“TARIM BAKANIM SANA SESLENİYORUM! ÇİFTÇİLİK BİTİYOR, BU MİLLET NE YİYECEK?”
“TARIM BAKANIM SANA SESLENİYORUM! ÇİFTÇİLİK BİTİYOR, BU MİLLET NE YİYECEK?”
Sosyal medya çiftçinin kendi feryadını duyurmaya çalıştığı bir alan oldu. Ürettikleri ürünlere verdiği emeğin, yaptığı masrafın karşılığını alamayan, açlığa ve yoksulluğa mahkûm hâle düşürülen çiftçilerimiz, seslerini yetkililere duyurabilmek, hatta öfkelerini yetkililere yansıtabilmek için kendi çektikleri videoları paylaşıyorlar birer birer.
Bu videolardan iki tanesinde bir fındık üreticisi ile bir şeftali üreticisi öfkelerini ağaçları keserek göstermekteydi ki, öfkelerine katılsak da kesilen ağaç görüntüsünü yayınlamaya içimiz elvermemişti.
Aşağıdaki iki ayrı videoda ise bir domates yetiştiricisi ile bir üzüm yetiştiricisi çiftçimizin tepkilerine şahit olacaksınız.
Her iki çiftçimiz de yetiştirdikleri ürüne yaptıkları masrafı ve ürettikleri ürünü kaça satabildiklerini ortaya koyup, kazançlarının meydanda olduğunu belirtip soruyor:
“Biz bu işi bırakırsak, bu millet ne yiyip içecek?”
Soru gayet açık ve net…
Bu uygulanan politikalarla çiftçiye çare olarak şehirlere göçmesi, toprağı, üretimi bırakması ve fabrika kapılarında iş araması gösterilmiş olmuyor mu?
Çiftçi toprağı işlemezse kim işleyecek? Toprağın boş bırakılmasından büyük facia olabilir mi?
Çiftçilerimizin söylediklerine nisbetle:
Üretimin üzerindeki ağır maliyet baskısı ile çiftçi baş edemiyor. Diğer yandan tüketici de makul olması gerekenden daha pahalıya beslenmek zorunda kalıyor ki, bunun da neticesi yetersiz beslenme olarak bu millete geri dönüyor. Sonra, yetersiz beslenmeden doğan hastalıkları tedavi edebilmek için doktorlar, hastaneler, hemşireler, ilaçlar, tetkikler… Sağlık sektöründe de büyük bir dışa bağımlılık… Tabi bütün bunların sosyal neticeleri de cabası, yeterli beslenememeden dolayı gelişmeyen bedenler, beyinler, sosyal ilişkilerdeki travmalar vs…
Meselenin komple bir sistem davası olduğunu anlayacak ve görecek olanlar nerede?
Başyücelik Devleti’nin temel iktisat politikası tarıma dayalı olup, tarımı ayağa kaldırma değil, şahlandırma esası üzerinedir. Sağlıklı gürbüz nesiller elinde bu millet yeniden ve çok kısa bir zaman içinde dünya sahnesindeki yerini almaya başlayacaktır.
ADIMLAR Haber