CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ DEĞİŞECEK Mİ?

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ DEĞİŞECEK Mİ?

Basında yer alan haberler doğruysa; Ak Parti yöneticileri “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden rahatsız, onda revizyon yapmak istiyorlar, ancak sistemin iç mimarı MHP, buna şiddetle karşı çıkıyor. Arada çatlak oluşuyor. MHP’nin “HDP kapatılsın ısrarı” bu çatlağı büyütüyor.

Sızan haberlerin doğru olabileceğini düşünüyorum. Ak Parti yöneticilerinin, eğer ülkenin nereden gelip nereye gittiğini sağlıklı değerlendirme gücünü kaybetmedilerse -ki hâlâ Ak Parti’de böylesi değerli kimseler olduğunu sanıyorum-, bu sistemden rahatsız olmaya hakları var.

Beklentileri hatırlayın. O gün neyimiz varsa, bu sisteme geçtiğimizde üç misline sahip olacaktık. Hantal devlet yapısı dinamizme kavuşacak, kararlar derhal alınacak ve Türkiye uçacaktı. Daha neler neler konuşuldu, yazıldı, anlatıldı. (Bende hepsinin arşivi var!) Gelgelelim, evdeki hesap çarşıya uymadı. Aslında o gün fazla dikkat çekmediyse de bugün sızıntılar başladı: Ak Parti, bu sistem değişikliğinde kendi düşüncesini sahaya yansıtamadı. MHP’ye muhtaç durumdaydı ve sistemi büyük ölçüde MHP’nin istekleri belirledi. Kadük bir sistem ortaya çıktı.

Neden kadük? Çünkü Türkiye’nin hiçbir gerçek meselesine çözüm üretmiyordu. Göstermelik şekil değişikliğinden ibaret kalıyordu. Aynı hamam aynı tas devam edeceği belliydi. Ben bunu referandumdan önce de yazdım. Hatırlayanlar olabilir. Ama o zaman öyle bir goygoy havası vardı ki bunu söylemek davaya ihanet gibi algılanıyordu.

Benim için fikir kavgasında goygoycuların ne dediği, kaç kişi olduğu hiçbir zaman önemli olmadı. Fikir kavgası fikir sahipleriyle yapılır. Halbuki çoğu, sistem değişikliğinin ne olacağını açıp okumamışlardır bile. Karşı olan da aynı şekilde… Diğerinden hiç farkı yok. Türkiye’de siyaset yapılmıyor, goygoyculuk yapılıyor.

Goygoycular, meseleler karşısında fikri olmayanlar, teneke gürültüsünü fikir sananlar, biri ne derse hepsi aynı şeyi tekrar edenlerdir. Aslı “hoygoycu”dur; Osmanlı’dan kalma bir mahalle arası serkeşliğidir.

Neticede, bir sistem değişikliği böyle olmaz. Ülkenin gerçek meselelerine dokunmayan, sadece üstyapıda, hatta onun da köpük tarafında kalan bir sistem değişikliği, hiçbir işe yaramaz. Gerçek meseleler derken, bir kalemde sayamayacağım bir çok şeyi kastediyorum: Gelir dağılımındaki çarpıklık, eğitim sistemindeki bozukluk, her tarafı saran ahlaksızlık ve liyakatsizlik, ABD üsleri, bağımlılık, AB hedefi, iş ahlâkının, aile kurumunun, her şeyin çökmesi, Kürt meselesi, Alevi meselesi, Çerkes, Laz, Arnavut meselesi ilh.

Yeni sistem asıl meselelerimiz hakkında hiçbir çözüm üretmiyor. Eski sistem de üretmiyordu. Bugün muhalefet “parlamenter sisteme dönelim” diye ayrı bir fikirsizlik sergiliyor. Parlamenter sistemde hangi şey bugünkünden daha iyiydi? Goygoy işte!

Türkiye’nin ihtiyacı olan şey her ikisi de değildir. Fakat bana öyle geliyor ki, artık bu iktidar Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin ne olduğunu belirleme imtiyazına sahip değildir. Bunu -bir ihtimal- kendi aralarında belirleseler bile, yeniden halkın karşısına getiremezler. “Bu olmadı bir de bunu deneyelim” diyemezler. Getirdikleri kadük sistemle birlikte gidiyorlar.

Bir de MHP’ye değineyim: MHP’nin Turan tasavvurunu değerli buluyorum. Büyük hayaller güzeldir, verimlidir. Ama MHP’nin Türkiye tasavvuru saçmadır. Turancılıktan daha değersiz bir hayalciliktir. Goygoyu aşamamaktır.

Selim Gürselgil

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: