KAŞIKÇI NAMUS MESELESİ, YA MİRZABEYOĞLU?
Kaşıkçı cinayeti ülkenin gündeminde en başta…
Erdoğan, “Biz, olayın aydınlatılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Yani dört bir koldan işi takip ediyoruz. Bu işi ortada bırakmamız mümkün değil” demiş…
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili “Biz peşinen kimseyi suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülü kalmasına da razı değiliz. Açığa çıkması namus borcumuzdur. Bütün imkânlar kullanılarak bu açığa çıkarılacaktır.” demiş.
Öyle de olması gerekir, bir ülkede işlenen bir suçtan, gerçekleşen bir cinayetten iktidar mesuldür ve bu suçu-cinayeti aydınlatmak iktidarın namus meselesi olmalıdır zaten.
İktidar işlenen suçları önleyemiyor, hadi önleyemedi diyelim, suçu aydınlatamıyor, failleri yakalayıp yargılanmasını sağlayamıyorsa, orada farklı şeyler dönüyor demektir.
Ya iktidar ülkeyi yönetemiyor, bu işleri beceremiyordur veya o işlenen suç, cinayetle bir irtibatı vardır ki cinayetin aydınlanması işine gelmediğinden üzerine gitmiyordur.
Ömer Çelik, “Biz kimseyi peşinen suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülü kalmasına da razı değiliz!” diyor.
Evet, biz de kimseyi peşin olarak suçlamadık.
Herşeyin açığa çıkmasını istedik.
Sorduk, soruyoruz:
Kumandan Mirzabeyoğlu cinayeti hakkında bu iktidar ne yaptı?
Hangi adımları attı, ne gibi araştırmalar başlattı?
Cinayet davasına hangi savcı bakıyor?
Telegram ile ilgili ne gibi araştırmalar yapıldı?
Mirzabeyoğlu katledilirken Telegram’ı engellemeye dair adım atılmadı, peki onun katlinden sonra ne gbi adımlar atıldı?
Telegram aynı zamanda bir Millî Güvenlik problemi olduğuna göre,, devlet buna tedbir almalı değil mi?
Yoksa Telegram Millî Güvenlik meselesi değil mi?
Telegram’a karşı tedbir zaten biliniyordu da Kumandan’ı korumak için kılınızı kıpırdatmadınız mı?
Mirzabeyoğlu cinayeti sizin namusunuzu ilgilendirmiyor mu?
A. Bâki Aytemiz