GÜNDEME DAİR

Selim GÜRSELGİL

Mahir Bey önce bir çıkış yaptı, tepkiyi görünce, asrın geri vitesine imza attı. Hangi tavrında samimiydi? Bana sorarsanız ikisinde de değil. Bunlar bir tuhaf insanlar. Ortama göre renk değiştiriyorlar. Aslında belli bir renkleri yok. Dün HDP ile açılım yaparken onun diliyle konuşuyorlardı, bugün MHP ile takrir-i sükûn uygularken onun diliyle konuşuyorlar. Ümmet görünce ümmet, millet gorunce millet oluyorlar.

Bu vesileyle TRT’den gelen çıkışa da bakalım. Nakledildiğine göre, spiker, “Atatürk sayesinde Ümmet olmaktan çıkıp birey olduk.” demiş. Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı! Müslüman müslümanlığı bilmediği gibi, Atatürkçü de Atatürkçülüğü bilmiyor. Eskiden “ümmet bilincinden ulus bilincine ulaştık” diye sanki bir aşamaymış gibi söylerlerdi, o bile bundan saygındı. Müslümanlık duygusundan uzaklaşıp Türklük duygusuna erdik, gibi. Gerçi bunu ikiyüzlü bir tarafı vardı. Türklük şu anlamda kullanılırdi: “Doğuya karşı üstünlük, Batıya karşı eziklik davası.” Halen de böyledir ve ilelebet böyle kalacak gibidir.

İyi de birey ne alaka? Atatürkcululkle ne alakası var? Postmodernizm öğretti o lâfı sana. Atatürkçülükte birey yok, her türlü birey bilincini reddeden “ne mutlu türküm diyene” anlayışı vardır. Yanı birey değil, model.

Bu vesileyle birkaç kelime de Saadet Partisi’ne edelim. Uzun zamandır gözucuyla seyrediyorum. Ne yapıyor, ne yapmak istiyor, anlayabilene aşkolsun. Bütün davası şu olmuş gibi: “AKP gitsin CHP gelsin.” İyi de sen ne elde edeceksin bundan? Hava!

Saadet Partisi deyince diğerlerinden ayrı tutarak konuşuyoruz. Saadet Partisi ilk İslâmî siyasî hareket geleneğinden geliyor. Geçmişin siyasî hatalarından ders çıkarıp gerçek bir İslâmcı parti olmaya bakması gerekmez mi? İslâm inkılâbının siyasetini geliştirmesi, bu siyasetle hem iktidara, hem muhalefete söyleyecek sözü olması, her ikisinden de uzak durup İslâm aksiyonu için bir karargâh olmaya bakması gerekmez mi?

Ne gezer!

O mümkün olduğu kadar CHP’ye benzeme telâşında. Bazen istemeden benzeyemediği oluyor, çarçabuk toparlanıp durumunu düzeltiyor. CHP’den çok CHP’li olmaya bakıyor. Kendine “Sakallı CHP” dedirtirse doğru bir şey yapmış olacağını sanıyor. Davaya da kendine de yazık ediyor.

Son olarak Togg. Ben karşı değilim. Benim kafamdaki otomotiv politikası ile bir ilgisi yok ama, büsbütün ithalatçılıktan iyidir. Yalnız projenin ortaklarından Turkcell’i sizlere şikayet edeceğim.

Geçen veteriner randevusu alırken, ben farketmeden araya girdi. Veteriner randevusu onaylayayım derken Turkcell’in elçabukluguyla oyununa üye oldum. İptal de ettirmedi. Merkezini arayıp sövüp saydım. İptal ettiyse de bu 1 dakikalık üçkâğıtçılık sayesinde 100 TL’mi çekti. Ben bunun peşine düşemem ama yeri geldiğinde öc hakkım saklıdır. Sonra niye öyle oldu olmasın…

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et