AKP G-20’DE KÜRESEL EFENDİLERİNE BİATINI TAZELEDİ

Âlâaddin Bâki ATEMİZ

Hindistan’ın ev sahipliğinde bu yıl “Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek” ana temasıyla düzenlenen 18. G20… Esasında G7’yi tertip eden kapitalist sistem, politikalarının tatbikinde daha da rahatlamak isteyince bu merkeze bağlı olarak biraz daha geniş bir katılımla çevre ülkeleri de kurguladıkları sömürü çarkına dahil ederek G20’yi tezgâha koydu. G7 çok dar bir kadrodan oluşuyordu, dolayısıyla alınan kararlara biraz daha geniş bir dünya nüfusunun iştirak etmesini sağlamak gerekmişti. BM, çok geniş bir zemin olarak fazla bol gelmekteydi. Bu açıdan baktığımızda, G20 için, emperyalist G7 çekirdeği ve etrafındaki halka diyebiliriz. G20 her sene bir başka ülkede yapılıyor ve sene boyunca çeşitli seviyelerde ve konularda yüzlerce toplantı tertip ediliyor. Geçenlerde Mehmet Şimşek G20 Bakanlar zirvesine katılmıştı mesela… Bu son yapılan “liderler” zirvesi… Bu sene G20 evsahibi Hindistan olduğundan sene boyunca toplantılar Hindistan’da yapıldı. Bundan sonraki evsahibi Brezilya olacak…

Bu tür zirveler diplomatik şovlardır.

Söylenenler kadar söylenmeyenler de önemlidir.

Yapılanlar kadar yapılmayanlar da.

Daha zirve başlamadan, Rusya ve Çin’in devlet başkanlarının katılmayacak olması, zirveyi tahfif etmeye yetti de arttı bile. Liderler zirvesi ama liderlerin en mühimlerinden ikisi yok…

Verilen mesaj gayet açık: Batı emperyalizmasının kurguladığı bu oyunlarda artık yer almayacağız. Siz kendi kendinize gelin güvey olabilirsiniz. Zirveye dolaylı yoldan bir aşağılama. Son BRICS zirvesinden sonra haksız da sayılmazlar hani… Her horoz kendi çöplüğünde öter nihayetinde…

Artık tek kutuplu olmayan dünyada, Amerika’nın süper güç olduğu dönemlerde tek kutbu temsil ettiği zamanlardan farklı olarak karşısına dikilen bu çok kutupluluğun başını çeken gerçek dünya liderleri olarak Rusya ve Çin toplantıya iştirak etmezlerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Tek Dünya” temasıyla gerçekleştirilen günün ilk oturumunda yer aldı. Kimin tek dünyası, neyin tek dünyası? İşin bu kısımlarına girmeden devam edelim…

G20 Liderler Zirvesi kapsamında, Türkiye, Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya’dan oluşan kıtalar arası gayrıresmi istişare ve eş güdüm platformu MIKTA üyesi ülkelerin devlet başkanlarıyla bir araya gelen Erdoğan, MIKTA’yı 10 yıl önce küresel iletişime ve ortak sorunların çözümüne katkıda bulunmak, aralarındaki işbirliğini pekiştirmek maksadıyla hayata geçirdiklerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte, MIKTA ortak vizyon ve değerler temelinde önemli mesafe katetti. Yine bu dönemde, küresel refah ve istikrarı tehdit eden unsurlar farklılaştı, çeşitlendi ve derinleşti. Bununla birlikte cari sistemin herkes için sürdürülebilir barışı, güvenliği ve refahı güvence altına almakta yetersiz kaldığı görüldü. Uluslararası terörizmle birlikte İslâm düşmanlığının da giderek artması ve yaygınlaşması endişe vericidir. Bu menfi gelişmeler daha fazla dayanışmaya, birbirimizi daha fazla anlamaya ve hoşgörüye ihtiyacımız olduğunu bize yeniden hatırlatmıştır. Küresel sistemdeki adaletsizlikler büyürken, uluslararası kuruluşların bu sorunlara çözüm üretme kabiliyeti ise maalesef azalıyor. Bu tablo çatışmaların barışçıl yollardan çözümü, daha adil bir dünyanın inşa edilmesi, çok taraflılığın güvence altına alınması noktasında bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. Her fırsatta dile getirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ tespitimizin gerisinde işte bu durum vardır.”

Uluslararası terörizm ne? G-20 zirvesinde “uluslararası teörizm” dersen, Batı’nın dünyaya dikte ettiği üzere, Haçlı emperyalizmaya, işgâle karşı İslâm temelli bağımsızlık savaşı veren mücahidler anlaşılır.

Oysa dünya üzerindeki terörün asıl kaynağı Haçlı Kuzey Atlantik Örgütü NATO’dur. İslâm düşmanlığından duyulan endişe de buna dair… Batı’ya entegre olmak isterlerken, Batı’nın gerçek yüzünü göstermesi ile milletin kendileri gibi işbirlikçilerden yüz çeviriyor olması karşısında koltuklarını pazarlıksız Allah ve Resûlü diyen tam bağımsızlıkçı müslümanlara kaptırmaktan korkuyorlar; ihanetlerinin hesabını vermekten korkuyorlar.

Dünay beşten büyüktür…

Ne demek yani?

Burada 5’ten kastedilenin BM’nin veto hakkına sahip 5 daimi üyesi olduüuu biliyoruz. Yani BM sistemi eleştiriliyor gibi yapılıyor. Peki sen BM’ye alternatif bir kurum teklif edebiliyor musun? Bu kurumun hayata geçebilmesi için fedekârlık yapabilecek misin?

Dünyada sömürü sistemi demokrasi perdesi altında icra edilirken, sen fikir plânında ne teklif etmektesin? Bu fikri pratize etmek adına ne gibi maddî adımlar, fikri pratize edecek kurumlar teklif ediyorsun?

Mevcut kurumların daha adil hale getirilmesi falan… Zulmün kaynağı mevcut kurumlar ve o kurumlara hayat veren perdeleyici fikirler değil mi? Mevcut kurumları yıkıp adaleti tesis edecek kurumlara dair, bu ihtiyaç duyulan yeni kurumlara hayat verecek yeni ruh ve fikre dair tek kelime yok.

Yani sömürü bitsin değil de sömürü biraz daha katlanabilir hale getirilsin… Daha adil ne demek? Sanki adaletin yolu biliniyor, bir istikamet var da biraz daha çabalanırsa daha adil, biraz daha çabalanırsa daha da adil olunacakmışçasına bir kandırmaca… Yani, eksik olan bizzat ruh ve fikir değil de insan olmaktan gelen zaafiyetler; yanlış olan sistem değil de insanların insanlık kusurundan kaynaklanıyor… İnsanlık doğru sistemi kurdu ama Allah insanları eksik yarattığından oluyor bütün bu yanlışlar demeye getiriyorlar… Onu giderebilmek için de, -çelişkili bir durum olsa da- trans-hümanizma… Adalet bilinmiyor, adalet. Doğru düşünce yok ki doğru düşünce faaliyeti olabilsin…

Her şeyin başında ruh ve fikir gelir. İnsanlık yeni bir ruh ve fikir ihtiyacı içinde kıvranırken, problemlerin bizzat sebebi olan eskiyi eleştirir gibi yaptıktan sonra çözüm olarak da eskiyi revize edelim, biraz daha adil hâle getirelim diyerek güya eleştirdiği eskiye yeniden hayat vermeye çalışan işbirlikçi anlayış…

Yarım adalet, aslında adalet olmayan, ama adına adalet denildiğinde öyle kabul edilmesi istenen, emperyalizmanın yeni bir kancıklığından başka bir şey değil.

Adaletin azı çoğu olmaz!

ADALET MUTLAK’A!..

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: