HANGİSİ GERÇEK? / Zeliha ARSLAN
2010 senesinde yaşanan ve savaş sebebi sayılabilecek “Mavi Marmara” hadisesi…
O dönemin Başbakanı ve bugünün Cumhurbaşkanı tarafından bu katliamın müsebbipleri “dost ve müttefik” ilan edilirken, gemide şehit düşenler ve katliamdan sağ çıkanlar ile bu yardımı organize edenler suçlu statüsüne sokuldu.
Suçları ne mi?
İsrail tarafından zulüm gören Filistinlilere yardım ulaştırmak!.. Bunu yaparken “dönemin başbakanından ‘izin’ almamış olmak.” İsrail le varılan anlaşmada atılan imzaya gelen tepkilere karşı geliştirilen “savunma” bu şekilde… Anlayacağımız, savaş sebebi olabilecek böylesine bir hadise, ancak bu kadar basite indirgenebilir. Bugün yıldönümünü yaşadığımız (4 Temmuz 2003) Amerikalıların Türk askerlerinin başına çuval geçirmesinin karşılığında, “Amerikan askerinin en az zayiatla ülkesine dönmesi için” duâ edenlerin, Mavi Marmara katliamının müsebbipleriyle dostane pozlar takınması elbette şaşırtıcı değil.
Şaşırtıcı olan; “van münit” olayı ile “dünyaya kafa tutan lider” imajının sahibi, nasıl oluyor da “yalnız kovboy”, “kandırılan masum insan”, “batının onun nezdinde saldırdığı İslâmî(!) lider” olabiliyor halâ.
Bu işte sizce de bir gariplik yok mu?
Hangisi gerçek?
“Dünyaya meydan okurken” tüm dünya liderleriyle işbirliği içinde Müslümanlara yapılan zulümlere ortak olan bir lider mi, yoksa “Pensilvanya” başta olmak üzere önüne gelenin kandırdığı ve bu kandırılmışlık içinde oyunlara alet edilmiş, Müslümanlara yapılanlara sesini çıkaramayan “mazlum lider” mi?
Her ikisi de ülke çıkarları için vahim bir durum! Ayrıca kendisini kandırdıklarını iddia ettiği gürûhun, (bizzat yine kendisinin ifâde ettiği gibi) dostu olanlar, şimdi kendisiyle dost. O zaman kandırılmak yine ân meselesi. Ya da, demek ki “kandıranlar” gürûhu olmadan olamıyorsun. Adım atamıyor, hamle yapamıyorsun.
Oynanan üç maymun oyununda üçüncü maymun sureti sanırız politik çıkarlar gereğince şartlar neyi getiriyorsa o doğrultuda hareket eden, “dün söylediğini bugün yiyen”, “tükürdüğünü yalayan”, “Yeni Türkiye Lideri.”
Bizim devlet-lider anlayışımızda bunların yeri yok. Olanlarla da işimiz yok.
Anadolu topraklarının, Hava Üstlerinin ve limanlarının Amerika-İsrail-AB donanmalarına peşkeş çekiliyor olmasına, buradan kalkan uçaklardan atılan bombalarla Müslümanların katlediliyor olmasına rızamız yok!
Her türlü tevilin ardına gizlenerek rıza gösterenlerle de işimiz yok!
Zeliha ARSLAN – ADIMLAR Dergisi