“TÜRK AİLESİ PARÇALANIYOR”

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Kayseri Kitap Fuarı kapsamında söyleşiye katılan İlber Ortaylı, her yerde aile yapısının önemli olduğundan bahsettiğinin altını çizdi.

Gençlerin sözlerinin dinlenmemesinden yakındığını nakleden Ortaylı, “Köyün aile içi yapısını düzenleyememişiz. Evin ihtiyarları, gençleri dinlemiyor. Hiçbir şekilde dinlemiyor ve huyları buna müsait değil.” dedi.

“TÜRK AİLESİ PARÇALANIYOR”

Gençlere kulak verilmemesinin sadece köyde değil, şehirde de aynı olduğunu dile getiren Ortaylı, şunları anlattı:

Çocukların hepsinin şikayeti şu, ‘geliyoruz, öğreniyoruz, Avrupa’da okuduk, birtakım tekliflerimiz, önerilerimiz var babamızın müessesesini geliştirmek için bizi dinlemiyor, etrafındaki menajerleri dinliyor.’ diyorlar. Yani siz sonunda o ağacın dallarıyla devam etmek zorundasınız.

Nesiller arası çatışma yüzünden insanlar köyleri terk ediyorlar. Bu ciddi bir şey. Türk ailesi parçalanıyor. Parçalanmanın nedeni ne? Böyle dar bir gelirle buna nasıl cesaret ediyorsun? 3 neslin yaşadığı bir evde, bir kere çocukların gördüğü terbiye değişik olur. Pişen yemek, yapılanlar farklı olur. Temizlik farklı olur. Buna tahammül edemiyorlar.

“ÇOK YANLIŞ TEORİLER VAR”

Her toplumun kendine ait adetleri olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Çok yanlış teoriler var. Çekirdek aile. İşte ailenin küçüklüğü, kadının ve gençlerin özgürlüğü, bunlar iyi güzel de yani her zaman da geçerli sloganlar değil.” ifadelerini kullandı.

Sayın Ortaylı tesbitlerinde haksız mı?

Aile elden giderse geriye ne kalır?

Ailenin elden gitmesi demek, toplum yapısının tamamen düşman kültürüne dönüşmesi demek…

Peki, 20 yıldır iktidarda olan bir partinin ülkeyi getirdiği yerde, aile elden giderken, yok şunu yaptım, yok bunu yaptım diye övünmesi ne demek oluyor? İstersen dünyaya hâkim ol, ailemiz bizim değil, onların, yani düşmanın ailesine benzedikten sonra, elden gittikten sonra, dünyaya hakim olmuş olsak bile bu bizim adımıza başarı mıdır? Yoksa düşmanın başarısı mı?

DÜŞMANIN ZAFERİDİR BU

Sen bana benze ben de dünyayı yönetmeyi sana bırakayım deseler, dünyayı yönetmeyi tercih etsek, hani dünyayı yönettiğimiz de yok ya, düşmanın tuzağına ancak bu kadar düşülebilir yani.

Şimdi söylesinler bakalım, aileyi yerine iade etmek için ne teklif ediyorlar, ne yapacaklar?

Bir teklifleri var mı? Vardıysa 20 sene boyunca ailenin bozulmasına niye göz yumdular?

“DOĞRU DÜŞÜNCE OLMADAN, DOĞRU DÜŞÜNCE FAALİYETİ OLMAZ”

AKP iktidarı oldurmanın değil, kurbağayı yavaş yavaş haşladığında nasıl öldüğünü fark etmezse, böyle bir öldürmenin rejimidir. Oldurmak fikir işidir. Kuru kuruya, “İslâm çözer!” demekle fikir serdedilmiş olunmaz. Doğru düşünce olmadan, doğru düşünce faaliyeti olmaz. Doğru düşünce, doğru fikir: İslâma Muhatap Anlayış’ın Tatbik Vasıta Sistemi. Sistem şuur olmadan, oldurmak değil, öldürmek mukadder.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: