YAZARIMIZ SELİM GÜRSELGİL, BİRİNCİNİN ARDINDAN İKİNCİ KİTABINI YAYINLADI: “TİYATRO BİTTİ!”
Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük Kampanyası kitabının yayını üzerinden sadece 15 gün geçmişti ki, Selim Gürselgil bu sefer “Tiyatro Bitti” adlı çalışmasıyla okuyucunun karşısına çıktı.
Bu kitabı Gürselgil, Kartal Hapishanesinde, Şehid Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’na idam cezası verildiği 2 Nisan 2001 tarihinin hemen ardından kaleme aldı. Verilen karardan sonra bilindiği gibi, Mirzabeyoğlu, DGM kapısında, yargılandığı mahkeme hakkında yorum bekleyen basın mensuplarına durumu şu iki kelime ile özetlemişti:
– Tiyatro Bitti!
Gürselgil, bu tesbit itibariyle, Mirzabeyoğlu’nun mahkûm edilmesi tiyatrosuna değinmeden, yaşadığımız hayat tiyatrosunu fikrî bir gözle değerlendirdiği bu çalışmayı kaleme aldı. Çalışmasında yaratılıştan kıyamete, insanoğlunun macerasını ele alan Gürselgil, bu maceranın sonunu da “hesaplar görülecek, defterler dürülecek” şeklinde özetliyor.
Yazarımız, bu kitabını yazarken, dört kitabın mânâsınca bir kâinat muhasebesi yaptığından söz ediyor: Salih Mirzabeyoğlu’nun “Hakikat-i Ferdiyye”, S. Ahmed Arvasi’nin “Kendini Arayan İnsan”, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Marifetnâme” ve Friedrich Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eserleri.
Düğün Sahibi, Akordeoncu, Klarnetçi, Trampetçi, Davulcu ve Köçek gibi drama karakterlerinin sohbetleri etrafında şekillenen Gürselgil’in çalışmasının, İslâm tasavvufunun yaratılış ve kâinat görüşünün modern fikir ve bilgilerle karşılaştırılması ve bir yeni senteze erilmesi niteliğini taşıyor. Kitabının sonunda Nietzsche uyarlaması olduğu anlaşılan “Böyle Buyurdu Mübdi” başlıklı ilginç bir bölüm de yer alıyor.
Dört Perde ve Kırk Sahne’den oluşan Tiyatro Bitti’nin her perdesinin sonunda “Yaz Şarkısı”, “Güz Şarkısı”, “Kış Şarkısı”, “Bahar Şarkısı” başlıklarının taşıyan birer şiir de bulunuyor. Bunlardan “Bahar Şarkısı” (Diriliş Marşı) adını taşıyanı şöyle:
Ruhum kader seni cehennemle deniyor
Yedi kat üstünde alev alev dönüyor
Ele düşmez sana aşkta sabır dilemek
Düşer düşmanına bir ömür diş bilemek
Asılacak adam gökte ay da asılı
Karanlıkta zafer yıldızlarla yazılı
Ruhum bu son yokuş ölüm yok bize daha
Yıkılınca duvar kavuşuruz Allah’a
İşte biz o günün müjdesiyle doluyuz
Adımız diriliş intikamın oğluyuz
Çakacak ak şimşek sökecek kızıl şafak
Her genç ne kelime toprak bayraklaşacak
And içtik düşmanın yuvasını bozmaya
And içtik tarihi kanımızla yazmaya
Deprem gibi sallayacağız siperleri
And içtik cehennem olsa dönmeyiz geri!