ÖNCE AMERİKA, SONRA ÇİN YIKILACAK
GÖNÜL DENİZDİR, DİLİSE SAHİL
MukaddesAnadolu’nun fethi için Kıpçaklar Karadeniz üzerinden, altı Türk boyu ise altıfarklı geçitten taarruz etmelerine rağmen ilkmevzii, “Gönül denizdir, dil ise sahil” buyuran, Hasan HARAKANİ Hazretleri ve dervişleri tuttu. İmdi, barutu azharflerim ve kekeme kelimelerim olsa da kapısı kıyamete dek açık bırakılan ve gönülhoşnutluğuyla tasarruf eden HARAKANİ Hazretleri’nin himmeti, cevval kalemi ve kâfirkesen kılıcından aldığımız cesaretle yürüyelim azametle.
ŞIN-MANTIKDERİNLİĞİ*
ŞIN harfininTuva dilinde “Mantık Derinliği” (*) mânâsınageldiğini öğreten Kumandanımız’a layık olabilmek için perspektifimizin derin, tahlilimizinyatay, analiz odağımızın dikey olması hususunda dikkatli olmalı ve özengöstermemiz gerektiğine inanıyorum. İnternet gibi yazılı ve görsel medyaaraçları, mini minnacık bilgi sağlasa da bolca kirli malûmat, insan onurunuayaklar altına alan incitici cinsellik ve şiddeti kutsadığı malûm. Teknolojinintahrik edici fırsatları, ulusal ve uluslararası ticaret, yeni zenginlik fırsatlarısağlasa da ülkeler arasında çılgınca alt üst oluşları ve kıtalar çapındadeğişikleri de tetiklemektedir. Küresel tabanlı teknolojik fetişizme imân edenpolitikacı sağırların duyması için bazen yüksek sesle konuşmalıyız. Türkçocuklarının kanını, ahbes rejimin sunağına kurban sunan politikacı haydutlar sağırbile değil, ruhlarını Batı iblisine, bedenlerini Ortadoğu şeytanlarınakiralayan hainler gürûhudur.
Politikkundakçılığın moda, Türk çocuklarını yargısız infaz etmenin paraya tahviledildiği yerde sessiz kalmak, “yangın çıkaran haydutların yanındayım” demektir.Malûmunuzdur ki fikir sahibi olmayanlar, gömlek değiştirir gibi görüşdeğiştirirler. Adaletin suça galip gelmesi için, mazlumun zalimden hakkınıalması için, ulvinin süfliden hesap sorması için, Mavi Bayrağın göndere çekilmesifarzdır. Bu cani rejim, “Mukaddes Ölçüler”e dayanmadığı gibi, bizim töremizi vebizim örfümüzü de temel almıyor. Hani demem o ki “Mukaddes Ölçüler”i esasalmayan ve Türk diyalektiğinin sütunları üzerine yükselmeyen bu yönetim tarzıelbette ki örümcek evi gibi çökecek ve yıkılacak. Bu saatten sonra hürriyetinvatanı olan Anadolu çınarının dallarında vatanseverlerin başı değil, tiranlarınve yerel işbirlikçilerinin başları sallanacak darağaçlarında.
SARAY İBİŞLERİ İLEHARİCİYE HAİNLERİ
Evet,içinde yaşadığımız bu yüzyılda hiçbir ülkenin güvenlik garantisi ve istikrarınınteminatı kalmadı. Bu gidişatın sorumlularından olan Londra, sırtlan gibi bütün ülkelerilime lime parçalamanın, şehir şehir doğramanın, Çin ise asalak sinek gibi bütündünya mazlumlarının kanını emmenin peşindedir. Çin ile Londra’nın doğayıkirleten günâhlarını, insanlığı lime lime etme cinayetlerini ABD, Fransa veAlmanya ile birlikte müteselsilsen işledikleri gibi insan imajını da yerleyeksan ettiklerini, lütfen gözümüzden kaçırmayalım. Günâh, cinayet vesoykırımlarını, fırıldak lâf ebelikleri ile meşrulaştırmaya çalışsalar daellerine bulaşan mazlum kanlarını silemez, adi cürümlerinin üstünü örtemezler.Mamafih, aziz Türk milletinin aleyhine Çin ile cilveleşen hariciye hainleri ve Londraile gayri meşru ilişki yaşayan sarayın dalkavuk danışmanları da ellerine bulaşanDoğu Türkistan Türkleri’nin kanlarını asla temizleyemezler.
Malûmunuzdurki Doğu Türkistan, hiçbir zaman Çin’in bir parçası olmadı.
Çinseddinin dışında olan bu vatan toprağımızın ismine Sincan (yeni topraklar)adını verilmesi işgâli meşrulaştıramaz. Bütün tarihî kaynaklar da Çin’in Batı sınırı olarak tanımlanan Yumengeçidinin batısında olan bölgemizin, kâfir Han Çinlileri tarafında istilâedildiği için hariciye hainleri gibi misâkı millî içinde olan bu vatantoprağımızdan feragat etmemizi gerektirmez. On beş bin yıllık tarih diliminegöz attığımız takdirde Doğu Türkistan’ın, Mandarinler ve Mao tarafından kurulanbugünkü ÇKP dönemi haricinde tamamen bağımsız kaldığını görebiliriz. İçindeyaşadığımız bu bin yılda ise 763 yıl bağımsız, 237 yıl boyunca da Çin işgâlinemaruz kalan toprağımızı, “Çin’in toprak bütünlüğünden yanayız” namertliği ilerenklerini belli eden ve Mao’dan aldıkları genetik kodlarıyla hareket edenhariciye ibişleri gibi hareket edemeyiz. Unutmayalım ki sarayın dalkavuklarıile hariciye hainleri, bugün, vatanımız Afganistan’ı şiddet kasırgasıyla işgâleden gücün ABD birlikleri ve NATO güçleri, GAZNE Türklerini katledenlerinİngiliz olduğunu bildikleri hâlde, katliamları ve cinayetleri alkışlayıpdesteklediklerini bilmeliyiz.
Allahaşkına, ruhlarını Batı iblislerine, bedenlerini Ortadoğu şeytanlarına kiralaya nmuhterismüşrikler tarafından yönetildiğimiz bir realitedir. Evet, tiranlıklarını vedespotluklarını kabul ettirmek için her türlü riski göze alan bu yöneticikliklerin bir atımlık barutlarının kaldığı hakikatine istinaden de her şeyehazır ve nazır olmalıyız. Evet, kıymetli kardeşim, ister yardımcı ol, isterköstek ol, kaçınılmaz olarak kesinlikle bir dönüm noktası olacak. Bugünün kuralkoyucusu olan yerel güçler değişeceği gibi küresel kural koyucu odak ülkelerinde değişeceğine inanıyor ve imân ediyorum. Ben, inandığım doğruları dilegetirmemden dolayı kızgın ve kibirli insanların eleştirilerine maruz kalacağımınfarkındayım. Sonuçta terazinin bir tarafında egemen olanlar, iktisadî ve siyasîgücü ele geçirenler, diğer taraftan etnik bölücülük, cinsiyet ve cinselliküzerinden muhalefetleri ile kolektif histeriye yol açan politikacı haydutlar,öte yanda ezilen, yanıltılan, kandırılan, boyun eğen ve sömürülenler ya da başkaldıranlar.Dost ve düşman tanımını yapamayanlardan veyahut dost ile düşmanı birbirindenayırt edemeyenler karşısında farkımızı göstermek için, gelin hep birlikteküffarın üzerine yürüyelim ve başkaldıralım.
WEİ-Jİ
Wei-Ji sözcüğü, mandarin dilinde ne mânâya geldiğinibilmesem de Çin lisanında iki mânâya gelir. Kelimeye dikkatle bakılırsa iki kelimeninayrık şekilde yazılmasından ibaret olan bu kelime, bitişik okunduğunda tehdit manasına gelirken, ayrı ayrı ve okunduğundaise WEİ-Tehdit, Ji-Fırsatmânâsınagelmektedir. Çırılçıplak bir şekilde ifade edecek olursam, putperest Çinyöneticilerinin, Wei-Ji kelimesi ileher tehdidi aynı zamanda bir fırsat mânâsında algıladıklarını ve anladıklarınıda söyleyebilirim. Çin, dün, totaliter komünizminzındık prensiplerine göre 56 farklı etnik renge zulmederken, bugün de 56 etnikhalkı, otoriter kapitalizminahlâksız ilkeleri ve imânsız prensiplerine göre ezmekte ve zulmüne devametmektedir.
Malûmunuzolduğu üzere SSCB, ABD ve NATO müttefikleri arasındaki güç ve istikrar nedeniyledeğil, Sovyet sistemindeki çelişkilerden ve zayıf bağlardan dolayı dağıldı. ABDekonomisiyle iç içe geçen Çin, siyasî ve askerî gasp, böl ve yönettaktikleriyle de ABD ile birebir benzeşmesi dahi Çin’in Batı ve Atlantikkarşıtı değil, Batı ve Atlantik’in sürtüğü olmaya razı olduğunu göstermeye kâfidir.Türkiye’deki bir kısım andavalın, Çin ile ABD arasında rekabet ve karşıtlıkvarmış gibi Çin namına propaganda yapmasına karşın, ben, Çin ile ABD arasında savaş olma ihtimalinin sıfır, ticarette sınırlıişbirliklerinin yüksek bir ihtimal olduğuna inanıyorum. Evet, Çin ile ABDarasında savaş olma ihtimali sıfır, sınırlı bir şekilde işbirliği yapma ihtimalleriise oldukça yüksektir. Çin, tek çocuk politikası sebebiyle çok değil 15 yıliçinde 250 milyon genç işçi ve tüketicisini kaybedeceği gibi yaklaşık olarak350 milyon civarında da yaşlı nüfusuyla yüzleşmesi yakındır. Bu ve benzerionlarca sebepten dolayı Çin, Batı ve ABD ile sıcak veya soğuk bir savaşa girmekyerine, Batı’nın mümessili olmak, Amerika’nın da çıkarlarını korumak içinverilecek her vazifeye razıdır. Bir milyondan fazla Uygur Türkünü şehirkamplarında esir tutan ve ha bugün, ha yarın yıkılması mukadder olan otoriterkapitalist Çin propagandasına aldanmak ihanettir. Yarınının tek hakikati vebiricik realitesi, Mavi Bayrağımın ilham veren üç hilali ve tek yıldızındanmülhem, İngiltere, Fransa, Almanya ile birlikte Amerika ve Çin’in, narsistintihar aşamasından geçtiğini düşünüyor ve Amerika’nın, Çin’den önce yıkılacağınainanıyorum. Bu konuda siz ne düşünürsünüz, ne dersiniz; bilemem.
Burhan Halit KOŞAN
*SalihMİRZABEYOĞLU- Ölüm Odası 348