TAVANIN DİBİ TUTMAYA GÖRSÜN!..
Devlet ve millet yapımızın genlerinde önemli kavramlar ve deyişler vardır. Canlı organizmadaki DNA gibidir bunlar. Meselâ “Ordu-Millet”, “at, avrat, pusat , “dirlik-birlik…”
Dirlik dediğimiz hayat, sağlık, varlık, geçim, huzur anlamlarına gelir. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda asker besleme yükümlülüğü karşılığında belirli yerlerde vergi toplama yetkisinin belli başlı kişilere verildiği sisteme de dirlik sistemi denir.
Kısaca dirlik milletin sağlık ve huzur içinde yaşamasıdır. Birlik ise toplum ve devlet içindeki bütün fertlerin, aile, kabile gibi çeşitli unsurların aralarında ayrılık olmaması, yekpare bir bütün teşkil etmesidir.
“Dirlik”i genelde içe karşı, içte, bünyededir. “Birlik” ise dışa karşı… Yani içte diri, dışarda bir…
İçte dirlik adalet ile sağlanır. Hayat standardı ister düşük, ister yüksek olsun; adalet olmadığı zaman nizalar artar, kargaşa çoğalır, toplum bünyesinin sağlığı bozulur.
Dışa karşı “birlik” ise ortak ideal, ortak gaye ile olur. Toplumun her kesimini bir gaye etrafında birleştiremediğin zaman birlik bozulur, ayrışma başlar, toplum içinde yarılmalar olur, dıştan gelen de bu yarılmalardan bünyeye sızar.
Bir lider ülkesinde adaleti tesis eder ve herkesin birleşebileceği ortak bir hedef gösterirse o milletin ve devletin sırtı yere gelmez.
Gelelim Türkiye’ye… Adalet var mı? Yok! Ortak gaye, ortak ideal, ortak düşman var mı? O da yok… Hukuk aslı olmadan şeklen devam ediyordu. Başarısız darbe girişimi sonrası şeklen olan yönüyle de rafa kalktı. Savcı/Hâkim tavrı ile çalışan kolluk gücü, kolluk gücü tavrı ile çalışan savcı/hâkim. İcraata değil lafa bakan, nabza göre şerbetten ibaret hayali hedeflerle nereye kadar gider, bilmem. Milletine adalet sağlayamayan ve ortak hedef gösteremeyen bir devlet toplumu nasıl bir ve diri tutacak? Elbette ki sürekli gerginlik oluşturup, baskı kurarak…
Adalet ve ortak hedef olmayınca gerginlik veya yumuşaklık, şiddetli tedbirler almak yahut hoşgörülü davranmak işe yarar mı? İstediğiniz kadar sert tedbirler alın, ağzını açanı tutuklayın, başını kaldıranı vurun? Çözüm mü? Şöyle düşünün: Evde kullandığınız teflon tavanın dibi tutmuş… Bulaşık süngeri kullansanız dibi tutan tavayı temizlemek zor, bulaşık teli kullansanız ortada tava kalmayacak.
Bize lazım olan ille de adalet, ille de ortak hedef!
Yoksa?
Yoksa, güme gitti Anadolu tavası.
Av. Mehmet TIĞLI
16.11.2016 – ADIMLAR Dergisi