GARİBANA SORMUYORSUN DA ZENGİNE NİYE YALVARIYORSUN?
Ahmet ÖLÇÜLÜ
AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk, zenginlerin ‘elini taşın altına koyması’ gerektiğini belirterek, “Çıkın ve Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenin. ‘Bu süreçte biz de servet sahipleri olarak içinden geçtiğimiz zorlu süreçte devletimizin zarar almadan süreci yönetilebilmesi için ek vergi talep ediyoruz’ deyin” ifadelerini kullandı.
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Metin Külünk, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin zenginlerine çağrıda bulundu.
“Türkiye’nin ilk 50.000 ve 100.000 zenginini göreve davet ediyoruz” diyen Külünk, şu ifadeleri kullandı:
Çıkın ve Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenin.
Bu süreçte biz de servet sahipleri olarak içinden geçtiğimiz zorlu süreçte devletimizin zarar almadan süreci yönetilebilmesi için ek vergi talep ediyoruz deyin.
Evet dünya ekosistemi türbülansı içerisinde Türkiye doğal olarak bu türbülanstan etkileniyor.
Pandemi, savaş, deprem gibi çok büyük olaylar büyük maliyetler ortaya çıkarmıştır.
Elbette bu maliyet karşılanmak durumundadır.
Ve devletimizi ayakta tutmak zorundayız. Ancak bu ayakta tutma sorumluluğu sadece dar ve orta sabit gelirlilerin üzerine yüklenemez.
Emekçiler, sabit ücretliler, esnaf; yani toplumun yaklaşık yüzde 70’i dolaylı vergileri ile bütçenin oluşumunda en büyük pay sahibi iken bu ülkenin servet sahipleri sermaye sahipleri her şartta kazanmaya odaklanmış sermaye gücünün hiçbir şey olmamış gibi gelişmeleri kenardan izlemesi kabul edilemez.
Bunun ötesinde bu yükü sadece aziz milletimizin her şartta bu ülke için mücadele etme noktasına tereddütsüz yükleneceği beklentisi ile; esnaf, işçi, çiftçi, dar gelirli, ücretli, emekli ve köylüye bu işi bırakarak “biz nasıl olsa her şartta kazanmak durumundayız” diyen büyük sermaye sahiplerine sesleniyoruz: bu taşın altına elinizi koymak zorundasınız. Değilse bu ateşin herkesi yakacağından hiç şüpheniz olmasın.
Türkiye’nin ilk 50.000 ve 100.000 zenginini göreve davet ediyoruz. Çıkın ve Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenin.
Bu süreçte biz de servet sahipleri olarak içinden geçtiğimiz zorlu süreçte devletimizin zarar almadan süreci yönetilebilmesi için ek vergi talep ediyoruz deyin.
Taşın altına gövdesini koyan milletimizin yanında durun.
Sayın Külünk, dolaylı vergileri salarken millete ödeme gücün var mı, yok mu diye sormuyorsunuz. Garibana vergi salarken hiç acımıyorsunuz, fikrini sormuyorsunuz, vergi verebilir misin demiyorsunuz; “Vereceksin! O kadar, bitti!” oluyor. Ama zengine gelince, minnet rica.
Sermaye uşaklığı ancak bu kadar güzel ifşa edilebilirdi. Sermaye uşaklarının, sermayeden fedakârlık talep etmesi de ne kadar sıkıştıklarının göstergesi. Milletin a… koyma ve koydurma düzeninde o kadar ileriye gittiler ki, şimdi biraz geri adım atma ihtiyacı hissediyorlar. Mesele, biraz geri adım atmaktan ibaret olsaydı, belki kurtarabilirlerdi. Ama mesele sistematik. Yani, birileri bu çağrıya uyup güyâ ahlâkî davranacak ama diğerleri bildiğinden geri durmayacak, fedakârlık yapanlar da biz keriz miyiz diyecek. Külünk’ün ifadesiyle, “günâh işleme özgürlüğü”müze dokunmayın diyecekler kısacası.
Ama kritik cümle şu: “Değilse bu ateşin herkesi yakacağından hiç şüpheniz olmasın.”
Şöyle tercüme edebiliriz: Yaptınız yaptınız, yapmadınız o zaman amk sırası millete gelecek! O zaman hep beraber görürüz ebemizinkini!