KAN POMPASI: BAKHMUT

Ayhan SÖNMEZ

Ernest Hemingway’in “Güneş de Doğar” adlı romanında, bir zamanlar zengin olup, sonra bir dizi talihsizlik nedeniyle servetini kaybetmiş bir karaktere, nasıl iflâs ettiği sorulur. “İki yol” diye cevap verir: “Kademeli olarak ve sonra aniden.” Bir gün Ukrayna’nın savaşı nasıl kaybettiği sorulursa, cevap aynı olacaktır.

Rusya’nın Kasım ayının ilk haftasında, Herson’un batı yakasından gönüllü, sürpriz geri çekilme kararından bu tarafa, Ukrayna’daki cephe hatlarında şeklen pek bir değişiklik olmadı. Bunun kısmî sebebi, Doğu Avrupa’da sonbaharda görülen, su ve çamurla karışık zemininin askerî hareketliliği felç etmesi. Yüzlerce yıldır bu coğrafyada büyük savaşlar gerçekleşti ve bu mevsim, devasa orduların lânetli saati olarak kayda geçti. Çamura saplanmış araç vakaları bu savaşta da çokça görüldü.

Fakat esas sebeb bu değil, Rusya, Herson ricatıyla, statik mevki savaşına geri döndü. Ukrayna’nın kalan savaş kabiliyetini sabırla yıpratacağı, onu hareketten mahrum bırakacağı ve artan yorgunluğunun da sinerjistik etkisini kullanabileceği surette ideal yerini Donbas’ta buldu.

Rusya, menzilli atışlarda sahip olduğu avantajların asimetrisini en üst seviyeye çıkardığı için, burada yıpratma savaşını mükemmelen uygulayabilirdi. Öyle de oldu ve Ukrayna’nın savaşma kabiliyetinde telafisi zor bozulmalar yaşanıyor ve bu da Rusya’nın mevcut tempoyu istikrarlı surette sürdürmesine izin veriyor.

Ana akımın, yani anti-Rus blokun savaşın gidişatı hakkında servis ettiği malûmat gerçeklikten hayli kopuk, hatta şizofrenik haberlerin doğruluk sıhhati bozuk; hâliyle bunların halka arz şeklinde, her gece çıkıp onlarca Rus uçağı düşüren “Kiev Hayaleti” tarzında gülünçlükler oluyor. Bakhmut’da olup bitenler, Batılı izleyicilere Rus başarısızlığının tüm mecazlarının mükemmel bir sentezi olarak lanse ediliyor. Bunlar özetle şu minvalde: Rusya, ihmal edilse de olur bir yeri, operasyonel mânâda önemsiz küçücük bir kasabayı ele geçirmeye çalışırken, üstelik korkunç kayıplar veriyor. Özellikle İngiliz yetkililer, son haftalarda Bakhmut’un operasyonel değerinin çok az olduğu veya hiç olmadığı konusunda ısrarcı oldular.

Gerçek ise, bu hikâyenin tam aksinedir. Bakhmut, Ukrayna savunmasında operasyonel olarak kritik bir kilit taşı pozisyonunda… Burası, Ukrayna’nın bu pozisyonu koruyabilmek adına fahiş sayıda adamını feda etme mecburiyetinde kaldığı bir ölüm girdabı… Bakhmut’un operasyonel önemi olmadığı konusundaki ısrarın, insanları aptal yerine koymak olduğu, haritaya hızlı bir bakışla bile anlaşılabilir. Madem mühim değil, esas emir komuta makamı siz olduğunuza göre, söyleyin Ukrayna’ya, çok sayıda birimini sürekli dar bir sahaya gönderip durmasın!

