BİR BAŞKADIR
Senarist ve yönetmenliğini Berkun Oyar’ın yaptığı; dijitalplatformda yayınlanan “Bir Başkadır” adlı dizi ile ilgili yerli yersiz çokkonuşuluyor. Özellikle Meryem karakterinin tesettürlü oluşu rahatsızlık vermişbazılarına.
Hikâye, Temizlikçi Meryem, Psikolog Peri, Perinin psikologarkadaşı Gülbin, Meryem’in gece kulübünde güvenlikçi olarak çalışan ağabeyiYasin, Yasin in geçmişte yaşadığı travmatik bir olay yüzünden psikolojisibozulmuş eşi Ruhiye, Meryem’in evine gündeliğe gittiği Sinan, Meryem’in fikirlerinehürmet ettiği ve yol gösterici olarak benimsediği hocası ile onun barlarakaçamak yapan kızı Hayrunisa ekseninde şekilleniyor.
Farklı hayat tarzları ve inanç yapılarındaki insanlarınbirbirini anlaması ve yargılamaması, bir ve bütünlük içinde yaşanılabilinirvurgusunun yoğun olduğu bir yapım. Hikâyede ana fikir bu iken, bu dizi için“İslâmcı” kesimden yapılan eleştirileri saçma ve gereksiz buldum.
Efendim; başörtülü figürü niçin temizlikçi rolünde? Niçinentelektüel, okumuş, kültürlü bir rol biçilmemiş… Meryem; varoş mahalledeyaşayan bir Anadolulu. Saf, masum, utangaç ama bir o kadar da zeki ve kendinegöre doğrularını dillendiren bir imaja sahip. Psikolog Peri; ruhi boşluğunuyoga ve şaman ritüelleriyle doldurmaya çalışan, başörtülüleri görmezden gelenbir tip. Meryem’le başladığı seansları sonlandırmayı bile düşünerek meslek ahlâkıylabağdaşmayan bir tutum içine giriyor. Bu durumun üstesinden gelmek için psikologarkadaşı Gülbin’in muayenehanesinden randevu alıp bu durumu ona açıyor. Meryemyapılan fiziki tetkiklerde bir sebep bulunamayan bayılma hallerine çare olmasıiçin gidiyor Dr. Peri’ye. Ama aslında o Peri’ye ilaç oluyor. Kendini aramayolculuğunda vesile oluyor.
Sorgulanması gereken; başörtüyü ve başörtülüyü hiç eden, günümüzşartlarındaki algı olmalı sanki. İllâ gocunulacak bir durum varsa; PsikologGülbin’in başörtülü ablası Gülan olmalı mercek altına alınması gereken. “Herdönemin adamı” benzetmesiyle eşleşen başörtülü Gülan. Masumane, saf Meryem’debeni rahatsız etmeyen, gözüme batmayan başörtüsü; Gülan karakterinde iğreti ve ucuz geldi… Vegünümüzde kibirli, asabi, geçimsiz, samimiyetsiz bu Gülan tiplemesinden o kadarçok var ki etrafımızda, bilakis, Meryem tiplemesiyle karşılaşmak çok çok zorlaştı…
Samimi, haysiyetli, kendince olması ve olmaması gerekenibelirlemiş, katıksız, saf… Anlamadım!
Senaristin yaptığı iş ile “başörtülüleri eziklediği ve küçülttüğü” niçin düşünüldü?
Meryem’in bayılmaları bitmedi. Final sahnesi Meryem’inheyecandan bayılması ile neticelendi. Psikolog terapilerinin bayılmalarına iyi geldiğini düşünen Meryem’dedeğişen bir şey olmadığı bariz… Aksine Psikolog Peri’yi, önyargılarındansıyıran, onu yaşadığı manevi boşluktan çıkartan Meryem’in, samimiyeti vemerhameti oldu. Bunu “rüzgar nereyeeserse o yöne evrilen” Gülan karakteri yapabilir miydi dersiniz? Ya dabaşörtüsünü çıkarıp barlara kaçan, eve dönüp yine başörtüsünü takan Hayrunisakarakteri? Ya da diyelim ki temizlikçibaşı açık, doktor kapalı olsun. Ne mesaj almalıyız bu tiplemelerden. Dizidezaten Pisikolog Peri daha vahim durumda anlayış olarak. Ailesinin “modern-yobaz” kutuplaştırması ekseninde yetişmiş, Robertmezunu, Amerikalarda eğitim almış, alanında uzmanlık yapmış, ancak mesleketiğine aykırı davranışlara yeltenme eğilimi olan, insan bilimi üzerine çalışanbuna karşın insana son derece uzak bir tip. Pisikolog Dr. Peri akademik eğitimihiç olmayan Meryem’in samimi ve insana dair yönleri sayesinde, bu güne kadarzihnine kazınan ezberleri bozuyor.
Bu çerçevede bakıldığında “mesleğimizi küçülttünüz” diyepsikologların da eleştirmesi gerekmez mi diziyi?.. “Çağdaş” kesim küçüldüğünüdüşünüp itiraz edebilir mesela?.. Temizlikçiler diziyi eleştiren “İslamcı”kesime, karşı eleştiri olarak “bizi nasıl küçültürsünüz!” diyebilir… Falân… Filân…
Demem o ki, bu dizi ve her şey için altı çizilesi öğe “samimiyet” benim anladığım.
Zeliha ARSLAN – Adımlar Dergisi