“YARATILMIŞLARIN TEKÂMÜLÜ” KİTABI ÜZERİNE

Selim GÜRSELGİL

Bu çalışma da tıpkı “Diyalektik Düşünce” kitabı olduğu gibi, akademik bir tez olarak başladı.

İhtilâl Yayınları, Opus 05. (“Yaratılmışların Tekâmülü – Evrim Teorisi, Hayat Hamlesi ve İbda Diyalektiği” kitabı) Pek Yakında.

Bunda da, -önceki gibi- evvelâ çok ciddi bir kaynak taraması ve ele alınan meseleler üzerinde titizlikle yürütülmüş bir inceleme göreceksiniz. Öncelikle neyin ne olduğunu tüm yönleriyle anlama gayreti.

Kaynak dediğim tabii genel olarak Türkçe kaynaklar. Mesela Darwin’in belli başlı kitapları Türkçede vardır. Lamarck’ın yoktur ama onun fikirlerini anlatan çok sayıda akademik makale veya tez çalışması bulabilirsiniz. Bu da özel olarak Lamarck’ı incelemiyorsanız yeterli olabilir.

Fakat Herbert Spencer hakkında Türkçe kaynak sınırlıdır ve en önemli eserleri çevrilmemiştir. Onun hakkında İngilizce akademik materyali izlemek gerekiyordu. Keza Darwinizm cephesindeki son gelişmeler hakkında Türkçe çok az ciddi materyal vardır. Dawkins’ten başka pek yok.

Bir Japon, bir İsrailli vs de var bu son Darwinistler içinde; ki onlar İngilizce’den takip edilebilir.

Yine Bergson’un hemen tüm eserleri Türkçe’de vardır. (Süre ve Eşzamanlılık geçen yıl yayınlandı.) Ama Bergson’un W. James ile veya Einstein ile mektuplaşmaları hâlâ İngilizce.

Bunun yanında Türkçe felsefe tercümeleri çok problemlidir. Darwin gibi, Dawkins gibi basit ve popüler kitapları her nedense güzel çeviriyorlar. Ama iş biraz ciddileşti mi, meselâ hiçbir kalburüstü filozofun Türkçe’de iyi bir tercümesini bulamazsınız. Felsefe mütercimliği berbattır.

Arıdilcilik saplantısı onu daha da içinden çıkılmaz bir hâle getirmiştir. Bergson’un temel eserleri Cumhuriyet’in ilk yıllarında tercüme edildiği için biraz daha şanslıyız. Ama bir Kant’a, bir Hegel’e yaklaşamazsınız.

Bunu bildiğim için Bergson ve Boutroux’nun orijinallerini de indirdim. Onlardan çalıştım demiyorum, ama temel kavramlarını -Türkçe’de her mütercimin başka bir kelime “uydurarak” karşıladığını görünce- mutlaka orijinalleriyle karşılaştırdım.

Yine de bu çalışmada İngilizce ve Fransızca kaynaklar kısıtlıdır ve ihtiyaç kadardır. Her iki dilde de ben çok iyi değilim, ama metin takibi yapabiliyorum. Bunu da kendimi pazarlamak için değil, daha ziyade genç arkadaşlara örnek olsun diye anlatıyorum. Çünkü bir hayvan bir yoldan geçerse başka bir hayvan da o yoldan geçebilir. Ve kültür fukaralığımız, arıdilcilik saplantısının Türkçe’ye verdiği zarar ortadadır.

Fakat ister Şark, ister Garp kaynakları üzerinde olsun, sahici bir fikir edinebilmek, hatırı sayılır bir tez sahibi olabilmek için, İbda Diyalektiği şarttır. Yoksa ne Şark’ı anlayabilir, ne Garb’ı anlayabilir, ne ikisinin birbiriyle bağlantı noktalarını görebilir, başıboş gezer durursunuz. Okuduğunuzu ezberleyebilirsiniz, ama onun ne mânâsına, ne hakikatine eremezsiniz.

Demek oluyor ki, bu çalışmanın en önemli kaynak ve dayanağı İBDA olmuştur. Bu yüzden orijinal ve iddialıdır. Benzerlerine benzemez.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: