki, meselâ İbranice, Sus-At. “İbranice’de, yükselmek, yükseltmek mânâsına gelen Husas fiiliyle ilgilendirilmiştir”: 126: Asale. Zehiri çok tesirli ve korkunç yılan. “Hayat. Davet. Biçimlendirilen”… İsveç dilinde, Hast-At. “Bizde Hasten, istemek kökünden bir kelimedir”: 469: İstiva-Müsavi oluş. İsteyen ve istenen uyumu. İ’tidal, istikamet ve karar. Kemâlin sabit olması. Kaba kuşluk zamanı. Yükselmek. Yüksek olmak. Üstün olmak. İstiva eylemek… Yakub-Kendisinde “Ruhî” hikmet tecelli eden Peygamber: 188: Sabsaba-Kahramanlık göstermek. Ateş yakmak. Vurmak, söylemek. Çok inceltmek… İbranice, Yakar-Aziz, ziynetli, değerli olmak: 312: Mirzabeyoğlu-İdare eden. Dizgin vuran… Kunbule-At. Kalın adam. Bomba: 188: Kat’i-Kesin olmak… Mukaddime-Takdim, öne alınmış delil. “Kaptan Kusto Müslüman”: 188: Melkuha-Anasının karnında gizli olan çocuk… Kafatası-İngilizce, okul ve ekol anlamına gelen skull, aynı zamanda kafatası demek: 188: Mukaddime-Alın. Nasiye. “Hayır, atların alnına işlenmiştir”… Üstadım, At’a Senfoni isimli eserinde: “Bir kahramanın kalbini kurşun gibi eritip kalıba dökseler, ortaya at resmi çıkardı!”… Süryanice, Tağşefto-Dua. “Duayı icrada ara!”: 1188: Tağşefto-Namaz… Arabça, Musallî-Namaz kılan: 170: Müselli-Yarış atlarının üçüncüsü… Yakîn-İlm-el yakîn, Ayn-el yakîn, Hakel yakîn: 170: Kalem-Hemze, Allah’ın Mübdi’ ismi ve Kamer menzillerinden “Seretan, yengeç-Nath, tosvuran, başvuran” ile ilgilidir… Bütün amellerin bedenle yapılıyor oluşuna dikkat… Süryanice, Sukoyo-Umut. “İstikbâl”: 1188: Tarqo Frişo Uhdono-Süryanice, “Başyücelik Devleti” demek… Salih-İşe yarar, elverişli, uygun, iyi. Haklı olan, itikadlı, dindar. Faziletli. Takvalı: 126: Kabadayı.

*

HAYL: At. At sürüsü. Düşünmek. Hıfzetmek… HAYL: Kuvvet. Havl… HAYLA’: Cin taifesinden bir nesne. Korku. Sırtlan. “Kan kokusu almada hassas. İz süren”… HAYİL: Engel. Mania. Hicab… MİSHEL-Dil, lisan. Eğe, törpü. Ziynet verecek nesne. Yabani eşek. Uzun zaman. Dizgin: 1137: MASUĞ-Kalıba dökülmüş. Örneğe uygun. Düz. Doğru… BESMELE-Bütün varlıklarda Allah’ın mührü: 138: HILK-Hükümdar mührü. Çok mal. “Çok sanat”… Hayvanlarda ufuk, rüyâ gören olmakla insana en yakın olan; ve rüyanın tâbirle işe yarar olması gibi, ehlileşince insanla en çok bütünleşen, cesur ve kahramanlık sembolü olmaya doğru giden de, at… Sahabîlerden birinin nâmı da Zeyd- ül Hayl; atı çok seven, at sürüleri bulunan, cömert, bu şekilde şöhret yapmış biri. Müslüman olduktan sonra, Allah Sevgilisi, namını “Zeyd-ül Hayr”a çeviriyor; Allah Sevgilisi’nin, sevdiği, “ölçülü davranmak ve halim olmak” mizacına sahib, cihadlarda da bulunmuş… Cihadla ilgili bir Hadîs: “Atların en hayırlısı, alnında küçük bir sakar, üst dudağında beyaz beneği olan, siyahtır. Bunun üç ayağı sekili, ön sağ sayağı sekisiz – siyahtır; Eğer siyah değilse, alacası böyle olan kahve rengi hayırlıdır!”… MİSHEB-Siyah at: 108: ZİMAN-Kürtçe, “Dil”… HASİL-Sığır buzağısı: 108: MUHKEM-Sağlam. Metin. Sıkı sıkıya. Kuvvetli. Tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış. Kuvvetli olan söz… “Allah katında muhakkak olan din, İslâmdır”; İslâm, teslim olmak, itaat etmek demek olduğuna göre, insanın fiil ve amelleri, onun dinidir. Allah’ın koyduğu hükümlere riayetin neticesi, Allah katında… Allah’tan kula gelen ve O’na dönen… “İlim, malûma tâbidir” hikmeti başa alınarak; Allah’ın insana farz kılmadığı, ama onlarla olan hikmet ve açık maslahat Allah’ın yolladığı dinlerde aranan İLAHÎ MAKSAD’a uygun düşen, itaatten doğan din. Allah’ın rızasına uygun, bu hüküm ve usuller, “… onların icâd ettikleri rahbaniyeti halk ettik” meâlindeki âyetle, methedilen… Rahîm Allah’ın, kulun ibadet ve duasını kendi nefsine vacib kılarak yaratması gibi, insanda erdiğiyle Allah’ın yarattığı, makbul bulduğu itaat… Süryanice, SUSYO-At: 142: MEN ENE?-“Ben kimim?”… Süryanice, RKUBO-At: 314: HARİKA-Ateş. Nar… ESBRAN-At süren. Süvari: 314: MESHUR-Büyülü gibi tutkun… HAYALE DİZGİN: 2154: BÜTÜN FİKRİN GEREKLİLİĞİ. “Bir dokuma tezgahı”… Mİ’RAC-Yükselecek yer. Yükselten vasıta: 314: ŞEHAV-Feth. “Secde”. (Secde, mü’minin miracıdır; Hadîs… Fütuhî hikmet, Salih Aleyhisselâm’da tecelli eden… 16 yıl yiyip içmeyerek, bedene tam bir hakimiyetle miraca nail olan İdris Aleyhisselâm’ın, Bismillah’la ebcedi aynı Lübaen –Lübnan– dağından ateşten bir at şeklinde tecelli eden vasıta ile Güneş’e gidişi hatırda; O’nun ruhanî makamı… İnan-Bu kimseler. “Peygamberler başta”: 112: Halife-Allah’ın gerçek Halifeleri… Hadîs-i Şerif: 1112: Vahşur-Peygamber, nebi. “İtaatleri”… Kur’ân’da, bütün semavî kitabların toplu oluşu hatırda… Alaf-Binler: 112: Veliyullah)

*

Arabca, HAMSE MİE HİSAN İNTEHA-Beşyüz at bitti. (Boşnak dilinde, Petsto-Beşyüz: 869: Mektubat-İmâm-ı Rabbanî Hazretleri’nin baş eseri… Hisan: 129: Salih… İnteha-Bitti: 466: Üstad… Svahili dilinde, Nijuu-Bitti: 79: Nijuu-Japon dilinde, “Yirmi”… Rahman Sûresi, 20. ayet: 2020: Vedud-Allah’ın “Mü’min kulunu seven” mânâsında, 99 güzel isminden biri… Vatıd-Sabit: 20: Bahzec-Yaban öküzünün buzağısı… Kef harfinin ebcedi; Allah’ın Şekür ismi, Kürsî mertebesi ve Kamer menzillerinden Nesre ile ilgilidir: 20: Cewi-Kürtçe, “İkizler”… Süryanice, Vacdo-Buluşma: 20: Habco-Süryanice, “Zuhur”… İbranice, Ur-Şehir. Zuhur: 5206: Ur-İbranice, “Ateş”… Moğolca, Ur-Tümör, yumru. Seretan, hasten, istenen: 5206: Derviş Muhammed-332 mührü. “En büyük ebcedle”… Dara-Hükümdar: 206: Bedr-Dolunay. Bir şeyin tamam olması. Sibak ve sürat etmek. Bir işin ansızın zahir olması. Tam ve mükemmel aza… Mukavves: Yay gibi bükülmüş, kavis teşkil etmiş, bükülmüş: 206: Perd-Afrika dilinde, “At”… Aynı ebcedle, Perd: Kıvrım, büklüm, kat): 795: MÜNCEZİB-Cezbedilen… Süryanice, MELTO NUĞROYTO-Yabancı Diller: 1795: CİN-Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden, “Mukaddem min-ed delal-Öne alınmış Takdim”e işaret eder… HASİSA-Bir şeye mahsus hâl: 795: CULBONOB’MUŞHO ŞUHODO-Süryanice, “İfrat hâlde tecrid”.

*

Arabça, HAMSE MİE HİSAN LÂZIM-Beşyüz at lâzım. (Hamse mie hisan temin-Beşyüz at temin: 1830: Tekrir-Tekrar etme. Sözün tesirini arttırmak için bile bile tekrarlama… Mukatebat-Mektublaşma. Haberleşme: 1868: Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu… Süryanice, Şerşonoyo-Temel: 869: Mektubat… Arnavutça, Pellcas Kurore Drite-Işık patlaması. “Üstadım’ın, Işık isimli ithafı”: Tmihito-Süryanice, “Mucize” beyanı… Svahili Dili-Mia Tano-Beşyüz: 508: Kavşak… Portekiz dili, Salvador-re: Kurtarıcı: 508: Ustam-Altun veya gümüşten yapılan at eyeri. Güvenilir, itimad edilir, emin. “Dizgin”… Temelin Katlanışı: 1738= 739: Metris Cezaevi… Hamse Mie Hisan İnteha + Hamse Mie Hisan Lâzım: 2164: Ma’den-Bir hasse veya hususiyetin kaynağı. Herşeyin aslî mekânı, menba ve mehazı olan yer. Büyü, heşeyin hakikatini kuşatan, mücerret oluş cevheri… Seyyid Yahya Şirvanî Hazretleri: “Allah Resûlü buyurdu ki, herşeyin bir madeni vardır. Takva’nın madeni de gönüllerdir”… Yine: “Nebi, nefsi ile miraca yükselir. Aşık kalbi ile. Arif de sırrı ile mirac eder!”… Nokta: 164: Kuds-Kutsilik… Rahman Sûresi 19. ayet: 3166: Derviş Muhammed-332 mührü, büyük ebcedle): 1369: KEMİŞ-Tez yürüyüşlü at.

*

İNTİHA + LÂZIM: 544: THOUSAND HORSES-İngilizce, “Bin at”… Arabça, ELF HİSAN-Bin at: 240: KKM-Kaptan Kusto Müslüman… Boşnak dilinde, TİSUCA KONJ-Bin at: 1643: HAGAROYUTO-Süryanice, “İslâm. İslâmiyet”… KOKALTO-Süryanice, “Nokta”: 643: MEDİCAL JÜRİSPRUDENCE-İngilizce, “Adlî Tıbb”… AHYAL-Atlar, at sürüleri: 2643: DERVİŞ MUHAMMED-332 mührü… Lâtince, MİLİA EQUUS-Bin at: 3166: RAHMAN SÛRESİ’nin 19-20. âyetleri… Arnavutça, NJEMİJE KALA-Bin at: 151: MEHDÎ MUHAMMED… Süryanice, MEN KİL-O zamandan beri: 151: ME-N-KİL-Süryanice, “Şimdi. Hâlihazır”… SELÇUKLU-OSMANLILAR: 1647: RİŞONO ROMO QATNUTO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”. (Mirhat-Yürüyücü at… Hayyale-Fikir sahibleri. “BD-İBDA”: 1647: Zümh-Yüce ve büyük olmak”… Aynı ebcedle, Mütederric-Hareket eden. Derece derece ilerleyen).

 

BOĞA
(MEHDÎ DERVİŞ MUHAMMED)

ÜSTADIM’ın Çile şiirinden: Söyleyin, söyleyin ben miyim yoksa / Arzı boynuzunda taşıyan öküz? / Belâ mimarının seçtiği arsa / Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?

*

Lâtince, TOURUS-Boğa. (Sevr-Boğa. Boğa Burcu: 706: Havk-Halka denilen yuvarlak. “Tamam. Tamamlık”… Fikir Kahramanı: 706: Aktör-Temsilci. “Fikri oynayan”… Ül’üban-Oyuncu: 154: Mehdî Muhammed): 673: MEHDÎ DERVİŞ MUHAMMED. (Derviş Muhammed: 1612: Charta-Lâtince, “Kâğıt”. Yaprak… Lâtince, Coma-Yaprak. “Rüzgâr önünde yaprak, bir tesir önünde vicdanda tam hükmü tecelli eden bir terazi sembolüdür. Bu mânânın varisi de, Hoca ile talebesi arasındaki ilgide ergin, bitki ve yeşillik –rüyâ– ilminde, yazıda ileri olan, hikmetlerin toplayıcısındadır; Cami-ül hikem’de”: 50: Nun harfinin ebcedi. “Bu harf, Allah’ın Nur ismi, 4. Sema mertebesi ve Kamer menzillerinden Simak ile ilgilidir; Balıklar. Parlak yıldızlar. İki parlak yıldızdan biri. Bir şeyi kaldıracak âlet ile”… BD-İBDA’ sistemini anla… Nun: Kalem. Kılıç. Balık… Lâtince, Stirps-Bitki kökü: 732: Abdülhakîm Koltuğu… Lâtince, Stilus-Kalem: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Hakîm-Herşeyi yerli yerince eden; cami-ül hikem: 78: İbda’… Üstadım’ın “Çile Şiiri”nden: Otursun yerine bende her şekil / Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!)… RÜYA TABİR ETMEK. (Derviş Muhammed’le ilgili Üstadım’ın rüyası malûm… Noktasız harflerle, Derviş Muhammed: 302: Kaptan Kusto Müslüman. “Üstadım’ın beni takdim yazısı”… Ve, “Derviş Muhammed- 332” mührü bende; yani, Derviş Muhammed Mirzabeyoğlu… Suver-Boynuz. “Kavanoz. Kova. Suretler”: 296: Akıl. “Akl. İp”… Süvar-Süvari. Kaptan: 1266: Süver-Sureler. “Rahman Sûresi 19-20. âyetler ve Furkan Suresi 53”… Aynı ebcedle, Muavvezetan-Kur’an’ın son iki sûresi Felak ve Nas: 1266: Kerempe-Geminin baş tarafı. Dağın en yüksek tepesi. Denize doğru uzanan kayalık çıkıntı… Ve iki boynuz da böyle!): 1673: SALİH İZZET ERDİŞ.

*

BİRİNCİ MISRA: 685: KUVVE-İ HAYÂLİYYE-Hayâl kuvvesi. (İmam-ı Rabbani: 345: Müfekkire-Düşünme gücü ve kuvveti… Fihris-Maddeler hâlinde içindekiler listesi. Kanun. Her nesnenin aslı. “Dizgin, idare eden, idare edilen”: 345: Fısfısa-Yaş ot. “Rüyâ, hayâl. Rabıta, irtibat, irtibatlı”… Özbekçe, Ot-At. Fiil. Fiil cini, gizli hareket: 406: Ot-İbranice, “Harf”… Süryanice, Tabeb-Haber verme: 406: Tabeb-Haberleşmek. Mektublaşmak. Rastlaşan nefsler, kader birliği… Süryanice, Zalqo Fquco-Işık Patlaması. “Her gece rüyâmı yazan sihirbaz / Tutuyor önümde bir mavi ışık”: 149: Tartacesro Bciro Yaldo Nos-o Mettamronuto Şudoco-Oniki sığır yavrusundan biri mucize beyanıdır)… HAMİLE-Ana karnında gizli çocuk. Döşek çarşafı. Sıklığından dolayı birbirine girmiş ağaçlar. Ağaç ve ot bitmiş kumlu yer. (Gayn-Aralarından su akmayan ağaçlık yer. Susuzluk: 1000: Gayn harfinin ebcedi-Elf ile ebcedi aynı olan bu harf, Allah’ın Zâhir ismi, Küllî Cisim mertebesi ve Kamer menzillerinden Re’su’l Cevza ile ilgilidir; Re’sen hareket eden): 685: NAHLE-Bir tek fidan. Tek hurma fidanı. (Levha: 11 Şubat 1985… Bir çukur kazıyorum ve içine fidan dikiyorum; sonra da onu sular gibi hacet gideriyorum. “Varidat”… Biraz ötede, Üstadım hüzünlü bir çehre ile beni izliyor!)

*

İKİNCİ MISRA: 1559: SEYYİD MUSTAFA NUR… MUTATAFFİL-Arkasından giden. İttiba eden. Uyan: 1559: TENAKKUT-Nokta nokta olan… Süryanice, MAGNONUTO-Merhamet. (Allah’ın bütün isimlerini saran ve topyekûn varlığa şamil “Rahmet” isminden insana yansıyan): 1559: ERZANİŞ-Hayır ve iyilikler… Süryanice, MUTOYO MAN?-“Kim geldi?”, diyen Mahmud Ustaosmanoğlu Hazretleri: 559: KAPTAN KUSTO MÜSLÜMAN. (Noktalı harflerle, Kaptan Kusto Müslüman: 302: Derviş Muhammed-noktasız harflerle… Takdim yazım: Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cin, gizliler, gizlilikler” mertebesi ve Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delal”e işaret eder; öne alınmış delil, Takdim… Allah’ın bir ismi de Mukaddim; Takdim eden)… Süryanice, MMALLUT CEBYONE-Ur ilmini bilen. “Seretan-Nath Menzili”. (Hemze, Allah’ın Mübdi ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan, ur-Nath, başı vuran, başvuran” menzili ile ilgilidir): 559: ETNAMVAS-Süryanice, “Kanunlaştırılmak, kanunlaşmak”… ABDÜLLÂTİF-Lâtif Allah’ın kulu: 1559: MEHDÎ Salih İzzet Mirzabeyoğlu… Süryanice, COSUBO BSOTO-Doktor muayenesi. “Takdim yazım”: 559: TKANJE-Boşnak dilinde, “Dokuma”.

*

BİRİNCİ ve İKİNCİ Mısra Toplamı: 2244: MÜRD-Ölmüş, ölü. (Sad harfi, Allah’ın “Mümit-Ölümü yaratan” ismi, Toprak mertebesi ile ilgilidir; hakikati rüyâda bulunan… Sad: Yüz sayısı… Miat-Yüz, yüz sayıları: 1441: Tahattum-Allah’ın ariflerin kalbine koyduğu işaret… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu)… MERD-Meshetmek. Silmek. Emmek. Misvak ağacının yemişi. Fetihle ilgili: 244: MÜRD-Genç yiğitler… LACİVERD-Koyu mavi. “İnsanî hakikatin perdelerinde, Nuh Aleyhisselâm’la ilgili”. (Ezrak-Gök renkli, mâvi. Saf ve berrak su: 308: Arvasi… Aynı ebcedle, Evrak: Yapraklar. Sahifeler): 244: CAY-GİR-Yerleşme. Yer tutan… Arabça, MİN NAFİZETİ VECDİ- Vecdimin Penceresinden. “Üstadım’ı ve İmân ve İslâm Atlası isimli eserinde bu bölümde toplananları hatırla”: 244: MÜNDAFİ’-İndifa etmiş, patlamış, zâhir olmuş… RİCAM-Büyük taş. Sabit. Sahr, maden kütlesi. “Büyü”: 244: RUDOKOP-Maden ocağı. (İbranice, Pîr: Maden Ocağı. Kuyu)… MÜDİRR-İdrar veren. “İş ve fiilde tesir eden”: 244: HALL-Ü FASL-Çözme ve ayırma. Deberan, değişim. Açıklayarak bitirme. Bir meseleyi müsbet bir neticeye bağlama… REMED-Gözün ağrıması. “Üstadım”: 244: MÜREBBİB-Büluğ yaşına, idrak devrine kadar, çocuğu besleyen… MÜDEBBİR-Evvelden düşünüp işleri ona göre ayarlayan: 1245: Mühr-Hatm. Son. “Derviş Muhammed-332 mührü”.

*

ÜÇÜNCÜ MISRA-Belâ mimarının seçtiği arsa: 2302: AFAY ARCO-Süryanice, “Kâinat. Yeryüzü”… Hollanda dilinde, WOORDENBOEK-Lûgat: 1302: MİRZABEYOĞLU… Süryanice, FYORO-Taşkın: 1302: ŞECO-Süryanice, “Denizi yararak giden gemi”. Tevrat’ta, Musa Aleyhisselâm’ın denizi asâ ile yarması, arkadan öne geçen atın denizi yarması fiiline teşbihle geçer… AHİZA-İbranice, “Tutma”: 1302: ARKA-İbranice, “Uzatma”… İbranice, REKA-Arka plân. “İstikbâl”… Fransızca, “MEMOİRE-Hafıza: 302: MASAR-Vermek. Teslim etmek.

*

DÖRDÜNCÜ MISRA-Hayattan muhacir, eşyadan öksüz: 1896: FEVZA-Kargaşa. Anarşi. Düzensizlik. Muhtelit… Süryanice, ŞHODO KUTİNA-Tecrid Hırkası: 896: TRECSİROYO-Süryanice, “Oniki”… Mehdi’yi Hamil On Süvari’nin Onuncusu, ESSEYYİD Abdülhkîm Arvasi “Üçışık”tır.

*

ÜÇ ve DÖRDÜNCÜ Mısra Toplamı: 4198: EBU’L HUSAYN-Tilki, “Günlüğü’nü hatırla”… MÜNAKKAH-Fazlalıkları atılmış, elenmiş, temizlenmiş: 198: KUBUS-Süratle yürüdüğünden yere tırnağının ucundan başka yeri değmeyen at… Süryanice, B’GAV KUSOYO-İçinde gizli: 1197= 198: QOMES MYAKRO QUTNUTO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”… BİRR-Temizlik. Takva. İnam ve ihsan etmek. Halkı sevketmek. Tilki yavrusu, Vavî. Gönül, kalb: 202: A’SAM-Ön ayakları beyaz olan at… PÎR: 212: DEVAİR-Daireler. (Devair: Devai-Re… Devai: Bâtından, içten gelen bir duyguyu teşvik edici hâlât… Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden Gafr… Arnavutça, Gaffure: Yengeç.

*

TOPLAM EBCED: 6442: MİET-Yüz. Yüz sayısı… SALİH MİRZABEYOĞLU: 1441= 442: NECİB Fazıl Kısakürek… İ’ŞA-Güneş ışığını dağıtma: 442: İYALET-İdare etme, valilik yapma. Bir valinin idare ettiği belde… MUHADDAB-Boyanmış: 1442: BETİL-Hazret-i Meryem’in bir lâkabı. Salkımları sarkmış ağaç. Nehirlerdeki akıntılar. Ağacın gövdesinden veya ana ağaçtan ayrılıp ayrı kök salan fidan.

 

DEVAM
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

Şatranc-ı Urefa’nın 21. Kabı, DEVAM-Sebat. Bir hâlde bulunma, sürekli olma, daimilik. (21 sayısı, Kamer menzillerinin, biri bozulunca diğeri devreye giren 21 sistemi hatırlatmalı; Şatranc-ı Urefa’nın, 10 sütun ve 10 yan, “Vuslat” hedefiyle birlikte 21 oluşunu; Kablar ve Vuslat’ın 101 oluşunu da… Gusto: 101: Mahzum-Ortası delik, derinleşmiş her nesne… Şatranc-ı Urefa’nın bütün Kabları’nın toplam ebcedi: 48625= 673: Mehdî Derviş Muhammed… İbranice, Ets Pri-Meyve ağacı: 673: Rüyâ Tâbir Etmek… Kayyum-Başlangıç, nihayet ve oluş gibi hallerden münezzeh, ezelden ebede kaim, daim ve var olan Allah. Bütün eşyanın ancak kendisi ile kaim olduğu Allah: 156: Kayyum-Halife insanın Allah’tan yansıyanla, marifetine ermek için kaimliği… Bütün Fikrin Gerekliliği-Mutlak Fikirden yansıyan: 2154= 156: DANK-Teşekkür… Kef harfi, Allah’ın “Şekûr-Şükürleri kabul eden” ismi, Kürsî mertebesi ve Kamer menzillerinden “Nesre” ile ilgilidir): 51: QUM-Akad dilinde, “İp, ağ”, Urdu dilinde, “Kalk canlan”… Kıpçak dilinde, MEY-Beyin: 51: İMA-İbranice, “Anne”… Portekiz dilinde, MODA-Rağbet: 51: AYİL-İbranice, “Koç”. (Seyyid Abdülhakîm Arvasî: 566: Fürfur-Besili Koç. Baran… Koç Burcu, unsuru Ateş, yıldızı “Merih-Mirruh”, vücutta tesir yeri Baş-Beyin, simya’da Kül etme safhası)

*

İ’DAME-Devam ettirmek. Dâim ve bâki kılmak: 51: MÜCEDDED-Yeni. Yenilenmiş… MÜBDİ’-Benzersiz yaratma. Benzersiz oluş: 116: AVN-İ ŞERİAT-Şeriate yardım eden… MUSA-Müz. Derin düşünce: 116: GUSALE-Sığır yavrusu… İ’DAM-Muvafik kılma: 116: TESVİR-Derin ve gizli mânâyı araştırma… MUHASEBE: 116: MÜ’Sİ- Teselli eden. (Teselli: 500: Estaqbel-Süryanice, “Olmak” demek)

Kaynak: Baran

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et