SOYSUZLAŞMA (*)
3 yaşımdan beri emekçiyim aynı zamanda okur yazarım…
Babamın aldığı ilk siyah-beyaz tv ve çok kanallı zamana geçerken Show tv kanalının tuttu-furitti programını hatırlarım… DYP hükümeti zamanında, 3 bardak fazla cay satabilme uğruna kahvehanelerin sinema salonu moduna getirilip porno video izlettirme furyasına şahit olmuşumdur…
Zaten can çekişen toplum ahlâkını bilinçli şekilde çürüten sistem, ilk meyvesini biri 10 diğeri 5 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ettirip öldürterek almıştı… 20’li yaşlarımda, milliyetçi maneviyatçı genç olarak ilk isyan tecrübem, o sapığa dönüştürülmüş genci devletin kolluk kuvvetlerinin elinden alıp linç etme amaçlıydı; çünkü sistemin adaleti yerine getireceğine inanmıyorduk… İsyancı halk olarak başarmıştık da… Diyanetin makam arabasından tutun, cezaevi ringine kadar onlarca araç yakılmış, yıkılmış, buna karşılık üzerimize mermiler sıkılmış ,tepki olarak sinilmemiş, parke taşları sökülüp adliye binasında cam çerçeve ne varsa indirilmiş, içine girilip sapığa dönüştürülmüş genç linç edilip kanlar içindeki bedeni dış meydana alınmak üzereyken jandarmanın yoğun atışı sonucu vazgeçilmiş, kanlı gömleği ellerde, pencereden, lincin başarıya ulaştığı dış meydandaki isyancılara gösterilmiş nihayet dağılmıştık. Sonra bir çoklarımız gammazcıların vesilesiyle teker teker toplanılıp 3-5 veya 8-10 seneye varan mahkûmiyetler almışlardı…
Dünle bu günü kıyas edip bu günün durumundan memnun olup, özellikle Ayasofya haberlerini gündem yaparak emeği geçenlere dua eden yazar çizer pek devrimci ağabeylere şunu hatırlatayım: Geçen haftalarda -face profilinde reizinizin ve Kur’ân ayetlerinin fotolarını paylaşan-, 50-55 yaşlarında, sistemin sapıklığa dönüştürmüş kurbanı olarak o adam!(?) iki kez öz kızını hamile bırakmış, ikinci hamile bırakışında ise enselenmiştir…
Şimdi Ayasofya üzerinden dünle bugünü kıyas ederken rahmet okuyan sana ve senin gibi pek devrimci ağabeylere şu tabloyu çiziyorum:
Dün, ceberrut sistemin karşısında muhafazakârların bile isyan bayrağı çekebildiği bir ruhu vardı; bugün her ân çeşit ceşit sapkın hazcılığın ve sapıklığın yaşanmasına rağmen, Face’den, Twitter’dan teesüf etmeden öteye geçemeyen narkozlanmış toplum ruhu varken, senin ve gibilerinin devrimci gevelemeleriyle dünle bugünü Ayasofya üzerinden değerlendirmelerinize bugüne rahmetler okumalarınıza sadece “yazık!” diyorum…
Sistem son 20 senedir sevecen, sempatik, karizma ve coşku veren hitap maskesini takmış vaziyette, zirve gücüne ulaşmıştır, varsa hayrını görün…
O kaleme yazık! Maneviyatçı terimlerinin içini boşaltıp yozlaştırdınız, yetmedi devrimcilerin kavramlarına göz diktiniz…
Yavuz Usta
(*) Gönüldaşımızın Face sayfasında yapmış olduğu paylaşım olup başlık tarafımıza ait olmak üzere, paylaşımın esasına dokunmadan bazı imla düzenlemeleri ile yayınlıyoruz.