AT YALANI SEVSİNLER İNANANI RAKAMLARI AÇIKLANDI: TÜİK’E GÖRE ENFLASYON YÜZDE 48
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yüzde 9,49 arttı. Yıllık bazda enflasyon yüzde 47,83’e yükseldi.
Yani geçtiğimiz seneden bu yana fiyatlar genel olarak yüzde 48 artmış öyle mi?
Ülke yönetilirken bu rakamlara göre hesaplama yapılıyor ve ona göre program belirleniyor. Yani doğru veri olmadan doğru programlama yapılamaz zaten. Ülkeyi yönetmiyorlar, yalanla idare etmeye bakıyorlar zaten kaç zamandır. En son Merkez Bankası’nın yeni açıkladığı enflasyon beklentileri zaten yalanın büyüklüğünü ortaya koymadı mı?
Yorumlar şöyleydi: Bu daha gerçekçi.
Ne demek?
Eskisi kuyruklu yalandı, bunda kuyruk kısalmış…
Peki gerçek enflasyon ne?
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından temmuzda aylık enflasyon yüzde 13.18, yıllık enflasyon ise yüzde 122.88 olarak hesaplandı.
Böylece temmuz ayında aylık enflasyonda çift haneler görüldü.
2023 yılı, Ocak-Temmuz dönemi enflasyon oranı ise yüzde 69.21 oldu.
Enflasyonu az göstermenin hikmeti ne?
Bu enflasyon milletin cebine, cüzdanına el atmadan parasını çalmak ya… Hah işte, millet cüzdanından eksilen paraya bakıyor, açıklanan rakamlara bakıyor, arada fark var. Para açıklanandan çok azalmış. Sorumlusu? İmansız İslâmcılık rejimi diyor ki, “ben değilim! Biz o kadar acımasız mıyız, o kadar çalar mıyız? Sen bak bakalım, kim çalmış olabilir?”
Sonra bu rakamlardan dolayı millet birbirine düşüyor, düşürülüyor.
Ev sahibi ve kiracılar arasında patlayan davalardan, yaşanan problemlerden en büyük sorumlu işte bu İmânsız İslâmcılık rejiminin önce milleti soyup parasız bıraktıktan sonra “vallaha az soyduk, siz de ona göre anlaşın” diyerek at yalanı sevsinler inananı rakamları üzerinden milleti birbiriyle karşı karşıya getiriyor oluşu.
Milletin arasına nifak, fitne, kavga ve dövüş sokarak kendilerini temize çıkarmaya çalışıyorlar.
Kiracı ev sahibini vurdu, ev sahibi kiracıyı vurdu…
İnsanlar niye kavga ediyor?
Niye kavga etmelerine sebep olunuyor?
İnsanların birbirlerini katletmelerine, intihar etme derecesine gelinceye kadar çaresiz kalmalarına neden yol açılıyor?
Tabi bu imânsızların tuzu kuru, intihar etme derecesinde gelecek kadar çaresizliğin ne demek olduğunu bilmezler.
Rakamlar sadece rakam değil.
Rakamlar üzerinden insanların hayatları karatılıyor.
İşçinin, emeklinin vs. zamları bu rakamlarla belirleniyor.
Neticede Müslüman Anadolu Ahalisi’ne üç kuruş zam verilerek, daha doğrusu hakları gasp edilerek 3000 ailenin gebeşlerinin, kodomanlarının ceplerine aktarılıyor bu paralar.
Müslüman kılıklı münafık ve mürted tipler eliyle yapıldığından da fatura İslâm’a kesiliyor maalesef. Bu şebekenin suçunun en büyüğü de bu, mukaddes davayı, Allah’ın dinini töhmet altında bırakmak ve böylece küfrü tersinden desteklemek.
Pazarlıksız Allah ve Resûlü diyenler bizdendir. İşin içine pazarlık girince, yani adam koltuğu kaybetmemek için dine halele gelmesine rıza gösteriyor ve emaneti ehline teslim etmiyorsa, o pazarlıklıdır. Pazarlıksızlık, nefsine ters gelse de dava için gerekeni yapmayı, emanete ehil olanlara emaneti teslim etmeyi icabettirir. “Biz olmadan olmaz!” demişti ya Kumandan Mirzabeyoğlu, Adalet Mutlak’a konferansında. Bırakın emaneti ehline vermeyi, koltukları terk etmemek için davayı satıyorlar. Sonra da Kumandan katledildi zaten…
Bizden olamayan bize zıttır, imha hedefimizdir!