İŞBİRLİKÇİ ETNİK KÜRTÇÜLÜKTEN KİMYASAL SALDIRI: 1300 ŞEHİD!
Musul’da, aralarında çocuklarında olduğu 1300’den fazla kişi katledildi. Katliamın sebebi kimyasal silâh kullanımı…
Geçtiğimiz sene içerisinde İslâm Devleti’nin hâkimiyetine geçen Musul’u geri almak isteyen Peşmerge çetelerinin kimyasal silâh kullandığını, halkı zehirli gaz bombalarıyla bombaladığını İslâm Devleti Ninova Eyaleti Medya Ofisi açıkladı. İslam Devleti Ninova Eyaleti Medya Ofisi “acil” koduyla yayınladığı bildiride, İsrailci Mesud Barzanî’ye bağlı işbirlikçi Kürtçü teröristlerin Musul kentindeki Müslüman halkı, zehirli Amerikan gazlarıyla bombaladığını duyurdu.
Devletin bildirisinde şöyle dendi: “Haçlı-laik ittifakın gerçekleştirdiği yeni açık saldırıda Kürt Peşmerge militanlar bu akşam, El Arabi ve El Islah Ez Zirai mahallelerinde güven içindeki Müslümanları zehirli gazlarla bombaladı. Bombardıman neticesinde onlarca Müslüman boğularak hayatını kaybetti, onlarcası da yaralandı.”
Ardından şöyle eklendi: “Allah’ın canlarını aldıklarına Allah’tan rahmet diliyor, yaralılara Allah’tan şifa diliyor, laik Kürt Peşmerge militanlara ve efendilerini de bellerini kıracak bir karşılıkla tehdit ediyoruz.”
Peşmerge’nin gerçekleştirdiği kimyasal saldırının dünya basınında yer almamasına rağmen Musul’dan gelen fotoğraflar saldırının boyutunu gözler önüne serdi. Musul’da yer alan Türkmen mahallelerinden birine isabet eden kimyasal silah, İslâm Devleti birliklerini değil de çoğunluğunu çocuk ve kadının oluşturduğu binlerce masum sivili hedef aldı. Musul’daki aktivistler ölü sayısının 1300’ü geçtiğini bildirildi.
Irak’taki Bölücü Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)nin gayrimeşru Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, “Peşmergenin ateşi sonucu Musul’da yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği”ni inkâr eden bir açıklama yaptı. Fakat açıklamada yer alan ” güçlerimize, sivillerin yaşadığı yerler kesinlikle bombalanmayacak talimatını verdik” şeklindeki ifâdelerle, kesin bir dille reddedilmeyen saldırı, dolaylı olarak üstlenilmiş görünüyor.
KÜRTÇÜLERİN KLORİN STOKLARI
İslâm Devleti’nin taarruza geçmesi sonucu birçok mevzi kaybeden ve dünyadaki güç imajları da yerle bir olan ve İslâm Devleti karşısında Amerika’nın başını çektiği, aralarında İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da bulunduğu koalisyondan yardım dilenen etnik Kürtçülüğün Barzani ayağı, bundan iki ay önce yaptıkları bir açıklamayla, “İslâm Devleti Ayn-El Arap’ta kimyasal silah kullanabilir!” diyerek, adeta bu günler için hazırlık yapmaya başlamış, kullanmayı düşündükleri kimyasal silahlar için ön alma hamlesi yapmışlardı…
Nerinaazad.com internet sitesinde 22 Kasım 2014 tarihinde yayınlanan haberde Ayn-el Arap’ta bulunan Peşmerge komutanlarından General Abdulkahhar Mecid, “elde ettikleri bilgilere göre“, “kentte aldığı ağır darbelerle gerilemek zorunda kalan İslâm Devleti’nin” kimyasal silah kullanmaya hazırlandığı “bilgisini” medyaya servis etmişti. Üstelik söz konusu “haber”de IŞİD tarafından kullanılacak kimyasalın Klorin olduğunu da açıklayan Peşmerge, görünen o ki ellerinde bulunan klorin stoklarını Arablara karşı kullanıp, sorumlu olarak İslâm Devleti’ni göstermeyi hedeflemiş. Ki, Musul’da gerçekleşen Kimyasal Katliamın Klorin ile gerçekleştiği kesinleşen bilgiler arasında…
BU KATLİAM BİR MİLAD KABUL EDİLMELİ
Son iki, üç gündür yaşanan gelişmeler, Batı ve İşbirlikçilerinin saldırganlıklarını arttıracaklarının göstergesi kabul edilmelidir.
Baş Terörist İngiltere’nin Londra Belediye Başkanı‘nın Türkiye üzerinden Irak’ın Kuzeyi’ndeki İşbirlikçi Yapı’ya gerçekleştirdiği destek ziyareti. Daha da ötesi cepheye gidip Irak’ın Kurtuluş Savaşçılarına karşı mermi atması. Tam da yaptığı bu terörist faaliyetlerinden sonra, tekrar kırmızı halılar eşliğinde Türkiye üzerinden Londra’ya yollanması…
İngiliz’in siperden Arab’a silah sıktığı saatlerde gerçekleşen Kimyasal Saldırı, İngiliz Politik tarihi stratejik bir konumda bulunan 100 yıllık plânın pervasızca neticelendirilmek istendiğini ihtar ediyor… Bütün maksadı, İslâm coğrafyasının ortasında bir ur gibi yerleşmek, topraklarımızı bölmek ve bunun için de Etnikçi Kürt’ün devlet kurup, Batı karşısında Arab gibi ve Türk gibi, İslâm’ı taşıyıcı bir ırkın öne çıkmasını engellemek olan programın adı, “Bölgesel Kürt Yönetimi”ni korumak ve kollamak…
Artık bunun için toplu katliamlar ve soykırımlar dahi göze alınmış durumda…
Yaşanan bu son gelişmelerin ardından artık büyük hadiselerin “son dakika” olarak yayınlara konu olmasını beklemek lazım.
Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, artık bu Etnik Kürtçü Kukla Yapı‘yı, Irak Milli Direnişi‘nin ve İslâm Devleti‘nin elinden kimse alamaz…
Bize gelince…
Büyük Savaş, topyekûn, aynı ânda ve her yerde başlamak üzere!
Hodri Meydan!
ADIMLAR Dergisi