TELEGRAM İTİRAFI KARŞISINDA BEŞTEPE SUSKUN
Amerika’da yapılan bir yanlışlık, Telegram yapıldığını ve Telegram’la hedef kişiye acı verilebildiği -işkence yapıldığı- itiraf edildi.
Amerika’da gizli dosyaların halka açılması için çalışan bir grup, Haçlı Terör Örgütü olan Amerika devlet yapılanmasının, Haçlı Terörüne karşı mücadele edenlerle mücadele eden birimlerinden The Washington State Fusion Center’ın (WSFC) insanların düşüncelerini kontrol eden elektromanyetik dalgalar sistemini (TELEGRAM) kullandığını ortaya çıkardı. WSFC’nin yanlışlık sonucu yayımladığı belgelerde uzaktan zihin kontörlünün insan bedeni üzerindeki etkileri de gözler önüne serildi. Mucrock isimli haber sitesi, terör örgütü YPG’ye de destek veren anarşist Antifa grubu ile beyazların üstünlüğünü savunan ırkçı gruplara yapılan soruşturmalar hakkındaki araştırma için WSFC’den bilgi talep etmişti. Cevap mail’inde yanlışlıkla zihin kontrolünün insan bedeni üzerindeki etkilerini anlatan belgeler de gönderilmişti. Belgelerde, zihin kontrolü (TELEGRAM) için elektromanyetik dalgaların kullanıldığını ve bunun insan bedeninin çeşitli bölgelerinde bazı acılara neden olduğu belirtiliyor.
Bu istenmeyen itiraf karşısında, ülkemizde kendisine yıllardır TELEGRAM işkencesinin uygulandığını söyleyen Salih Mirzabeyoğlu’nun durumu bir kez daha gündeme gelmesi gerekirken, kimsede ses seda yok.
Mirzabeyoğlu, yıllardır kendisine TELEGRAM’la işkence yapıldığını ve tam da itiraf edildiği gibi vücudunun çeşitli bölgelerine acı verildiğini söylemekteydi.
İşkenceciler işkence yapmaya devam ederken, ülkesinin vatandaşlarını korumakla yükümlü olan devlet yapılanması ve o yapılanmanın başında bulunan Beştepe ve çevresinden bu konuda niçin bir açıklama yapılmaz, bir adım atılmaz?
Haçlı Terör Örgütü, düşmanına TELEGRAM ile saldırırken, anti-emperyalist olduğunu söyleyenler niye sus pus?
Hatta Mehmet Karabörk gibi işkenceci TELEGRAM’cılar yakalanmışken serbest bırakılıp yurt dışına kaçırılmadı mı?
TELEGRAM’ın yapıldığını Haçlı Terör Örgütü de itiraf ediyorken, bir millî güvenlik meselesi olarak ele alınması gereken bu durum karşısında “millî” olduğunu iddia edenlerin bir hamlesi olması gerekmez mi?
Tabiî gerçekten “millî”lerse…
TELEGRAM, Haçlı terörüne, emperyalizmine karşı mücadelede turnusol kağıdı görevini yapmaya devam ediyor.