EKONOMİDE OLUŞAN FATURA KİME ÖDETTİRİLECEK?!

Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN

Bu grafikte, mavi seri üretici fiyat endeksini (ÜFE), kırmızı seri tüketici fiyat endeksini (TÜFE) gösteriyor.

2006 ocak ayı 100 olacak şekilde hesapladığımızda, 17 yılda ÜFE 20 katına çıkarken TÜFE 12 katına çıkmış!

Yani maliyetler fiyatlardan çok daha fazla artmış.

Halbuki 2021’e kadar ikisi yapışık gidiyordu. 2021’den sonra ÜFE çok daha hızlı yükselmiş. Tabi, bu aradaki fark, TÜİK’in enflasyon hesabının payıdır.

Peki, TÜİK’in bu hesabı bizler niçin ne mânâya geliyor?!

Biliyorsunuz ki ülkemizde ücret artışları TÜFE enflasyonuna göre yapılıyor. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre ücretlilerin maaşlarına zam yapılıyor. Şimdi TÜİK’in açıkladığı bu enflasyon rakamları sayesinde ücretlinin maaşı, yeterince artmıyor.

ÜFE hesabına bakarak diyebiliriz ki TÜİK’in yaptığı hesap sayesinde ücretlinin maaşının yarısı çalınmış durumdadır!

Üreticileri/sermayeyi devlet bir şekilde koruyor! Çeşitli muafiyetler, vergi afları, KKM’ler ve kurdaki yükselişler hep üreticinin yani sermayenin lehine olan işlemlerdir.

Aslında bu şekilde ücretliler sermayeyi sübvanse etmiş oluyor. TÜİK bunun zeminini oluşturuyor.

Sonuçta, ezilenler ücretliler oluyor. Alım güçleri yarı yarıya düşmüş. Düzen vahşi rantiyeci düzenine dönüşmüş.

Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’miz, uzun bir süre daha yüksek enflasyonla yaşamaya devam edecek.

Önümüzdeki süreçte en rasyonel beklenti, bu iki serinin yani ÜFE ile TÜFE’nin buluşmasını beklemek olur.

Şimdi, idarenin cevaplaması gereken en esas soru şudur.

Bu arada oluşan maliyetleri kim ödeyecek?

Vatandaşlar mı ödeyecek yoksa üreticiler/sermaye mi ödeyecek?

Halihazırda, enflasyondan çok daha düşük maaş artışları yapılarak, maliyetler ücretlilere ödettiriliyor.

Halbuki, mevcut enflasyonla ciddi kâr artışlarını sermaye yapıyor.

Bu maliyetlerin de sermayeye ödettirilmesi gerekiyor. Bu da ancak ücretlilerin maaşlarına yapılacak yüksek zamlarla gerçekleştirilebilir.

Aslında bu sorunun cevabı, ülkenin sadece ekonomik geleceğini değil siyasî geleceğini de şekillendirecektir.

ÖZETLE

Bu seyir gösterilerek “fedakâr üreticilerimiz ve sermayemiz” diye yorum yapılsın isteniyor.

Lâkin şirket kârlarının rekor kırdığı bir dönemdeyiz.

Peki, bu nasıl olabilir?

Şirketler maliyetlerini fiyatlara yansıtmıyorlar mı?

İşte oyun tam bu noktada başlıyor.

Yeterince yansıtmıyorlar.

Çünkü, idare onlara kayıplarını farklı yollarla karşılayacak imkânlar sunuyor. Muafiyetler, indirimler, kkm, kur artışları, ucuz krediler, finansal enstrümanlar vs. vs.

Bu şekilde, seçilmiş küçük bir azınlık korunurken, büyük bir azınlık ezilmiş oluyor.

Grafik bize en hafif ifadesi ile eksik hesaplanan TÜFE’yi gösteriyor. Ve farkın sermayeye aktarıldığını teyid ediyor. Sermaye transferinin sürdüğünü ispatlıyor.

Aynı zamanda büyük bir kitlenin ezilerek yönetimi kolaylaştırılmış oluyor.

Ve bu şekilde ileride olası “kitlesel rıza alımı” kolaylaştırılmış oluyor!

KAYNAK:

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: