ÇÖKMEKTE OLAN İMPARATORLUK MANZARALARI
SARHOŞ DENİZCİLER GİBİ PARA HARCIYORUZ
New York’ta düzenlenen Barclays Küresel Finansal Hizmetler Konferansında konuşan JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, jeopolitik gerilimler, devlet harcamaları ve dünya genelinde merkez bankalarının para politikalarını sıkılaştırması gibi konularda görüşlerini aktardı.

Ekonomideki ‘büyüme ortamının’ sonsuza kadar süremeyeceği uyarısında bulunan Dimon, “Dünyanın dört bir yanında sarhoş denizciler gibi para harcıyoruz, Ukrayna’daki bu savaş hala devam ediyor. Bunlar gerçekten büyük amalar. Tüketicinin bugün güçlü olduğunu söylemek, yani yıllarca gelişen bir ortama sahip olacağınızı söylemek büyük bir hatadır,” dedi.
ABD ekonomisindeki ‘yumuşak iniş’ beklentisine ve iyileşen enflasyon rakamlarına rağmen, geçen yıl bir ‘iktisadi kasırga’ uyarısında bulunan Dimon iyi günlerin gelmeye devam edeceği konusunda şüphelerini koruyor.
ABD’DE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 3,7
Bugün (Çarşamba) açıklanan rakamlara göre ABD’de tüketici fiyatları yıllık bazda yüzde 3,7 oranında artarken, çekirdek enflasyon nispeten sabit kaldı.

Verilere göre, tüketici fiyat endeksinin manşet enflasyon oranı Temmuz ayındaki yüzde 3,2’den, yüzde 3,6’lık tahminlerin üzerine çıktı. Aylık bazda fiyatlar yüzde 0,6 oranında arttı. Aylık artışın yarısından fazlası benzin fiyatlarındaki sıçramadan kaynaklandı.
Gıda ve enerji maliyetlerini dışarıda bırakan ve merkez bankaları tarafından yakından takip edilen çekirdek enflasyon aylık bazda yüzde 0,3 artarak Temmuz ayındaki yüzde 0,2’lik oranın biraz üzerinde gerçekleşti. Çekirdek enflasyon yıllık bazda ise yüzde 4,7’den yüzde 4,3’e geriledi.
Enflasyonu yüzde 2’ye çekme amacıyla Mart 2022’den bu yana faiz oranlarını 11 kez artıran Fed’in 19-20 Eylül’deki toplantısında faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor.
ABD UKRAYNA’YA UZUN MENZİLLİ FÜZE VERMEYE HAZIRLANIYOR
ABD Başkanı Joe Biden’ın, daha önce vermekte tereddüt ettiği uzun menzilli füzeleri Ukrayna’ya göndermenin eşiğinde olduğu belirtiliyor.

ABD, Ukrayna’nın ATACMS adı verilen ve 300 km’ye kadar menzile sahip taktik balistik füze talebine, sınırlı stoklar ve Rusya topraklarını vurmak için kullanılıp çatışmayı tırmandırabileceği endişesiyle uzun süredir temkinli yaklaşıyordu.
Fakat Financial Times’ın haberine göre, son aylarda savaş uzadıkça ve Ukrayna ülkenin güney ve doğu bölgelerinde yeniden toprak kazanmaya çalıştıkça ABD de bu adımı atmayı düşünüyor. İngiltere ve Fransa bu yıl Ukrayna’ya kendi uzun menzilli füzelerini göndermişlerdi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Jon Finer gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hiçbir şeyi masadan kaldırmıyoruz. Yeni kabiliyetler konusunda açıklayacağımız bir karar yok ama başından beri pozisyonumuz Ukrayna’ya savaş alanında başarılı olmasını sağlayacak kabiliyetleri kazandırmak oldu,” dedi.
Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili Cumartesi günü yaptığı açıklamada yakında bir karar alınabileceğini söylemişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin özel kalem müdürü Andriy Yermak Financial Times’a yaptığı açıklamada ABD’nin ATACMS göndermeyi kabul edeceğinden ‘emin olduğunu’ söyledi. Yermak, “Evet, bu konu hakkında konuşuyoruz. [ABD ulusal güvenlik danışmanı] Jake Sullivan ile yaptığımız her görüşmede bu soru gündeme geliyor. [ATACMS’lere] çok ihtiyaç olduğunu anlıyorlar. Çok ama çok yakında bu konuda anlaşmaya varılacağına inanıyorum,” dedi.
Geçen Çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüşmek üzere Kiev’e gitmişti. Ortak basın toplantısında Kuleba, ATACMS hükümleri hakkında ‘esaslı bir tartışma’ yaptıklarını söylemiş ve “Bu seçeneğin hâlâ açık olmasından dolayı çok mutluyum,” dedi.
YETKİLİLERDEKİ DEMANS ULUSAL GÜVENLİĞİ TEHDİT EDİYOR
Pentagon’un finanse ettiği düşünce kuruluşu RAND tarafından yapılan ve ‘türünün ilk örneği’ olarak nitelendirilen bir araştırmaya göre, ABD’li yetkilileri etkileyen demans hastalığı ‘ulusal güvenlik’ için bir tehdit oluşturuyor.

Bu ilkbaharda yayınlanan rapor, ülkenin en gizli istihbarat servislerinden bazılarının emanet edildiği bazı önde gelen ABD’li yetkililerin kamuya açık alanlarda hastalık belirtileri göstermesi Washington’un yaşlanan liderliği hakkındaki tartışmaları alevlendirdi.
The Intercept’in aktardığına göre, RAND Corporation’ın Ulusal Güvenlik Araştırma Bölümü tarafından Nisan ayında yayınlanan çalışma, hem mevcut hem de eski gizli materyallere erişimi olan ve demans geliştiren kişileri, farkında olmadan devlet sırlarını ifşa edebilecekleri ihtimalini gerekçe göstererek ‘ulusal güvenliğe tehdit’ olarak tanımlıyor.
Çalışmada, “Güvenlik yetkisine sahip olan ya da bu yetkiyi elinde bulunduran ve gizli materyallerle ilgilenen bireyler, demans geliştirmeleri ve farkında olmadan devlet sırlarını paylaşmaları halinde bir güvenlik tehdidi haline gelebilirler,” deniyor.
“İnsanlar daha uzun yaşadıkça ve daha geç emekli oldukça, işyerinde bilişsel bozukluklarla ilgili zorlukların ele alınması gerekecektir,” tespitinde bulunan rapor, araştırmanın sınırlı olduğunu kabul ediyor ama ‘bu endişenin yeni ortaya çıkan bir güvenlik kör noktası olduğunu’ söylüyor.
RAND raporunun yazarları, yaşa bağlı bilişsel gerileme için istihbarat personeli alımlarında herhangi bir inceleme yapılmadığına işaret ediyorlar. Ulusal İstihbarat Direktörü’nün sürekli yaptığı değerlendirme yönergesinde yaş ya da bilişsel gerilemeden hiç bahsedilmiyor.
Çalışma herhangi bir ABD yetkilisinin ismini vermese de, zamanlaması gerontokrasi, yani ‘yaşlılar tarafından yönetilme’ tartışmalarının alevlendiği bir döneme denk geliyor. Temmuz sayında Cumhuriyetçi senatör Mitch McConnell’ın Temmuz kameralar karşısında ‘donmasının’ ardından Google’da ‘gerontokrasi’ teriminin aranma sayısının hızla arttığı vurgulanıyor.
ABD’nin şu anki lider kadrosu sadece tarihteki en yaşlı kadro olmakla kalmıyor, aynı zamanda Kongre’deki yaşlıların sayısı da son yıllarda önemli ölçüde artmış durumda. 1981 yılında Kongre’nin sadece yüzde 4’ü 70 yaşın üzerindeyken, bu sayı 2022 yılına gelindiğinde yüzde 23’e yükseldi.
McConnell’ın yanı sıra yaşadığı hastalık nedeniyle nasıl oy kullanacağını şaşıran ve hafıza kayıpları yaşayan, konuşmaları unutan ve aylarca yokluğunu hatırlamayan doksan yaşındaki Demokrat Senatör Dianne Feinstein, yıllarca ABD Kongresinde istihbarat brifinglerine katılan liderleri anlatmak için kullanılan ‘Sekizler Çetesi’nin bir üyesiydi ve 2001’den beri görev yaptığı Senato İstihbarat Komitesi’nin üyeliğini sürdürüyor.