İŞTİKAKİN İSTİSMARINA KARŞI

İŞTİKAKİN İSTİSMARINA KARŞI

İştikak bildiğiniz gibi kelimelerin kök bilgisi, etimoloji demek. İmam-ı Gazalî’ye göre ilimlerin temeli. Dini ilimlerde ve felsefede hep itibarlı bir ilim olmuştur. Şiirde, divan edebiyatında bir sanat olarak keza sevilmiştir.

Son zamanlarda kendilerine Kuran Müslümanı, modernist, reformist diyen bazı kesimler tarafından bu şerefli ilmin çokça istismar edildiğini, gayesinden saptırıldığını ve sahte yollardan götürülerek sahte şuurlar oluşturulmasına hizmet ettirildiğini görüyoruz.

Bir sahte mantık cambazlığı, bir demagoji yürütülüyor: Misal bu ya, cennet kelimesi bahçe kelimesinden gelmiştir (diyelim); dolayısiyle “cennet bahçe demektir” derler. Ama bahçe demek cennet demek değildir. O hâlde cennet yok, bahçe vardır. Bahçe dediğim de park; Gülhane falan…

Dini kavramların hemen hepsiyle veya kafalarına göre seçtikleri bazı stratejik kavramlarla bu şekilde oynarlar. Mesela din yol demektir. O hâlde din yok yol vardır. Sonuçta mânâ şu hâli alır: Cennete Parklar Bahçeler Genel Müdürlüğü, dine de Karayolları Bölge Müdürlüğü bakar!

Hâlbuki iştikak, mânâyı açmak içindir; mânâyı kaldırıp yerine başka mânâ koymak için değil. Din eğer yol mânâsına geliyorsa, bu dinin mânâsının yol olarak tasavvurunu mümkün kılar. Yoksa dini kaldırıp yerine yol koymayı gerektirmez. Son dönemdeki bütün sahtekârlar buradan yürür!

Mesela “İslâm teslim demektir” demek, İslâmın, Allah’a ve Resûl’üne teslimiyet gerektirdiğini anlatmak içindir. Yoksa herhangi bir teslimin, mesela kargocunun yaptığı işin İslâm’la alâkası olduğunu göstermez. Tekrar edelim: İştikak, mânâyı açmak içindir, başkasıyla değiştirmek değil!

Tilki Günlüğü okuyucuları bu sahtekârlıkların farkındadırlar. Veya çeşitli tecrübelerle farkına varmışlardır. Tilki Günlüğü iştikakın en geniş kapsamlı ve en ileri hadde vardırılmış esasını teşkil eder. Tilki Günlüğü okuyucusu, mânâları zedelememeyi ama onlara nüfuz etmeyi öğrenir.

Yeterli herhalde bu kadar… “Bu şu demektir, demek ki bu yoktur, şu vardır” diyenlerin demagojilerine alet olmayınız. Onlara deyiniz ki: Bu diye bir şey vardır. Önce bu varlığı kabul etmek, ondan sonra onun içyüz mânâsına nüfuz etmek gerekir. Sahteliğe geçit yok!

Selim GÜRSELGİL

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: