YOK MU BU KARANLIK GECENİN SABAHI?

Suat KÜRŞAT

Yüreklere kor düştü…

Bugün gece zor düştü…

Göçük altında yakını olan bir gencin, “ben bu acıya dayanamam” dediği bir gecenin ardından…

Dayanılmaz acılara uyanmaktan usandı Anadolu!

Mikrofonların başına geçen yetkililerin (üç bakan) kimi ağlamaklı oluyor, kimi de üzüntüden (!) konuşmayı kısa kesiyor. Konuya ne kadar duyarlı olduklarını bu hâllerinden anlamamızı bekliyorlar anlaşılan…

Asgari ücret talebi hükümetin teklif ettiği miktarın bile altında olan sendika patronu -ki kendisi de işçilikten geliyor-, evvela cenazeleri defnedelim diyor…

Ana muhalefet partisi, bölge milletvekillerini derhal can pazarının yaşandığı maden ocağına gönderiyor…

Cumhurbaşkanı, Diyarbakır programını iptal edip, incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gidiyor…

Kırkbir işçinin evine ateş düştü!

Kırkbir can gitti!

Kırkbir ocak söndü!

Kurtardık dedikleri yaralıların kimilerinin kolları, bacakları kesilecek…

Felaket olmadan önce neredeydiniz?

İktidar, olduğu yerde idi… Liberal kapitalizme, biraz muhafazakâr biraz da millîlik sosunu katıp en vahşi şekilde uyguluyordu… Soma’da göstericileri tekmelemekle meşgûldü! Patronu korumakla meşgûldü!

Ya muhalefet neredeydi?

CHP Zonguldak milletvekili bir paylaşım yapmış. Muhalif (!) mahfillerden hemen rağbet gören bu paylaşımda, “Sayıştay uyarmıştı!” diyerek dikkat çekiyor sayın vekil! Ne zaman uyarmıştı sayın vekil? “Sayıştay, Bartın Amasra’daki üretim derinliğinin -300 metreye ulaştığını; çalışılan damarlarda gaz içeriklerinin yüksek olduğunu, ani gaz degajı ve grizu patlama riski artıyor diyor! Kaynak: Sayıştay TTK 2019 Yılı Denetim Raporu” Sayın vekil olay yeri inceleme ekiplerinin titizliği ile derhal çözmüş. Güzel. Çok güzel!

Mecliste vekili olan partilerden TİP, vekillerinin bölgeye intikal ettiğini haber verip, “iş kazası değil CİNAYET, facia değil KATLİAM” diyerek CHP Zonguldak milletvekilinin paylaştığı rapora atıfta bulunmuş…

Son yılların muhalif acar gazetecileri, yeni ekran yüzleri gerek sosyal medya hesaplarından gerekse televizyon programlarından hem 2019 raporuna vurgu yapıyor, hem de yetkililerin “5 Ekim’de Amasra madeninde, üstelik kazanın meydana geldiği -300 ve -350 metrede inceleme” yaptığına işaret ediyorlardı! Biri ötekinin tivitini paylaşıyor, “Devletin denetim kurumu Amasra için gerçekten tek tek uyarmış” diyerek yaşanılan hadisenin geliyorum dediğini haber veriyor!

TİP milletvekili Barış Atay, partisinin bir başka vekili Serra Hanımı, Serra Hanım da CHP Zonguldak milletvekili Deniz Bey’in paylaşımını paylaşarak, Sayıştay’ın uyarısına dikkat çekiyor!

Amasra Belediye Başkanı iki elini arkasına atıp, kararlı bir ses tonuyla “sürecin takipçisi olacağız” diyor Evrensel’e verdiği söyleşide…

İktidar; Soma’da, Ermenek’te, Mecidiyeköy’de olduğu yerde duruyor! Kapitalizmin bütün kanlı çarklarının başında! Ya siz! Siz, muhalifler! 2019’da rapor var diyerek sorumluluğunuzdan kurtulamazsınız… Bu rapora üç yıl sonra mı vakıf oldunuz? Mesela raporu gündem yapan sayın vekil; bölgeniz maden bölgesi ve işçi ölümlerinin en yoğun olduğu bölge olmasına rağmen bu raporu üç yıl içinde meclisin, milletin gündemine getirdiniz mi? Acar gazeteciler! Bu rapordan yeni mi haberdar oldunuz? Mesela, 5 Ekim’de inceleme yapıldığını, madenin denetlendiğini belirten İsmail Saymaz-olağanüstü bir haber yakalamış gibi-, 2019 raporunu 5 Ekim’de neden gündeme getirmedi?

İsminde “işçi” olan Parti’nin vekilleri! Ya size ne demeli? 2019’da rapor var… Anladık! Siz orada ne işe yarıyorsunuz? Küresel kodamanların dayattığı gündemlerden başınızı kaldırıp, raporu inceleme fırsatı bulamadınız mı? Sizi meclise sokan oluşuma diyet borcunuzu ödemekten vakit mi bulamadınız? Bu raporu bugün mü hatırladınız? Bugün mü gördünüz? “Bu ülkede yaşanan hiçbir şey ‘kaza’, hiçbir iş kazası ‘kader’, hiçbir ölüm tesadüf değil. Hepsi cinayet. Taammüden, göz göre işlenen cinayetler.” diyerek “#Bartın” etiketini atan sayın vekil, siz ne işe yarıyorsunuz?

Ocaklar söndükten sonra üç yıl önceki raporu ancak gündeme getiren muhalefetin olduğu bir ülkede bırakın düzeni, iktidarın değişmesini bile beklemek saflık olur!

Bize, “dayanılmaz acılar” yaşatan bu düzenin değişmesi için önce bu sahte muhalefetin değişmesi ya da kendine gelmesi lâzım!

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: