AĞLAMIYORSAN BARİ GÜLMEKTEN UTAN!
14 yaşında bir çocuğun ÖLDÜRÜLMESİ hakkında ileri geri konuşan ve “oh olsun” demeye getiren AKAPE yandaşlarının yazdıklarını sonuna kadar okuyabilmek için ya akıl tutulması, ya vicdan körelmesi, yahut büsbütün insanlıktan çıkmak gerek. 14 yaşında, bir çocuk öldürülüyor ve kılınız kıpırdamadığı gibi pislik yapmaktan geri kalmıyorsunuz. Oysa böyle durumlarda bir müslümana yakışan, Hazret-i Ebubekir efendimizin “ağlayan ağlasın; ağlamayan ağlar gibi yapsın” sözünde saklı inceliktir. Merhum Mehmed Akif’in Safahat’ında söylediği gibi:
“Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz, ağlamıyorsan bari gülmekten utan!”
Hele şebeklik yapmayı “keskinlik” zanneden Ankara Belediye başkanı adına paylaşılan twit, tüyleri diken diken etmeye ve milli bir infial yaratmaya yetip artar: “suç işleyecek kadar büyüdülerse ceza çekecek kadar büyümüşlerdir. Kadın çocuk ne ise gereği yapılır.”
Burada mesele sadece Melih Gökçek’in bu yaklaşımı değildir. Kaldı ki, bu twit ona ait olmayabilir. Burada mesele kendisini “Müslüman” olarak ifade eden yüz binlerce yandaştan bu yaklaşıma destek gelmesi, sahip çıkılmasıdır. Yahu ağlar gibi yapmak, susmak bu kadar mı zor? Bir çocuk cinayeti karşısında bir Müslüman kadar kanı donacak, nutku tutulacak başka kim olabilir?
En basitinden, “Berkin’in ekmek almaya giderken değil de, gösteride öldürüldüğü ve 14 yaşında bir çocuğun gösteriyle ne işi olduğu” şeklindeki salaklık… Diyelim ki, iddia ettiğiniz gibi Berkin ekmek almaya giderken değil de, gösteride öldürüldü. Sizin mantığınıza göre ölümü hak etti.
Eğer bu saatten sonra bu yaklaşımla Berkin’in ölümünü meşru gören varsa; İsrail askerlerinin öldürdüğü Filistinli çocukları bir daha ağzına almasın. Bu söylem İsrail’in uluslar arası platformlarda kendisini savunmak için öne sürdüğü jargondur. Ne diyordu İsrail? “Öldürdüğümüz Filistinli çocukların esas katili biz değiliz; o çocukların eline taş verip karşımıza çıkaranlardır.” Sizin Berkin meselesine yaklaşımınızın İsrail’den, Siyonist mantıktan farkı ne?
Berkin’in alçakça katledilmesine “ne işi varmış 14 yaşında çocuğun mitingde” diyenler bundan böyle Mavi Marmara’da şehit edilen Furkan ve Mısırlı Esma üzerinden edebiyat yapacak olursa namussuzun en önde gidenidir.
28 Şubat’ın mazlum çocuklarından gönüldaşımız Yakup Köse’nin henüz 14 yaşında Çeçenistan’la ilgili bir mitinge katıldığı için idam cezasına çarptırılması etrafında haklı olarak türlü yayınlar yapan çeşitli yazar ve çizerler; bugün Berkin için “ne işi varmış o yaşta çocuğun mitingde” derse, bu sadece ve sadece Yakup meselesinde de samimiyetsiz bir istismarcıdan ibaret olduklarını gösterir. Zaten mevcut iktidar Yakup’un mağduriyeti konusunda samimi olsaydı, o ve dava arkadaşlarının Aralık 2013 tarihinde yeniden hapis cezası almasına engel olucu gerekli yasal düzenlemeleri yaparlardı. Demek ki, Yakup konusunda yazıp çizerken aslında içten içe hepsi bugün Berkin için yazıp söylediklerini düşünüyorlarmış: “Ne işi var o yaşta çocuğun gösteride?”
Bu sakat, bu iki yüzlü, bu utanç verici mantığa sahip hiç kimse, yarın İsrail askerlerinin öldürdüğü çocuklar için yas tutmasın, Mısırlı Esma’yı ağzına alıp, Mavi Marmara şehidi Furkan’ın üstünden edebiyat yapmasın. Bu sadece ve sadece samimiyetsizliğinin tescili olacaktır.
Bir de “one minute” tiyatrosu var tabii. Ne diyordu: “Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz.” Sende iyi biliyorsun Mösyö, sende iyi biliyorsun çocuk öldürmeyi.