Zamanı geriye saralım ve Bakhmut’un Ukrayna’nın doğudaki genel konumundan bahsedelim. Ukrayna bu savaşa, hem LNR ve DNR ile hararetli savaşın bir parçası olarak, hem de Rusya ile muhtemel bir savaşa hazırlık olarak son 8 yılda Donbass’ta inşa edilen dört hattan müteşekkil bir aktif savunma sahası kurarak başladı. Bu hatlar, kendi aralarında karayolu ve demiryolu bağlantıları olan, şehir yığılmaları etrafında yapılandırılmıştır ve basitçe şu şekilde sıralanabilir:

Donbas, zorlu savunmalar inşa etmek için özellikle uyumlu bir yerdir. Oldukça şehirleşmiş ve endüstriyeldir, şehirler ve kasabalarda, faal endüstriyel komplekslerin yanı sıra tipik olarak, kale gibi sağlam Sovyet binaları bulunmaktadır. İşte Ukrayna, son on yılı bu mevzileri geliştirmekle geçirdi, cephe hattı yerleşimleri, uydu görüntülerinde açıkça görülen siperler ve atış mevzileri, tahkimatın büyüklüğünü gösteriyor.

Öyleyse, bu dört kuşaklı savunma hattının-sahasının durumunu gözden geçirelim. Kabaca Severodonetsk ve Lysychansk’tan Popasna’ya uzanan ilk kuşak, yazın Rus kuvvetlerinin Popasna’da büyük bir hamle gerçekleştirmesi ve Lysychansk’ın Temmuz başında düşmesiyle çözüldü.

Ukrayna’nın bu bölgede geriye 2 nci ve 3 ncü kuşakları kaldı ki, bunların her ikisi de şu anda ağır bir şekilde kanıyor.

Soledar’ın Wagner güçleri tarafından ele geçirilmesi, Bakhmut ile Siversk arasındaki irtibatı koparırken, bu esnada, Donetsk civarında, ağır bir şekilde tahkim edilmiş Marinka banliyösü Ukrayna birliklerinden neredeyse tamamen temizlendi ve Ukrayna askerlerinin toplandığı sonraki yer Avdiivka da her iki yönden kuşatılıyor.

Bu pozisyonlar, Ukrayna’nın tutması için kesinlikle kritik önemde. Bakhmut’un kaybı, Slavyansk ve Kramatorsk’un önündeki en kuvvetli son savunma hatlarının çökmesi demek, bu da Ukrayna’nın doğudaki pozisyonunun hızla dördüncü ve en zayıf savunma kuşağına kadar ineceği anlamına geliyor.

Son savunma kuşağında yer alan Slavyansk’a birkaç sebebten dolayı, Ukrayna için diğer kuşaklara göre savunmaya pek müsait değil. Evvela, mesafe olarak Batı’ya en uzak ve dolayısıyla Şubat 2022 başlangıç çizgilerinden de… Böyle olunca geliştirilmesi ve güçlendirilmesi ihmâl edilmiş. İkincisi, Slavyansk çevresindeki savunma için pek çok iyi şey, hem hâkim yüksek tepeler hem de ana otoyolları da dahil olmak üzere şehrin uzağında kalıyor.

Ukrayna, Bakhmut’u tutmak konusunda çok endişeli, çünkü savunma için tercih edilen bir pozisyon ve bundan dolayı sektöre sürekli birlikler sevkediyor. Ukrayna buradaki kuvvetlerini az gösteriyor olsa da halka açık kaynaklar Bakhmut bölgesinde konuşlandırılmış en az 30 tugaylık birlik tespit ediyor. Bunların birçoğu aylar önce konuşlandırıldı ve şimdiden dağıldılar; emir komuta zinciri paramparça oldu.

Başta Wagner PMC ve LNR birimleri olmak üzere Rus kuvvetleri, topçu silâhlarını rahatça kullanarak Ukrayna’nın bu kalesini yavaş yavaş ama emin adımlarla çökertiyor. Kasım ayında, Zelensky’nin eski danışmanı Oleksiy Arestovych, Bakhmut mihverinde Rus topçularının (dokuza bir) avantaja sahip olduğunu ve bunun da Bakhmut’u bir ölüm çukuruna çevirdiğini itiraf etmişti.

Batı medyasında, Rusya’nın genellikle Wagner tarafından istihdam edilen askerlerce saldırılar düzenlediği ve savunmayı saf dışı bırakmak isterken korkunç kayıplar verdiği bir savaş şekli sunuluyor. Bunun aksi gerçeğe daha yakındır. Rusya yavaş ilerliyor, çünkü Ukrayna savunmasını topçu silâhlarıyla dövüyor, ardından ihtiyatlı bir şekilde bu kül yığını haline getirilmiş hatlara doğru ilerliyor.

Bu arada Ukrayna, siperleri az çok yeni savunucularla doldurmak için takviye göndermeye devam ediyor. Savaşla ilgili bir Wall Street Journal muhabiri, Rusya’nın beceriksizliğine dair mizansen hazırlarken, kazara hikâyeye sahadaki Ukraynalı bir komutanın şu itirafı giriverdi: “Bu böyle devam ederse tükenebiliriz!”

Rusya’nın cephe hattındaki en hassas noktalardan birine baskı yapmak imkânı elde etmek için Herson’un batı yakasından çekilmesinin hemen ardından Ukraynalılar, zafer sarhoşluğuyla, Kırım’a giden kara köprüsünü kesmek için Zaparozhia’ya bir saldırıdan, kuzey Lugansk’a girmekten, Rusya’yı söküp atacak muazzam bir taarruzdan, kendinden geçmiş bir hâlde bahsettiler. Halbuki, bu eksende her ikisinden gelen kuvvetler Bakhmut’a, Ukrayna’nın diğer alanlardaki savaş gücünü aktif olarak tükettiği noktaya getirildiler. Daha önce iyimserlikle dolu olan Ukraynalı kaynaklar, yakın gelecekte Ukrayna’nın herhangi bir saldırısı olmayacağı konusunda kesin olarak hemfikir. Zira Bakhmut eksenine taarruz için değil, savunma için güç aktarmaya devam ediyor.

Şu ânda Ukrayna’nın Bakhmut çevresindeki vaziyeti, Rus kuvvetlerinin, büyük ölçüde topçular tarafından desteklenen Wagner piyadelerinin şehrin her iki kanadında da önemli ilerleme kaydetmesiyle berbat bir hâlde. Kuzey kanadında Soledar’ın ele geçirilmesi, Rus hatlarını kuzey-güney karayollarının çok yakınına iterken, güney kanadında Klishchiivka’nın neredeyse eş zamanlı olarak ele geçirilmesi cephe hatlarını Chasiv Yar’ın eşiğine itti. Burası Bakhmut’un arka tarafına nüfûz imkanı veriyor ki, bu, 30 tugaya eş değer bir birliğin tam anlamıyla kuşatılması demek.

Ukraynalılar şu ânda kuşatılmış değil, ancak Rus mevzilerinin geri kalan otoyollara giderek daha da yaklaşmaya devam ettiği kolayca fark ediliyor. Şu ânda, Rus kuvvetleri kalan tüm otoyolların iki üç kilometre yakınında mevzileniyor. Daha da önemlisi, Rusya artık Bakhmut’un hem kuzeyinde hem de güneyinde bulunan yüksek zemini kontrol ediyor. Şehrin kendisi tepelerle çevrili bir çöküntüde oturuyor. Bu, Rusya’ya, savaş alanının büyük bir kısmında ateş kontrolü imkânı sağlıyor.

Rusya’nın Bakhmut-Siversk savunma hattını Mart ayı sonuna kadar temizleyeceğini tahmin ediyorum. Bu olursa, Ukrayna kuvvetlerinin diğer eksenlerde açığa çıkarılması, başka yerlerde kararlı Rus saldırıları ihtimali artar.

Genel Ukrayna cephesi, yoğunluklar ve yığılmalar dikkate alındığında dört ana mihverden oluşuyor. Bunlar güneyden kuzeye Zaporozhia, Donetsk, Bakhmut ve Svatove’den ibaret. Bakhmut sektörünü güçlendirme çabası, Ukrayna’nın bu diğer sektörlerdeki gücünü önemli ölçüde emiyor. Örneğin, açık kaynaklara göre Zaporozhye cephesinde, asker sayısında büyük miktarda azalma var.

Hem Batılı hem de Ukraynalı kaynaklar, önümüzdeki haftalarda muhtemel bir Rus taarruzuna karşı daha hassas. Ukrayna’nın doğudaki tüm pozisyonu savunmasız durumda çünkü ana gövdeden koptu kopacak çok büyük bir çıkıntı ve üç yönden gelecek saldırılara karşı açık.

Özellikle iki operasyonel derinlik hedefi, Ukrayna lojistiğini ve sürdürülmesini mahvetme potansiyeline sahiptir. Bunlar sırasıyla kuzeyde İzyum ve güneyde Pavlograd’dır. Oskil nehrinin batı yakasından İzyum’a doğru bir Rus saldırısı, aynı anda Svatove mihverindeki Ukrayna gruplaşmasını kesmek ve yok etmek ve hayati önem taşıyan M3 otoyolunu Kharkov’dan ayırmakla neticelenebilir. Bununla birlikte, Pavlograd’a ulaşmak, Ukrayna kuvvetlerini Donetsk çevresinde tamamen izole edecek ve Dinyeper üzerinden geçişinin çoğunu kesecektir.

Hem İzyum hem de Pavlograd, olası bir Rus saldırısının başlangıç çizgilerinden kabaca 90 kilometre uzaktalar ve bu nedenle, hem operasyonel açıdan önemli hem de nispeten yönetilebilir erişimde olmak üzere çok cazip bir kombinasyon sunuyorlar. Yakın zamanda Rusya’nın Zaporojya istikametinde ilerlediğini görmeye başladık. Bunlar, şu ânda esas olarak “gri bölgeye”, muğlak geçiş cephesine doğru itilen keşif hareketlerinden oluşsa da, bazı kaynaklar, bu yöne gerçek bir taarruzun habercisi olabilecek birkaç küçük yerleşimin ele geçirildiğini iddia ettiler. Kilit nokta, içinde büyük bir Ukrayna garnizonu bulunan Orikhiv kasabasına bir Rus saldırısı kesin gibi. Şayet buraya kapsamlı bir Rus saldırısı, bir keşif saldırısından daha fazlasının yolda olduğunu gösterir.

Fakat bazen olacağını tahmin ettiğimiz şey ile olmasını istediğimiz şey arasındaki farkı çözümlemek zordur. Eğer ben Rus plânlamasından sorumlu olsaydım kesinlikle bunu seçerdim: Kupyansk-İzyum hattında, Oskil nehrinin batı kıyısı boyunca güneye doğru ilerlemek ve eş zamanlı olarak Zaporozhia’yı geçerek Pavlograd’a doğru, yani kuzeye doğru bir saldırı. Bu durumda, Zaporozhia’yı kısa vadede ele geçirmek, orada bir şehir savaşına saplanıp kalmaya tercih edileceğine inanıyorum.

Rusya bunu gerçekten deneyecek mi, bilmiyoruz. Rusya kendi operasyonel güvenliğine, Ukrayna ve onların vekil güçlerinden daha fazla önem veriyor. Rusya’nın konuşlandırmaları hakkındaki belirsizlikler, Ukrayna’nınkine göre daha fazla ve niyetleri her ne olursa olsun, Rusya’nın muharebe gücünün güçlü bir üstünlüğüne sahip olduğu ve menzil içinde operasyonel hedeflerin olduğu aşikâr.

Bu, savaşa kuş bakışı, onun büyüleyici bir meta yapısını ortaya koyuyor. Yazının yukarısında, Ukrayna cephesinin, sıralı savunma kuşaklarının kademeli çözülmesiyle birlikte çökeceğini tahmin ettiğimi ifade etmiştim. Rusya’nın bu bölgede Ukrayna ordusunun önemli bir kısmını yok etmekle, savaşı nihayetlendirmeye doğru, gerekli taarruz için kuvvet oluşturma yolu açılacaktır.

Biraz daha müşahhas anlatmak gerekiyor: Ukrayna ordusu kısmen de olsa sürekli bir kurum olarak varlığını sürdürürken, savaş gücü bir çok kez yok edilip, Batı yardımıyla yeniden inşa edildi. Buna çoklu aşamalar veya hayatta tutma döngüleri denilebilir.

Savaşın ilk aylarında, mevcut Ukrayna ordusu büyük ölçüde yok edildi. Ruslar, Ukrayna’nın yerli ağır silâh kaynaklarının çoğunu imha etti ve profesyonel ordusunun merkezinde birçok kadro paramparça oldu.

Bu ilk parçalanmanın hemen akabinde, eski Varşova Paktı ülkelerinin stoklarında bulunan eski Sovyet silâhlarının neredeyse tamamı aktarılarak Ukrayna’nın savaş gücü desteklendi. Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler, Ukrayna’nın hâlihazırda yetenekleriyle uyumlu Sovyet araçlarını ve mühimmatını transfer etti ve transfer 2022 baharının sonunda tamamlandı. Haziran ayı başlarında Batılı kaynaklar eskiden kalma Sovyet stoklarının boşaltıldığını söyledi.

Varşova Paktı stoklarının tükenmesiyle NATO, yaz aylarında başlayan bir süre zarfında, Ukrayna’nın yok edilen yeteneklerini Batı’daki muadilleriyle değiştirmeye başladı. Amerikan M777 ve Fransız Sezar gibi obüsler özellikle dikkat çekiciydi.

General Zaluzhny’i bunlardan başka olarak yüzlerce ana muharebe tankı, piyade savaş aracı ve topçu parçalarına ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Aslında, bu, Ruslar elindekileri sürekli yok etmeye devam ettiği için, tamamen sıfırdan başka bir ordu isteğiydi.

Ukrayna’nın muharebe yeteneklerinin kabul edilebilir seviyelerin altında olduğu belli. Bunun NATO’nun Ukrayna’daki savaşı devam ettirme çabasıyla nasıl bağlantılı olduğunu belirtmek istiyorum.

Rusya haftalardır karşı batarya harekâtı icra ediyor ve görünüşe göre Ukrayna topçularını avlamak ve yok etmekte büyük bir başarı elde ediyor.

Yüksek isabet kabiliyeti, “Penicillin” adi verilen “karşı pil algılama” sistemlerinin ikamesiyle mükemmel surette arttı. Rus cephaneliğine giren oldukça etkili ve yeni bir araç. Karşı batarya savaşı genellikle topçuların ve radar sistemlerinin tehlikeli bir tangosundan oluşur. Karşı batarya radarı, düşmanın silâhlarını tespit etmek ve hedef belirlemekle görevlidir. Ama avlarken av olmak gibi risk de taşır. Çünkü hedef tesbiti yaparken, kendi yeri hakkında da karşıya veri sağlar. Birbirini avlamaya çalışan keskin nişancı (topçu) ve gözcülerden (radar) oluşan hasımlara benzetebiliriz. Bu durumda karşı tarafın radar sistemlerini vurmak, adeta kör etmek en makûl yol.

Rusya’nın bu sistemi, karşı batarya harekâtında avantaj sağlıyor; çünkü düşman topçu bataryalarını radarla değil, birkaç yer bileşeniyle koordineli olarak sismik ve akustik algılama yoluyla tespit edebilen bir dinleme patlaması gönderiyor, böylelikle yerini ele verebilecek radyo dalgaları yaymıyor. Karşı batarya radarından farklı olarak, bu sistem pasif, hareketsiz durur ve dinler, düşmana da yerini belli etmez. Sonuç olarak, karşı batarya savaşında Ukrayna şu ânda Rusları kör ve sağır etmek imkânından mahrum. Ayrıca, Rus Lancet insansız hava araçlarının ağır silâhlara karşı ustaca kullanılmasını da bu üstünlüğü ilave edebiliriz.

Tüm söylenecek şey, Rusya son zamanlarda oldukça fazla Ukrayna topçusu ile muhtelif araçlar imha ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı, açıklamalarında karşı batarya başarısını vurgulamaya özen gösteriyor. Şimdi, bu noktada “Rusya Savunma Bakanlığı’na neden güvenelim?” diye haklı bir itiraz gelebilir. Açık kaynaklar var ve bir sürü cihetle doğruluyor. Ayrıca Rusya belki tarihinde ilk kez, dürüst bir savaş ve bilgilendirme yürütüyor.

20 Ocak’ta NATO, Ukrayna için büyük bir yeni yardım paketinin hazırlığına dair Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde bir toplantı düzenledi. Bu paket, büyük miktarda topçu parçası içeriyor. Danimarka ve Estonya’nın da dahliyle birçok ülke Ukrayna’ya kelimenin tam anlamıyla ellerindeki tüm obüslerini gönderiyor. Ukrayna krize girecek kadar topçu kayıplarıyla karşı karşıya kalmasaydı, anti-Rus ülkeleri bu kadar telâşa düşmezdi.

Ayrıca ABD, Ukrayna’ya mermi tedarik etmek için yeni ve benzeri görülmemiş adımlar attı. Daha geçen hafta, Amerikan stoklarının yenilenmesinin on yıldan fazla zaman alacak kadar tükendiğine dair raporlar açıklandı. Öyle ki İsrail ve Güney Kore’deki stoklara bile dadandılar.

Delilleri gözden geçirelim ve makul bir sonuca varıp varamayacağımıza bakalım:

Ukraynalı yetkililer, cephenin kritik bölgelerinde, Rus topçuların dokuza bir oranında üstün olduğunu kabul ediyor.

Rusya, son teknoloji içeren karşı batarya sistemi ve artan sayıda Lancet insansız hava aracı konuşlandırıyor.

Rusya, çok sayıda Ukrayna topçu sistemini avlayıp imha ettiğini iddia ediyor.

NATO, Ukrayna için büyük bir topçu sistemi paketi teşkil etmek için acele ediyor.

Amerika, Ukrayna’ya mermi tedarik etmek için sınırlarının dışında konuşlandırılmış kritik stoklara bile baskın yapıyor.

Bunlar göz önüne alındığında, Ukrayna’nın topçu silâhlarının büyük ölçüde imha olduğu ve NATO’nun onu yeniden inşâ etmeye çalıştığını farzetmeyi şahsî olarak makûl buluyorum.

Son haftalardaki ana tartışma konularından biri de, NATO’nun Ukrayna’ya “ana muharebe tankları” verip vermeyeceği ile ilgili. Zauzhny’in, Economist ile yaptığı röportajdaki yalvarışları, feci bir şekilde tank kapasitesinin tükendiğine işaret ediyordu. NATO, Ukrayna’ya bir miktar hareketlilik sağlayan Bradley IFV ve Stryker gibi çeşitli zırhlı araçlar vererek geçici bir çözüm sağlamaya çalıştı; ancak bunlar hiçbir şekilde ana muharebe tanklarının yerini tutamaz; koruma ve ateş gücü bakımından yetersiz kalacağı kesindir. Örneğin Bradley’i, muharebe tankı rolünde kullanmaya çalışmak işe yaramayacak.

Şimdiye kadar Ukrayna, İngiltere’den bir avuç Challenger tankı alacak gibi görünüyor, ancak Leopard (Alman yapımı), Abrams (Amerikan) ve Leclercs (Fransız) bağışından da bahsediliyor. Her zamanki gibi Ukrayna’nın bu tanklara sahip olmakla savaş alanındaki etkisinin büyüyeceği abartılıyor. Propaganda o kadar algı şekillendirici ki, bu, Rusları bile karamsarlığa itiyor.

Ukrayna’ya verilecek tank sayısı arttıkça, bunları kullanacak kalifiye eleman ve idame yükü de artacaktır. Bu tankların hepsi farklı mühimmat, kendine has parçalar kullanıyor; özel bir eğitim gerektiriyor. Rus tankları mürettabatın birkaç günlük eğitim almasıyla muharebe sahasına sürülebilir. Ancak NATO tankları bu türden sistemler değil. Ukrayna için ideal çözüm, bu tanklar içinde kullanması en basit olan Leopard A24’leri almak olacaktır, en azından bir standart tutturulabilirler.

Batılı tankların savaş sahasında oyun değiştirici olma ihtimalinin düşük olduğunu da not etmeliyiz. Mesela Leoparlar’ın, Suriye’de İşid’e karşı düzenlenen Türk operasyonu sırasında nasıl imha edildikleri görüldü ve bu, bu tankları envanterinde bulunduran birçok NATO ülkesinde endişeye sebeb oldu. Kanada, Hollanda, Danimarka, Yunanistan ve Norveç dahil olmak üzere bu tanklar geniş çapta NATO üyeleri tarafından kullanılıyor. Hesapta, Rus Ordusu ile boy ölçüşmeleri beklenirken, Işid tarafından bu kadar kolayca imha edilmeleri onlar için utanç verici olmalı.

Nihayetinde, 1970’lerde üretilmeye başlanılan Leopard, Rus T-90 tarafından birçok cihetle geride bırakılan, oldukça sıradan bir ana muharebe tankıdır. Çok kötü değil ama savaş sahasında terör estirecek kadar korkunç da değil. Kayıpları olacak ve tıpkı Ukrayna’nın savaş öncesi tank kapasitesinin zayi olması gibi. Ancak nispeten bir etkisi olumlu mânâda olacaktır.

Sonuçta, aşağıdaki üç açıklamanın doğruluk payının olduğunu düşünüyorum:

Ortaya karışık bir çanta dolusu Batı tankı almak, savaş sıcaklığının içindeki Ukrayna için zor bir eğitim, bakım ve idame külfeti demek.

Leopard gibi Batılı tankların sınırlı savaş değeri vardır ve diğer tanklar gibi onlar da yok edilirler.

Batılı tanklar, sahada kalabilirlerse Ukrayna ordusunun savaş gücünü artıracaktır.

Şimdi, bununla birlikte, NATO’nun Ukrayna’ya ana muharebe tankları vermekte isteksizliği görünüyor. İlk başta depodaki tankların kullanıma hazır edilip Kiev’e verilmesi teklif edildi; ancak üretici bu araçların çalışır durumda olmadığını ve de 2024’e kadar hazır olamayacağını belirtti. Bu, şimdiye kadar yapmakta tereddüt ettikleri, NATO’nun sırf kendi tank depolarına doğrudan dalış yapma ihtimalini arttırıyor.

NATO’nun Ukrayna’nın zaferine inandığı söylenemez. Onlar da biliyor ki, yeterli bir tank kuvveti olmadan Rusya’nın sahadaki statüsü değişmez. Buraya kadar tank temin etme hususunda hep gevşeklik gösterildi. Bunun yerine Ukrayna’nın Kırım’a büyük bir taarruz yapacağına dair hayal sattılar. Ukrayna’nın statik bir savunmada kalması, dolayısıyla yüzlerce topçu parçasıyla savaşma yeteneğini sürdürmesi önceliğe alınmışken, Ukrayna’ya aceleyle sıfırdan bir zırhlı kolordu kurma teşebbüsüne geçtiler. Rusya’da elbette bunu karşılayacak bir şeyler yapacak. Mesela İran’ın Rusya’ya binlerce Fatih-110, Zilzal ve Zülfikar füzesi sevk edeceği bile konuşulmaya başlandı.

Savaş, ateşin birçok yere sıçrama potansiyeli taşıyor, bununla siyasî ivmenin çılgınca seçimler dayatması muhtemeldir. Çünkü köpeği kuyruğunu salladığı bir noktada, NATO, Ukrayna’nın zaferine inanmasa da, kendini, tam bir zafer olana kadar kesin destek retoriğine hapsetmiş vaziyette. Bu da, Leopardların ve ayriyeten diğerlerinin bozkırda yandığını daha da göreceğimiz demek!

Ukrayna ordusu, hem erat olarak hem de ağır silâhlarda fahiş kayıplar verdiği için aşırı derecede bozuldu. Ukrayna kayıplarının 150 bin civarında olduğunu tahmin ediyorum. Hem top mermileri, hem de zırhlı araç envanterlerinin büyük ölçüde tükendiği açık.

Bakhmut-Siversk savunma hattının Nisan ayından önce temizlenmesini ve ardından Rusya’nın Slavyansk çevresindeki son ve en zayıf savunma kuşağına doğru ilerlemesini bekliyorum. Böylelikle Rusya, Oskil’in batı yakasındaki kuzey cephesini yeniden açmak ve Zaporozhia’daki taarruz operasyonlarını yeniden başlatmak için kullanılabileceği alana kavuşacak. Bu olursa, Ukrayna lojistiği kritik bir tehlikeye girecek.

Sonuç olarak bu savaş, sahada sonuna kadar yapılacak ve Rusya’nın lehine neticelenecektir. Ancak bu netice Ukrayna’da bir boşluk bırakacak ve başka savaşlar doğuracak.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: