“KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ”DEN BOP’A
Selim Gürselgil
Şurada takıldık: “Keşke Yunan galip gelseydi” sözünü niçin eleştiriyorum? Ondaki ince mânâları anlamıyor muyum?
Tuhaf olan bu değil aslında. Bütün İslâmcıların kolayca anlayıverdiği o ince mânâları arada bir tek kişinin çıkıp anlamamasında bir tuhaflık yok. Tuhaf olan, bu ince mânâları nasıl olup da bütün İslâmî kesimin şıp diye anlayıverdiği, nasıl olup da benden başka kimsenin tepki göstermediği?
Evet, bu söz söylendiği ândan itibaren, bilenler biliyor, İslâmî kesim içinde benden başka rahatsız olan görmedim. Varsa da bilmiyorum. Tıpkı sözün sahibinin diğer hezeyanları karşısında olduğu gibi.
Adam geldi buraya bangır bangır Büyük Ortadoğu Projesi davulculuğu yaptı, Başbakana bu fikri kendisinin kabul ettirdiğini söyledi, yine kimse gıkını çıkarmadı. Mehmet Barlas’la beraber bütün İslâmcıları BOP’çu yaptı, yine herkes bu işteki ince mânâları anlayıverdi, bir tek ben anlayamadım.
İşin kötü tarafı, “keşke Yunan galip gelseydi” sözü ile “BOP Müslümanların hayrınadır” sözünü de hezeyan olmak bakımından o gün bugündür birbirinden ayırd edemiyorum. Tabiî benim elim kolum bağlı, malûm, sesim çok çıkmıyor; o yüzden diyebiliriz ki, İslâmî kesim -Millî Görüşçüler dahil- bu tür hezeyanları gıkını çıkarmadan sineye çekiyor.
Peki “tüh Yunan galip gelemedi”, ne oldu? Mustafa Kemal galip geldi. Ne yaptı? Hilâfeti kaldırdı, saltanatı kaldırdı, tekke ve zaviyeleri kapattı, hurufu değiştirdi, şapka giydirdi, hocaları tek tek ipe çekti, vesaire… “Keşke Yunan galip gelseydi” bunlar olmayacak mıydı? Bazıları diyor, “Yunan bile bunları yapmazdı.” Bazıları da diyor, “Yunan bunları yapacak olsaydı, ona tepki gösterirdik, saldırı içimizden geldiği için tepki gösteremedik. Bu sözü söyleyen işte bu ince mânâları kastetti, bak hepimiz anladık, ama sen çok salak olduğun için bunları anlayamıyorsun.”
Ne güzel tevil ediyorlar öyle değil mi? Gerçi BOP için bu tarz “tevil harikaları” görmedim ama bunu yapacak olsalardı eminim şöyle derlerdi: “BOP gerçekleşseydi Hilâfeti yeniden kuracak, harfleri geri getirecek, medreseleri açacaktık. Ama ne yazık ki Rusya devreye girdi, Batı da bizi yarı yolda bıraktı, YPG diye bir şey çıkardı, şimdi elektrik faturalarıyla boğuşuyoruz.”
Meselenin “ince mânâları” ortaya çıktı ama ben hâlâ anlayamadığım için, kendi anlayacağım basit lisana tercüme edeyim:
İslâmî kesim zannediyor ki, heykellere saldırırsak bir yere varırız. Ben heykelleri koruyalım çok iyi olmuştur demiyorum. Ama meseleyi heykel meselesi olarak değil, rejim meselesi olarak görmezsek, İslâmî dünya görüşünün gerekliliği ve İslâmî düzen kavgası olarak kavramazsak, heykellere karşılık elimize “Yunan’ın koruduğu hilâfet” veya “ABD’nin tesis edeceği hilâfet” verildiğinde razı oluruz. Heykel yerine oyuncak hilâfet… “Keşke Yunan galip gelseydi”, “BOP müslümanların hayrınadır” sözlerinin mânâsı…
Hâlbuki o dönemin İslâm önderleri (Bediüzzaman, İskilipli Atıf Hoca, Mehmed Akif, Tunalı Süleyman Efendi, Şeyh Said, Abdülhakîm Arvasî, ilh), benim savunduğum gibi, “Önce istiklâl sonra istikbâl” demişlerdir.
12 ŞUBAT 2022