MAVİ MARMARA DAVASI VESİLESİYLE EGEMENLİK HAKKININ DEVRİ
Mavi Marmara Davası… Dava ile ilgili önceki yazımızda belirtmiştik; mahkemenin yapacağı bir şey yok, Beştepe hükümetinin iradesini uygulayacak, uygulamadığı takdirde de şu veya bu bahane altında elinde kelepçe vurularak kodesi boylayacak!
Davanın savcısı “Türkiye, sadece bu davaya özel olarak yaptığı anlaşma ile egemenlik hakkından vazgeçmiştir” diyerek egemenlik hakkından vazgeçen iradenin adresini net bir şekilde ortaya koymuş, egemenlik hakkının gerçek sahiplerine de mesajı göndermiştir. Durum tespitini yapan savcıyı hakikati tespit etmesi açısından takdir ediyorum.
Egemenlik, bir toprak parçası üzerinde kural koyma, hukuk oluşturma ve uygulayabilme kudretidir. Aynı zamanda devletin ülkesi ve uyrukları üzerindeki yetkilerin tümüdür.
Egemenlik hakkından vazgeçmek?..
Kıbrıs’ta Rum’a devredilen egemenlik hakkı… Adalarımızda mevcut egemenlik hakkımızın göz göre öre Yunan’a devredilmesi… Silahlı Kuvvetler’in 65 yıldır NATO’ya peşkeş çekilen Egemenlik Hakkı… “Sıcak para”, “yabancı sermaye” denilerek sistemli bir şekilde para-ekonomi üzerindeki egemenlik hakkının devredilmesi… Vatanın Güneydoğusu ve sınır bölgelerindeki egemenlik hakkının devri ve saire…
İfâde ettiğimiz gibi, yargılama yetkisi bir egemenlik yetkisidir. Egemenliği elinde bulunduran yargılama yetkisini de sahiptir. Egemen kral ise, kral doğrudan yargılar ya da kadılar kral adına hüküm verir. İngiltere’de ya da 1789 Fransız İhtilâline kadar geçen süreçte Fransa da olduğu gibi…
Kara kaplı kitapta ya da meclisin duvarında yazar: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Türkiye’de. Egemenlik milletin olduğu için yargılama yetkisi de milletindir. Millet bu yetkiyi bağımsız mahkemeler eli ile kullanır. Hâkimler nihâî hükmünü verdiği kararını “Türk Milleti Adına” diye yazmaya başlar. Milletten aldığı vekâlete istinaden.
Egemenlik hakkı ve buna bağlı yargılama yetkisinden vazgeçecek olan sadece Türk Milletidir. Türk Milletinin bu hakkından vazgeçmesi muhal olduğuna göre Yasadışı İsrail çetesi ile yapılan anlaşma ve dünkü Mavi Marmara davası duruşmasında verilen hüküm sadece Beştepe hükümetini bağlamakta olup, Türk milleti açısından yoklukla butlandır. Türk milletinin devretmediği yetkiyi beştepe hükümeti devredemez, devretmiş ise de Türk Milletini temsil etmez.
Varoluşunu İslâm Temelli idrak eden Türk milleti hiçbir zaman devletsiz kalmamış ve egemenliğini dışarıdan bir güce asla teslim etmemiştir. 1. Dünya Savaşı’nda yenilmesi ve İngilizler tarafından başkenti fiîli olarak işgal edilmesine rağmen egemenlik hakkından vazgeçmemiş, başkenti İngiliz işgali altında olması ve yasadışı Damat Ferit Paşa hükümeti elinde egemenliği peşkeş çekilmesine rağmen Millî Kuvvetler eli ile 1919’da Anadolu’da egemenlik hakkını yeniden ele geçirmek için mücadeleye başlamıştır. Yani, Damat Ferit Paşa hükümetinin Baltalimanı’ndaki sarayında her gün yayınladığı “kanun hükmünde kararnameler”i tanımamıştır.
Duruşmaya katılanların mahkeme kararına karşı tepkilerini mahkeme heyetine yöneltmeleri yanlıştır. Duruşma savcısı açıkça belirtmiştir yöneltilmesi gereken tepkinin adresini, adres hükme esas alınan anlaşmayı yapan adrestir. Anlaşmayı imzalayan adres ise ne Mahkeme, ne de Türk Milletidir.
Meselenin davet ettiği gerçek son derece açıktır:
Dönemin Damat Ferit Hükümeti gibi, Beştepe Hükümetinin de meşruiyeti yoktur.
Av. Mehmet TIĞLI