“BAĞDAT’A İLK BOMBA DÜŞTÜ!”
Bugünkü bir gazetede atılan bu başlığa aşinâsınızdır.
Gerçi, hafızası Batıcı medya tarafından günlük yenilenen, formatlanan; dolayısıyla neyi hatırlayıp hatırlamaması, neyi düşünüp düşünmemesi gerektiği öğretilen toplumumuzda bu başlığa aşinâ olanların sayısı da gayet sınırlı… Hatırlatalım öyleyse, “sanki hiç yaşanmamış gibi” kabul edilip hafızalardan kazınmak istenen yada ve daha kötüsü, günümüzde muhatabının suratına söylediğiniz zaman, gayet pişkince “olabilir!” karşılığı verebildiği YAŞANMIŞ bir hadiseyi;
Bugünkü gazetenin birinde atılan bu başlık, bundan 12 sene önce de aynen atılmıştı. Dönemin iktidarı tarafından –ki, süregelen günümüz iktidarının çıraklığı tecrübe ettiği ilk dönemdir ve artık Usta’dır– Mart 2003 Irak Saldırısı’nın öncesi “tezkere süreci“nde ABD ile yürüttüğü ve adına “at pazarlığı” denen sürecin artık bir mottoya dönüşen ifâdesi.
Başlıktaki “ilk bomba” kavramı, zihinde bir işgalin, bir savaşın başladığı intibâını doğursa da, AKP kurmayları için “ABD’den gelecek sıcak para!”ydı odönem… Başlık, dönemin Dışişleri Bakanı (İsrailsever) Yaşar Yakış‘ın, Meclis’te, AKP’li milletvekillerine utanmadan haber verdiği bir “müjde”nin haber formundaki ifâdesidir aynı zamanda… Yaşar Yakış’ın milletvekillerine verdiği müjde şuydu:
“Arkadaşlar! Bağdat’a ilk bomba düşer düşmez, paramızı alırız!”
Bu “arkadaşlar arasında verilen müjde”yi deşifre eden haysiyetli milletvekilleri türlü tezgâhlarla dönemin itibarsızlaştırma operasyonlarında yok edilmek istenmişti…
Yaşar Yakış yukarıdaki cümleyi söylerken pek bir emindir. Ki, kolunda hesap makinesi vazifesi de gören bir saatle katıldığı fotoğraflarda görülen, Terörisbaşı Bush ile olan “at pazarlığı” görüşmelerinde pazarlığı yürüten iki kişiden biridir zât-ı adileri. (Diğeri, Ali Babacan)
Günümüzde neticeleri daha iyi görünen bir saldırı için Barbar Batı’yı şevklendiren, tabiî o dönemki LOJİSTİK DESTEK masrafları için de ince ince yapılan hesaplamaların da karşılanmasını bekleyen, fakat Teksas’lı karşısında pazarlıktan “çırak çıkan” Yaşar Yakış, tarihe mâl olmuş bir oldu-bittiyle şu açıklamayı da yapmıştı o dönem:
“Amerika ile Irak konusunda anlaştık. Üsler kullandırılacak.”
Daha Meclis’e tezkere dahi gelmeden yapılan bu açıklama öylesine bir infiâle sebeb oldu ki, TC tarihinde ilk defa başında olduğu Bakanlığı tarafından yalanlanan kişi olmuştu Yaşar Yakış… Gerçi gizlenen bir gerçeği (ABD ile her konuda anlaşıldığı) ifâde eden bu sözü “yalanlama” sahtekârlığı 1 Mart Tezkeresi‘nin reddedilmesinin ardından Meclis by-pass edilerek bizzat Başbakan imzasıyla oluşturulan kararnâmeyle fiîliyata dökülmüştü… Unutulmamalı!
Şu söz de kendisine ait:
“Biz savaşa girersek, daha az Amerikan askeri ölür!”
AKP’nin ilk kurucu üyelerinden ve Parti Programını yazan 6 kişiden biri olan bu tip, kendisine ve partisine yakışanı söylüyordu şüphesiz.
Sözü fazla uzatmayalım ve şu “İlk Bomba” başlığına dönelim tekrar…
Çırak artık ustalaşmış ve yıl 2014’tür…
12 yıllık tecrübenin sahibi iktidar, artık bir kompedan; aynı tiyatronun aynı diyaloglarla tekrar oynayamayacağını bilen bir Usta’lıkta… Bizzat kendi yükselttiği (daha doğrusu, Milli İrade’nin Zamanın Ruhu talebi karşısında) beklentiyi “Bölgesel ve Küresel Güç” olarak koymak durumunda kalmış İktidar, artık “Tezkere’ye ‘hayır’, bana ‘hayır’ demektir!” çıraklıklarını yapmak niyetinde değil…
Fakat ne yapacak?
“Lojistik destek” diye ortaya attığı kavramın halktaki tepkisini halâ ölçüyor… Ancak görünen o ki, yine de çıkamıyor işin içinden…
Bu sebeble yapılan at pazarlıkları (artık bizzat Başkan Erdoğan’ın Başkan Obama’yla yaptığı) farklı talep ve beklentilerle yürütülüyor. Pazarlıklarda Başkan Erdoğan tarafından çıta artık yükseltilmiş, “maddi talepler”i aşan bir varoluş kaygısı yeni taleplerde gözlenebilir olmuştur…
AKP açısından fikriyatta net olan bir şey var… O da “Ortak Düşman” algısı…
Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Osman Zor’un fevkalâde kinâyesiyle; “Emperyalist IŞİD’e karşı bütün Antiemperyalist unsurlar birleşmiş bulunuyor; Amerika, Avrupa, AKP, PKK, Barzani, PYD, İran.”
GÖRÜNEN NETİCE
“Bağdat’a İlk Bomba Düştü!” arkadaşlar…
Dün, Bağdat’ı aylardır kuşatmış ve fethetmeye yaklaşmış olan IŞİD’ın mevzileri ABD uçakları tarafından bombalandı…
“İlk Bomba” ifâdesi bazılarına “yeni bir işgal”, “yepyeni bir savaş”, “yepisyeni bir tv şov” gibi gelebilir…
Doğrusu, 91 Saldırısı’ndan beri direnen Irak Milli Kuvvetleri’nin, savaşı nihaî aşamasına zorlayıcı taarruzlara başladığı bu dönemde, Batı’nın sezdiği bu meydan okumaya, mahcup ve mütereddit verdiği cevaptır.
Batı açısından 2003 ve 2014’te atılan “İlk Bomba“ların motivasyonları “petrol karası”yla, “İntikam kırmızısı” zıtlığında…
İlki haz ve şehvet olan bu saldırganlığın motivasyonu artık korku ve panik!
Netice açık değil mi?!