AHLÂKSIZ, ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ TROLLERDEN YİNE SES YOK

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri dağıtıldı.

Öüle lâyık görülenler tam evlere şenlik.

İçlerinde gerçekten ödüle lâyık olanlar da vardır bilmiyorum ama Ajda Pekkan’la Hayreddin Karaman’a ödül verileceğini duyduktan sonra, gerisine bakmadım bile.

Hayreddin Karaman Büyük Doğu düşmanı, dini reforme etmeye kalkanların piri. Üstad’ın bizzat hedef alıp deşifre ettiği bir dini içten yıkma vazifelisi.

Ajda Pekkan’ı anlatmaya gerek yok, bilen biliyor…

Erdoğan ödül töreninde konuştu ve ödül alanları adeta öve öve bitiremedi.

Esas meselemiz ödüle lâyık mıydılar, değil miydiler değil; bunu tartışmaya bile gerek yok. Asıl meselemiz ahlâksız ve şerefsiz ak trol tayfasının yine dut yemiş bülbüle dönmüş olması.

Hiç biri de Ajda Pekkan’a ödül verilir mi demedi, diyemedi. Bu ödülü CHP vermiş olaydı, ne Allahsızlığı, ne kitapsızlığı, ne Batıcılığı, ne milletin ahlâkına karşı cinayet işlediği kalmazdı.

Ama ödül alacaklar doğrudan Erdoğan’ın onayıyla belirlenip, bizzat Erdoğan eliyle verilince, çıt yok.

Bunlar, AKP’den sadır olan yanlışlar karşısında Erdoğan’ı layüsel gördükleri için, Erdoğan’a lâf etmezler ama AKP içindeki kimi yetkililere sallamada mahirdirler. Sanki o yetkilileri o makamlara Erdoğan getirmemiş ve yapılan işlerin sorumlusu Erdoğan değil gibi. Sorulursa, biz de AKP’nin yanlışlarını söylüyoruz diyebilecekler, böylece hamamın namusunu kurtarmış olacaklar, öyle mi?

Yani kötü ve yanlışı yapan Erdoğan değildir, yanındaki adamlarıdır.

Ama bu defa başka…

Ödülleri bizzat Erdoğan verdi ve yukarıda da ifade ettiğimiz gibi mezkur zevatı öve öve bitiremedi de…

Yani, Erdoğan yapmadı, yardımcıları yaptı, yanlış yönlendiriyorlar, bilgi vermiyorlar diyebilecekleri bir durum yok.

O yüzden bu ahlâksız, şerefsiz, haysiyetsiz troller dut yemiş bülbüle döndüler.

Bu yanlış deseler, bizzat Erdğan’ı hedef almış olacaklar, yemez… En iyisi susmak, görmezden, duymazdan, bilmezden gelmek…

Mama meselesi. Teyze adamda, tatlı su mücahidinde, mamacıda, parsacıda ahlâk, şeref, haysiyet olmaz; öbürü yaparsa demediğini bırakmaz da, mamasını verene ses etmez. Bu mama sadece para olmayabilir; itibar vs şeklinde de olur. Orada bir sosyete oluşuyor ve birbilerini yağlayıp yıkayarak piyasada götlerini dolaştırıyorlar; göze değmek ümidiyle…

İşte, bunlar leşlerdir, karşılarında dik durulması gereken leşler artık bunlardır.

Çıkıp da, “Kan, can pahası bu mücadele Hayrettin Karaman’lar idealize edilsin, Ajda Pekkan’lar örnek gösterilip ödüllendirilsin diye mi verildi, bunca şehid, bunca çile?” diyebilen var mı içlerinde?

Yediklerini yine hıyara ve muza tevil edebilirler.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: